Cezaevinde işkenceye ‘uykusuzluk’ raporu

Cezaevinde işkenceye ‘uykusuzluk’ raporu
Mehmet Sıdık Meşe'nin cezaevinde falaka dahil farklı şekillerde işkenceye maruz kalmasına ilişkin rapor veren cezaevi doktoru, gözündeki şişliği ‘uykusuzluğa’ bağladı.

İki ayrı cezaevinde tutuklulara uygulanan işkence cezasızlıkla sonuçlandı. Her iki olayda da cezaevi doktorlarının raporları kararlarda etkili oldu.

Mezopotamya Ajansı’nın aktardığına göre, Diyarbakır 3 No’lu T Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan Mehmet Sıdık Meşe, 1 Aralık 2020’de 15 gardiyanın işkencesine maruz kaldı. Avukatı aracılığıyla savcılığa suç duyurusunda bulunan Meşe, "İstanbul Protokolü"ne göre tam teşekküllü bir hastanede muayene olması gerekirken, savcılık kararıyla hastaneye sevk edilmedi. Adli muayene raporunu cezaevi doktoru düzenledi. Meşe’nin ifade ve adli rapor süreçlerini ise darp olayında yer alan gardiyanlar yürüttü.

DOKTOR, İŞKENCEYE ‘UYKUSUZLUK’ DEDİ

Meşe’nin vücudunda bulunan darp izleri cezaevi doktorunun düzenlediği raporda yer almadı. Gözündeki şişlik ise "uykusuzluğa bağlı göz çevresinde şişlik" olarak rapora yansıdı. Raporda, "herhangi bir darp ve cebir izine rastlanmadığı" iddia edildi.

‘45 DAKİKA FALAKAYA YATIRILDI’

Rapora tepki gösteren Meşe’nin avukatı Azat Taşkın, soruşturmanın etkin ve tarafsız yürütülmediğine vurgu yaptı. Müvekkilinin 45 dakikaya yakın falakaya yatırıldığını belirten Taşkın, gardiyanların Meşe’yi işkenceye götürdüğü ve getirdiği anlara ait 180 dakikalık kamera kaydını talep ettiklerini, ancak sadece işkence öncesi koğuştan çıkarıldığı ana ait 2 dakikalık kamera kaydının verildiğini anlattı.

Taşkın, "Müvekkilim, daha önce toplu olarak bulunduğu koğuştan alınarak kimsenin olmadığı odaya konuldu. Tecrit edilerek cezalandırıldı. İtirazımız üzerine müvekkilim normal bir koğuşa götürüldü. Müvekkilimin benle görüşmesinden sonra disiplinsizlik gerekçesiyle bazı sosyal etkinlerden mahrum bırakıldı, aile ile telefon yasağı verildi" dedi.

‘DELİLLER KARARTILDI’

ÖHD Diyarbakır Şube Yöneticisi Av. Özüm Vurgun ise delillerin karartıldığını söyledi. Vurgun, hem soruşturmayı yürüten savcı hem de cezaevi savcısı hakkında "görevi yerine getirmeme, ihmal ve delil karartma" gerekçesiyle Hâkimler ve Savcılar Kurulu’na başvuru yaptıklarını, adli muayene raporunu düzenleyen cezaevi doktorunu da Diyarbakır Tabip Odası’na şikâyet ettiklerini ve savcılığa suç duyurusunda bulunduklarını bildirdi.

Meşe’ye işkence uygulanmasına ilişkin Uluslararası Af Örgütü’nün imza kampanyası başlattığını hatırlatan Vurgun, kampanyaya dayanışma çağrısında bulundu.

‘KENDİ KENDİNE ZARAR VERDİ’

Bir diğer işkence olayı Osmaniye Cezaevi'nde yaşandı. Cezaevlerindeki işkence ve kötü muamele olaylarında sık sık karşılaşılan "kendine zarar verdi" raporuyla işkence cezasız bırakıldı.

Osmaniye 1 No’lu T Tipi Kapalı Cezaevi’nde gardiyanlar ve cezaevi doktoru tarafından darp edilen Ferhat Demirbaş’ın suç duyurusu, 2 yıl sonra takipsizlikle sonuçlandı.

Demirbaş, 18 Eylül 2018’de koğuş arkadaşının gardiyanlarca darp edilmesine tepki gösterdiği için süngerli odaya götürülerek darp edildiğini, tedavi için gittiği revirde de doktor tarafından darp edilerek tehdit edildiğini iddia etmişti.

Demirbaş’ın avukatı aracılığıyla Osmaniye Cumhuriyet Başsavcılığı'na yaptığı suç duyurusu takipsizlikle sonuçlanmış, bu karara yapılan itirazı Osmaniye 1. Sulh Ceza Hâkimliği, "eksik araştırma" diyerek kaldırmıştı. Ancak Osmaniye Cumhuriyet Başsavcılığı bir kez daha takipsizlik kararı verdi.

Savcılık kararını, cezaevi doktorunun hazırladığı "Tırnaklarıyla kendine zarar verdi, sırtında duvara sürtme şeklinde oluşan sıyrıklar mevcut" şeklindeki rapora dayandırdı.

Demirbaş’ın avukatı Mehtap Sert, Osmaniye 1. Sulh Ceza Hâkimliğinin takipsizlik kararını tanıklar dinlenmediği ve Adli Tıp Kurumuna sevk edilmediği gerekçesiyle kaldırdığını hatırlatarak, bu gereklerin yine yerine getirilmediğini söyledi. Av. Sert, takipsizlik kararına yeniden itiraz edeceklerini belirtti, "İşkence ve kötü muamelenin üstünün örtülmesine izin vermeyeceğiz" dedi.

Öne Çıkanlar