CHP'li Özel: Kanal İstanbul’u yapanlar, halk desteğini 23 Haziran’da kaybetti

CHP'li Özel: Kanal İstanbul’u yapanlar, halk desteğini 23 Haziran’da kaybetti
Kanal İstanbul tartışmasına ilişkin konuşan CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, İstanbul’u 25 yıldır kendisi ve atadıklarına yönettiren Erdoğan'ın kararı tek başına verme hakkı yoktur' dedi.

ARTI GERÇEK - CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Manisa İl Başkanlığı’nda düzenlediği basın toplantısında Kanal İstanbul, CHP lideri Kılıçdaroğlu’na asker cenazesinde gerçekleştirilen saldırıya ilişkin hazırlanan iddianameye ve CHP eski Ankara Milletvekili Sinan Aygün ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş hakkındaki iddialar hakkında konuştu.

'DEVLETTE DEVAMLILIK HUKUK DEVLETİNDE OLUR'

Kanal İstanbul tartışmasına ilişkin olarak, AKP iktidarının sonunun geldiğini söyleyen Özel, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun 'CHP iktidara geldiğinde bu talanı da bu peşkeşi de bu çevre faciasını da durduracaktır' açıklamasına 'Devlette devamlılık esastır' yanıtı veren AKP'ye, "Hukuk devletinde devamlılık esastır. Ama rüşvette, yolsuzlukta, liyakatsizlikte, peşkeşte devlette devamlılık olmaz" yanıtı verdi:

"Bu iktidarın sonu gelmektedir. Bunu Cumhurbaşkanı bilmektedir. İstanbul’un bağrına bu hançeri saplayanları unutmayız. Bu müteahhitlerin parasını ödemeyiz. Devlette devamlılık esastır cevabını veriyorlar. Dış politikada, kalkınmada, hukuk devletinde devlette devamlılık esastır. Ama rüşvette, yolsuzlukta, liyakatsizlikte, peşkeşte devlette devamlılık olmaz. Buna son vermek olur. Talanda devamlılık olmaz. CHP iktidara geldiğinde bu talanı da bu peşkeşi de bu çevre faciasını da durduracaktır. CHP geldiğinde kendisine siyasi jest olarak verilen sonra rüşvet olduğu anlaşılan Katar uçağının içine, Sakarya’daki Tank Palet’e getirilen Katarlı mühendisleri, komutanları bindireceğiz, uçağı Katar’a yollayacağız. Uçağınız sizin olsun, Tank Palet bizimdir diyeceğiz. Devleti düzeltmeye iktidara geliyoruz."

'AKP HALK DESTEĞİNİ 23 HAZİRAN'DA KAYBETTİ' 

"Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun, İstanbul’un son seçilmiş belediye başkanı olduğunu belirten CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel,  Kanal İstanbul’u yapmak isteyen siyasi iktidarın halk desteğini 23 Haziran’da kaybettiğini ifade etti:

"Kanal İstanbul’a ilişkin belediyeye 2018 yılında imzalattırılan protokollerden çekildiğini açıklamıştır. İstanbul’u 25 yıldır kendisi yöneten ya da atadıklarına yönettiren Erdoğan’ın kararı tek başına verme hakkı yoktur. İstanbul yerel yönetimi protokolden çekilmiştir. Hukuka, akla, bilime uygun yönetim anlayışının gereği TMMOB bir komisyon oluşturdu. 20 bin futbol sahası kadar yer kazılacak, İstanbul’un yüzde 29’unun suyunu veren Sazlıdere Barajı ortadan kalkacak, yapmayın deniliyor. Biz bunlara bakarak Kanal İstanbul’a karşıyız. Kanal İstanbul’u savunanlar bir algı operasyonuyla CHP’ye saldırıyorlar. Bu iktidarın sonu gelmektedir.

Kanal İstanbul’u yapanlar, halk desteğini 23 Haziran’da kaybettiler. Bunu Cumhurbaşkanı bilmektedir. İstanbul’un bağrına bu hançeri saplayanları unutmayız. Bu müteahhitlerin parasını ödemeyiz. CHP iktidara geldiğinde kendisine siyasi jest olarak verilen sonra rüşvet olduğu anlaşılan Katar uçağının içine, Sakarya’daki Tank Palet’e getirilen Katarlı mühendisleri, komutanları bindireceğiz, uçağı Katar’a yollayacağız. Tank Palet fabrikası biz iktidara geldiğimizde Katarlılarda kalacaksa, biz niye iktidara geliyoruz. İstanbul’un sonunu getirecek kanala devam ediyorsak, niye iktidara gelelim arkadaş. Devleti düzeltmeye iktidara geliyoruz. Cumhurbaşkanı seçimleri kaybedeceğini anlamış, yandaşa çektiği peşkeşin devamını sağlamak için bizi sıkıştırmaya çalışıyor. Vallahi de ödemeyeceğiz, billahi ödemeyeceğiz."

'KILIÇDAROĞLUNA SALDIRANLARDAN VE ONU DESTEKLEYENLERDEN GÜNÜ GELİNCE HESAP SORACAĞIZ' 

21 Nisan’da CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik bir asker cenazesinde yaşanan linç girişimine ilişkin iddianamenin hazırlandığını belirten CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, "Olay yaşandığında engellemeyen, tedbiri almayan ve eylemi meşrulaştıran, saldırganın elini öpen ve onları partide tutanlardan günü gelince hukuk içerisinde hesap soracağız" dedi:

"Normal şartlarda cumhurbaşkanına hakaret gibi konularda bile dakikalar içinde gözaltı işlemi yapılıp, iddianameler hazırlanırken, bugüne kadar bir iddianame çıkmamıştı. Bunu bütçe görüşmelerinde sormuştuk. Mahkeme tarafından kabul edilen iddianameye baktığımızda, iktidarın neden bütçe görüşmelerinin sonrasına bıraktığını anlatmaktadır. İddianame bir utanç vesikasıdır. Genel Başkanımıza yumruk atan şahsın yaptığı eylem ‘hakaret’ olarak nitelenmekte, linç girişimine de ‘protesto’ denmektedir. Geçmişinde hırsızlık olan, sabıkalı saldırgan korunmakta, 3 yıl gibi bir hapis cezası istenmektedir. Linç girişiminden suçlanmadıktan sonra uygulanacak olan indirimler, ceza… En sonunda bir cezasızlığa dönüşecektir. Ülkenin anamuhalefet partisine linç girişimini protesto gösterisi olarak niteleyen akıl, bugün Türkiye’yi yöneten akıldır. Milli Savunma Bakanı oradaki saldırganlara, ‘Dağılabilirsiniz arkadaşlar, mesajınız alındı’ diyerek linç girişimini meşrulaştırmıştır. ‘O evi yakın’ nidaları duymazdan gelinmiştir. Devlet, linç girişimini sahiplenmektedir, AKP saldırganın eylemini meşrulaştırmaktadır. Verilen mesaj buysa, buna teslim olmayacağımızı herkesin bilmesi gerekir. Olay yaşandığında olayı engellemeyen, tedbiri almayan ve eylemi meşrulaştıranları, saldırganın elini öpenleri, onları partide tutanları unutmayız. Bunun hesabını günü gelince hukuk içerisinde sorarız."

'SİNAN AYGÜN'ÜN YAPTIRDIĞI O BİNA BİR KENT SUÇUDUR'

Eski Ankara Milletvekili Sinan Aygün ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş hakkındaki iddialara da değinen CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, "O bina ne olursa olsun bir kent suçudur. CHP, kent suçlarını okul yaptırarak, kreş yaptırarak meşrulaştırılmasına karşıdır" yanıtı verdi:

"Ankara’da Sinan Aygün’ün iddiaları bizzat Sinan Aygün tarafından çürütüldü. Bir rüşvetten hatta irtikaptan bahseden iddialarda bulunmuştu. Sinan Aygün bizden önceki belediye döneminde almış olduğu iki katlı bir ayakkabı fabrikasını iki gökdelene dönüştürecek imar planını alırken, plan tadilatına bir de ilkokul yapılacağı konmuş, buna göre binayı yapmış ama okulu yapmamış. Ruhsat isterken kendisine okul hatırlatıldığında bu sözünü en sonunda teyit etmektedir. İmar değişikliğini yapan, ruhsatı veren biz değiliz. O bina ne olursa olsun bir kent suçudur. CHP, kent suçlarını okul yaptırarak, kreş yaptırarak meşrulaştırılmasına karşıdır. Geçmişteki plan tadilatı ve okul yaptırılacak sözü kamu yararına takip edilmektedir. Hiçbir CHP’li belediyenin kent suçlarına alet olmaması gerekir. Mansur Yavaş, bu kent suçunu işleyen kişi değildir. Kimse, aynı cümle içinde CHP’li bir belediye başkanı ve rüşvet kelimelerini geçirmeye kalkmasınlar, mahcup olurlar. Bugün Sinan Aygün’ün ağzında şu ifade var: ‘Ben bu belediyeden bir şey alamam. Çevre Bakanlığı’na sığınıyorum’. Kamu kaynaklarının korunması için bu kadar hassas bir konuda ve bunların yaşanacağı ortadayken ve birileri tarafından fırsat kollanırken, kamunun kaynağını kimseye peşkeş çekmedik, Çevre Bakanlığı’nın da bu duyarlılığı göstermesini bekliyoruz."

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar