CHP’li Purçu: Atık toplama işçilerin iş kolu belirlenerek kayıt altına alınmalı

CHP’li Purçu: Atık toplama işçilerin iş kolu belirlenerek kayıt altına alınmalı
CHP İzmir Milletvekili Özcan Purçu, atık toplama işçilerin iş kolu belirlenerek kayıt altına alınması gerektiğini belirtti.

Atık toplama işçilerinin sorunlarının araştırılması amacıyla CHP İzmir Milletvekili Özcan Purçu, TBMM Başkanlığı’na araştırma önergesi verdi. Atık toplama işçilerin iş kolu belirlenerek kayıt altına alınmasını öneren Purçu, "Atıkların toplandığı ‘çek çek’ adı verilen araçların, hijyen koşullarına ve kent estetiğine uygun şekilde projelendirilmesi, geri dönüşüm işçilerinin daha çağdaş araçları kullanmasına olanak sağlanması gereklidir" ifadesini kullandı. Purçu, "Kentsel yoksulluk nedeniyle atık toplama sektörü, bazı ailelerde bir aile mesleğine dönüşmüş durumdadır. Bu durumda geri dönüşüm işçiliği yapan çocuklar, Anayasal eğitim haklarından mahrum bırakılmaktadırlar" vurgusu yaptı.

‘AYLIK ORTALAMA 2 BİN 560 TL KAZANIYORLAR’

ANKA’da yer alan habere göre atık toplayıcısı işçilerin sorunlarına ilişkin yapılan Kâğıt Geri Dönüşüm Sanayicileri Derneği (AGED) ile İstanbul Üniversitesi Şehir Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi iş birliğiyle yapılan araştırmaya atıfta bulunan Purçu, şunları belirtti:

"Sokak toplayıcılarının haftanın 6 günü çalışarak aylık ortalama 2 bin 560 TL kazandıkları hesaplamıştır. Katılımcıların yüzde 69,4’ünün sağlık hizmetlerinden yararlanamadığı ve yarısının ise yaptıkları işten ötürü olumsuz karşılandıkları görülmüştür. Katılımcıların çoğu hem sosyal hem de ekonomik anlamda bulundukları durumun Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın bünyesinde çalışma imkânıyla düzeleceğine inanmaktadır."

‘MESLEĞE ÖZGÜ YENİ EKİPMANLARIN HAZIRLANMALI’

Atık toplayıcılarına kolluk kuvvetleri tarafından sürekli ceza kesildiğini belirten Purçu, araştırma önergesinin gerekçesinde şunları kaydetti:

"Atık toplama işçilerinin çalışma sağlık koşullarının iyileştirilmesi için toplayıcılık esnasında kendilerini koruyabilecekleri mesleğe özgü yeni ekipmanların hazırlanması, toplama sırasında kullanılacak önlük ile iş eldiveni, toza ve bulaşıcı hastalıklara karşı koruyucu maske, güneşe karşı şapka, koruyucu siperlik gibi koruyucu kıyafetlerin çalışma koşullarına uygun olarak tasarlanması önerilmektedir. Bu kapsamda işçilere haftalık ve aylık belirli periyotlarda, geri dönüşüme uygun atıkları sattıkları tesis veya kurumlarca ücretsiz olarak bu ekipmanların temin edilmesi gerekmektedir.

‘HER YIL SAĞLIK TARAMASI YAPILMALI’

Atıkların toplandığı ‘çek çek’ adı verilen araçların, hijyen koşullarına ve kent estetiğine uygun şekilde projelendirilmesi, geri dönüşüm işçilerinin daha çağdaş araçları kullanmasına olanak sağlanması gereklidir. Kayıt altına alınan ve kendilerine verilen kimliklerle toplama faaliyetlerine devam etmesi planlanan işçiler için ‘çek çek’ adlı araçların kullanımdan kaldırılarak, bölge şartlarına uygun olarak tasarlanan yeni araçların belediyelerce atık kâğıt işçilerine sunulması çözüm önerilerinden birisidir."

Ayrıca, mevcut koşullarda sağlıklı ve hijyenik çalışma şartlarına erişemeyen geri dönüşüm işçileri için İl Sağlık müdürlükleri tarafından her yıl sağlık taraması yapılması, iş alanları ile ilgili hepatit, tüberküloz ile tetanos vb. aşıların tamamlanması ve takibi önemli gerekliliklerdendir.

‘MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI TARAFINDAN ÖZEL BİR PROGRAM HAZIRLANMALI’

Kentsel yoksulluk nedeniyle atık toplama sektörü, bazı ailelerde bir aile mesleğine dönüşmüş durumdadır. Bu durumda geri dönüşüm işçiliği yapan çocuklar, Anayasal eğitim haklarından mahrum bırakılmaktadırlar. Özellikle geri dönüşüm işçiliği, mevsimlik tarım işçiliği, sokak satıcılığı gibi kayıt dışı çalışma oranının yüksek olduğu, resmi olmayan iş kollarında çocuk işçiliğinin önlenmesi için Millî Eğitim Bakanlığı tarafından özel bir program hazırlanması, dezavantajlı olarak eğitim hayatına başlamak zorunda kalan çocuklar için burs desteğinin sağlanması, ailelerin çocuklarını çalıştırmaması için sigorta primlerinde yapılacak teşvik destekleri, denetimler ve bilinçlendirme faaliyetleri ile çocukların eğitim hakkının güvence altına alınması zorunlu bir ihtiyaç haline gelmiştir."

Öne Çıkanlar