ÇAYKUR Genel Müdür Vekili kotayı savundu: Adalet ve kontrollü çay alımı için düşürdük

Gençağa KARAFAZLI

ARTI GERÇEK - Vekaleten göreve getirildiği günden bu yana eleştirilerin hedefinde olan ve özellikle çay alım politikalarındaki belirsizlikler nedeniyle üreticilerin mağdur olmasına yol açtığı belirtilen ÇAYKUR Genel Müdür Vekili Yusuf Ziya Alim, ikinci sürgün yaş çay alım kampanyasında kotanın düşürülmesine yönelik üreticilerden gelen tepkiler karşısında uygulamayı "Çayda kalite, adalet ve kontrollü çay alımı" sözleri ile savundu.
İkinci sürgün yaş çay kampanyasının başlamasıyla birlikte kota ve kontenjan uygulamasını hayata geçiren ÇAYKUR Genel Müdür Vekili Yusuf Ziya Alim'e çay üreticileri, STK’ler ve bazı siyasi parti temsilcileri tepki göstermişti. 

Çay üreticilerinin tepki gösterdiği uygulama hakkında konuşan Alim, kotanın her yıl uygulandığını, ancak bu yıl gündemde geniş yer bulduğunu savundu. Kota ve kontenjan uygulamasını "Kontrollü çay alımı" olarak tanımlayan Alim sınırların üzerinde kesilen çaylar nedeniyle üreticilerin zorlandığını ve kalitenin göz ardı edildiğini iddia etti.

Üst sınır uygulamasının bir sebebinin de üreticiler olduğunu iddia eden Alim, "Üst sınır kontenjan uygulamamızda diğer bir maksadımız da sürgün içerisinde hiç çay toplamayıp 2-3 gün gibi kısa bir sürede 10 ton, 20 ton gibi çay toplayıp bitiren üreticilerimizi; üreticiliğin gereği günlük, düzenli olarak ve kaliteli çay toplayan çoğunlukta olan diğer üreticilerimize karşı eşit duruma getirmek ve herkese karşı adaletli olabilmektir" ifadelerini kullandı. 

'ÖZELİN OYUNUNA DÜŞMEYİN'

Çayların kota karşılığı alınması nedeniyle üreticilere "Acele etmesinler" diyen Alim, açıklamasında özel sektörü de "fırsatçı" olarak tanımladı ve "Üreticilerimizin açıkladığımız kota karşılığı çaylarını alacağımızdan, acele etmesinler ve kontenjanları kadar çay toplasınlar ki iyi niyetli olmayan, üreticilerimizi ilk fırsatta mağdur edecek uygulamalara giren firmaların, spot piyasa oluşturarak düşük fiyattan çay almaya çalışan fırsatçıların oyununa düşmesinler. Çayların en iyi muhafaza edileceği yer malum çay bahçelerimizdir. Birazcık sabredilirse yükselecek piyasa fiyatları üzerinden çok daha menfaatli çay satışı yapacaklarına inanmaktayız" dedi.

2020’nin Mayıs ayında 1.  Sürgün yaş çay alım kampanyasında kota 600 kilogram olarak uygulanmıştı. Başlayan 2. Sürgün yaş çay alım kampanyasında ise kota 450 kilogram olarak uygulanmaya başlandı. Kota ve kontenjan uygulaması sonrası çay üreticileri, ÇAYKUR’un üreticiden bilinçli bir şekilde çay almadığını ve özel sektöre mahkûm edildiklerini belirtmişlerdi. Kota ve kontenjan uygulaması sonucunda çayını düşük fiyattan satmak zorunda kalan üreticiler mağdur edildiklerini belirterek kota ve kontenjan uygulamasına tepki göstermişlerdi.

ZİRAAT ODASI: ÖZELLEŞTİRMENİN ÖNÜ AÇILIYOR

Rize Ziraat Odası Başkanı Nevzat Paliç ise "Mayıs çay kampanyası öncesi açıklanan yaş çay fiyatı özel sektöre yaradı. Bizim istediğimiz fiyat verilmedi. Çay alım politikası ise üreticiyi özele mahkûm etmiştir. Mayıs ayında 600 kilogram kota uygulayan ÇAYKUR’un,  2. sürgün döneminde 450 kilogram kota uygulaması demek 210 bin çay üreticisine "Git özele ucuza çay sat" demektir. Bu uygulamalar ÇAYKUR’un özelleştirilmesi politikalarının önünü açacak uygulamalardır. Acilen üreticiyi ve ÇAYKUR’u koruyacak bir çay kanunu çıkartılmalıdır" diyerek kota ve kontenjan uygulamasının yanlışlığına dikkat çekti.