'Cezaevlerinde 1980’leri aratır uygulamalar geliştirildi'

'Cezaevlerinde 1980’leri aratır uygulamalar geliştirildi'
HDP Kadın Meclisi, Diyarbakır başta olmak üzere birçok kentte eş zamanlı açıklama yaparak cezaevlerinde yaşanan sorunlara dikkat çekti.

Remzi BUDANCİR


ARTTI GERÇEK-AKP ve MHP’nin ortaklığıyla Meclis’ten geçirilen İnfaz Yasasına tepkiler sürüyor. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi, HDK Kadın Meclisi, TJA ve TUHAYDER, infaz yasası ve cezaevlerinin durumuna dikkat çekmek için İstanbul, Adana, Mersin, Hatay, Şırnak, Diyarbakır ve Van başta olmak üzere birçok kentte eş zamanlı ortak basın açıklaması gerçekleştirdi.

CEZAEVİ ÖNÜNDE AÇIKLAMAYA İZİN VERİLMEDİ

Diyarbakır’daki açıklama D Tipi Kapalı Cezaevi önünde yapılacaktı. Ancak polis açıklama öncesi cezaevi önünde yoğun önlem aldı. Cezaevine giriş ve çıkışları kapatan polis, kontrollü araç geçişine izin verdi. Cezaevine giden yolla çok sayıda TOMA, Zırhlı Araç ve Çevik kuvvet ekibi konuşlandırıldı. Cezaevi önüne gelen HDP’li heyet polisin yasak kararı ile karşılaştı. Uzun süren tartışmaların ardından cezaevi önünde açıklama yapılmasına izin verilmemesi üzerine, heyet cezaevi önünden ayrılarak HDP Bağlar İlçe örgütüne geçti. Açıklama ilçe binası önünde sosyal mesafe kurallarına uyularak HDP Milletvekilleri Remziye Tosun, Dersim Dağ, Semra Güzel ve Dilan Dirayet Taşdemir’in katılımı ile gerçekleşti. Açılamayı HDP Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel yaptı.
"AKP VE MHP PANDEMİYİ FIRSATA ÇEVİRDİ"

AKP ve MHP’nin meclisten geçirdiği infaz yasasını ‘Kürt düşmanı, kadın düşmanı ve muhalif düşmanı’ olarak nitelendiren Güzel, AKP-MHP ittifakının olağan dönemlerde hayata geçiremediği yasaları pandemiyi fırsata çevirerek hayata geçirdiğini söyledi. Salgının yayılması konusunda cezaevlerinin birinci derecede risk alanı olduğunu hatırlatan Güzel, "AKP-MHP ittifakı tarafından adına infaz yasası denilen ancak bir kısım hükümlü açısından af niteliği taşıyan, siyasi tutsaklar açısından ise fiili idam niteliği taşıyan infaz yasası Meclis’ten apar topar geçirildi. Adına ölüm yasası dediğimiz bu yasa hazırlanırken, muhalefet partilerinin, demokratik kamuoyunun, hukukçuların, insan hakları savunucularının görüş ve talepleri alınmazken sadece kendi yandaşlarının, çetelerin ve katillerin talepleri alındı" dedi.

"DEMOKRATİK HAKLAR KULLANILAMAZ HALE GELDİ"

İktidarın uyguladığı politikaları eleştiren Güzel, Kürt sorunu başta olmak üzere Türkiye’deki sorunların güvenlikçi politikalarla çözme kararı demokratik hakları kullanılmaz hale getirdiğini söyledi. Yargı iktidarın sopası haline getirilerek aralarında milletvekilleri, belediye eş başkanları olmak üzere binlerce siyasetçi, akademisyen, gazeteci ve öğrencinin hukuksuz bir biçimde tutuklanarak cezaevine konulduğunu belirten Güzel, "İmralı’da uygulanan tecrit bir yönetim biçimi haline gelmiş ve tecrit bütün cezaevlerinde yaygınlaştırılmıştır. Hukuksuz bir biçimde rehin tutulmanın yanında cezaevlerinde bulunan tutsaklar nefessiz bırakılmaya çalışılmış, 80 dönemi Amed cezaevini aratır uygulamalar geliştirilmiştir" diye konuştu.

"TUTSAKLAR ÖLÜME TERKEDİLMEK İSTENİYOR"

Bu infaz yasası ile risk grubunda olan hasta, 65 yaş üstü tutsaklar ve çocuklu kadınlar başta olmak üzere tüm siyasi tutsakların ölüme terk edilmek istendiğini ifade eden Güzel, şunları söyledi:

"Kadına ve çocuklara karşı suç işleyenler, mafyalar serbest bırakılmıştır. Dolayısıyla; bu yasa vahşet yasasıdır, bu yasa erkek şiddetine cezasızlık getiren, kadına ve çocuklara karşı suç işleyenleri teşvik eden ancak bir taraftan da düşüncelerini ifade eden, kadın mücadelesi yürüten Figenleri, Sebahatları, Selmaları, Gültanları, gazetecileri, öz savunmasını gerçekleştiren kadınlar Nevinleri cezaevinde tutmanın yanında koronavirüsü tehdidiyle yüz yüze bırakan bir yasadır. Cezaevlerinin büyük bir risk altında olduğunu defalarca ifade etmemize rağmen, cezaevlerinde alınan tek tedbir görüşlerin yasaklanması olmuştur. Ancak cezaevinde çalışan personeller sürekli olarak dışarıyla temas halinde olmalarına rağmen tedbirsiz bir biçimde tutsaklarla temas etmeye devam etmektedirler."

"TEMİZLİK MALZEMELERİ FAHİŞ FİYATLARLA SATILIYOR"

"Tutsaklara maske, dezenfektan, temizlik malzemesi verilmemekte; tutsaklar kendi olanaklarıyla temin etmek istediklerinde ise cezaevi kantinlerinde satılan bu malzemeler fahiş fiyatlarla tutsaklara satılmaktadır. Cezaevlerinde olağan koşullarda bulunması riskli olan hasta tutsaklar, pandemi nedeniyle hastanelerin büyük risk taşımasından kaynaklı tedavileri aksatılmakta daha da büyük bir tehlike ile yüz yüze bırakılmaktadırlar. İktidar Kürtlere, muhaliflere, kadınlara düşman hukuku uygularken hiçbir tedbir almadan kadına ve çocuğa karşı suç işleyenlerin serbest bırakılmasının da faturasını kadınlar, muhalifler ödemektedir."

"YAŞANACAK ŞİDDET VE ÖLÜMLERİN SORUMLUSU YASAYA EVET OYU VEREN MİLLETVEKİLLERİDİR"

"İnfaz Yasası ile tahliyelerin başlamasıyla birlikte ne mi oldu? Sadece geçtiğimiz hafta basına yansıyan bazı haberler bile yasanın önümüzdeki süreçte kamuoyunda infial yaratacağının açık bir göstergesi. Kars Belediyemiz saldırganların hedefi oldu. İzmir’de cezaevinden çıkan Mehmet I., tartıştığı arkadaşını öldürdü. Geçen yıl Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesinde eşi ve kızına şiddet uyguladığı için tutuklandığı cezaevinden infaz düzenlemesiyle tahliye olan Ramazan İnanç ise eşinin amcasını bıçakladıktan sonra ölü bulundu. Şunu çok iyi biliyoruz ki, Antep’te 9 yaşındaki Ceylan’ın babası tarafından vahşice katledilmesinin nedeni de infaz yasasının getirdiği cezasızlık politikalarıdır. Şu çok iyi bilinmelidir ki, bu yasayla kadına ve çocuğa yönelik suçlar örtülü bir biçimde affedildi. Yaşanacak tüm şiddet ve ölümlerin sorumlusu bu yasaya evet oyu veren AKP-MHP milletvekilleridir.

"CEZAEVLERİNİ BOŞALTIN"

Biz kadınların; kadına düşman, çocuğa düşman, doğaya düşman; hırsıza, çeteye, şiddet failine, mafyaya dost bu yasaya karşı mücadelemiz bitmemiştir, bundan sonra da kararlılıkla devam edecektir. Buradan çağrımızı bir kez daha yineliyoruz; başta risk grubunda bulunan hasta, 65 yaş üstü ve çocuklu kadın tutsaklar olmak üzere cezaevleri bir an önce boşaltılması, cezaevlerinden tahliye olan ya da olacak kadına yönelik şiddet faillerine karşı koruyucu önlemlerin alınması gerekmektedir."

Öne Çıkanlar