CHP’nin Pekcan hakkında verdiği araştırma önergesi reddedildi: Bu düpedüz yolsuzluk

CHP’nin Pekcan hakkında verdiği araştırma önergesi reddedildi: Bu düpedüz yolsuzluk
CHP'li Özkoç, eski Bakan Pekcan'ın kendi bakanlığına dezenfektan satışıyla ilgili verdikleri araştırma önergesinin görüşülmesinin reddedilmesini eleştirdi.

CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, CHP Genel Merkezi’nde basın toplantısı düzenledi. Eski Bakan Ruhsar Pekcan'ın dezenfektan satışıyla ilgili verdikleri araştırma önergesinin görüşülmesinin reddedilmesine "Pekcan görevi kötüye kullandı, bu düpedüz yolsuzluk. Hırsızlar yeri geldiği zaman nasıl kollanıyor değil mi?" sözleriyle tepki göstererek Özkoç, konuya ilişkin soruşturma önergesi vereceklerini de duyurdu.

Özkoç özetle şöyle konuştu:

‘RUHSAR PEKCAN KENDİNCE ETRAFINI TEMİZLEDİ’

Üç grup başkanvekili, dün TBMM’de bir araştırma önergesi verdik. Araştırma önergesinin konusu önceki Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan’ın yaptığı yolsuzluk ve usulsüzlüklerle ilgiliydi. AKP ve MHP oylarıyla reddedildi. Yıl 2016 Gümrükler Genel Müdürlüğü Özel Büro’dan gümrük müdürlüklerine uyarı yazısı gönderiliyor. ‘Kendini Emine Erdoğan yakını olarak tanıtan ve sıfır vergiyle gümrükten mal geçirmeye çalışan Ruhsar Pekcan adlı kişiye dikkat edin’ diyor. Yani ‘Ruhsar Pekcan ile ilgili üç kağıtçılık haberleri alıyoruz, dikkat edin diyor.’ Ayrıca ‘bu kişi hatırı sayılır isimlerini kullanarak kendisine menfaat elde edebilir’ diyorlar. Sizce bir ülkede düzgün bir iktidar olsa, yönetimindeki kişi böyle konulara dikkat eden kişi olsa, bir soruşturma başlatır. Böyle bir şey olmuş mudur, olmamış mıdır? AKP iktidarı ve onun başındaki Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan böyle bir şey yapmış mıdır? Hayır. Ruhsar Pekcan’ı bakan olarak atamıştır. Peki, bakan olduktan sonra Ruhsar Pekcan ilk ne yapmıştır? Kendisiyle ilgili her türlü şeyi bilmesi mümkün olan bütün yetkilileri görevden almıştır. Yani kendince etrafını temizlemiştir.

‘BU DÜPEDÜZ YOLSUZLUKTUR’

Haberleri var mıydı böyle bir şey yaptığından? Bunu soran oldu mu? Ruhsar Pekcan bu işleri bitirdikten sonra sıra vurgun vurmaya geldi. Vurgun bir ülkede savaş, salgın ve kaos varsa üç kâğıtçılar için vurgun vurma zamanı tam da o zamandır. Ruhsar Pekcan etrafını boşalttıktan sonra kocasıyla ilgili bir şirket kuruyor. Kurduğu şirket, salgında vurgun vurma ihtimali yüksek olan bir şirket. Salgında dezenfektan satıyor. Kendisine ait olan şirketten mal alması İhale Yasası’na uygun mudur, etik midir? Hayır. Bu düpedüz bir yolsuzluktur. Kendi şirketinden fahiş fiyatla dezenfektan satıyor. Bir görevi kötüye kullanmıştır, iki Kamu İhale Yasası çiğnenmiştir, üç haksız kazanç elde edilmiştir, dört nüfuz kullanılarak rekabet engellenmiştir, beş devlet zarara uğratılmıştır. Kimin umurunda? Recep Tayyip Erdoğan’ın umurunda mı? AKP iktidarının umurunda mı? Yandaş medya grupları biliyor mu, tek satır konuşuyorlar mı?

‘MHP HİÇ KONUŞMAMIŞTIR’

Pekcan, KDV oranı yüzde 18 iken kendisi devreye girerek kendi şirketi için yüzde 8’e indiriyor. Allah’tan korkun. Devletin makamları ‘dikkat edin’ diyecek sonra gidecek o kişiyi Ticaret Bakanı yapacaksınız, sonra o kişi eşiyle şirket kuracak, sonra o şirkete bakanlığa mal satacak, birim fiyatı 100 lirayken 175 liraya satacak, sonra kendi ürünleri ile ilgili KDV oranının yüzde 8’e inmesini sağlayacak, sonra o makamda oturuyor, sonra makamda oturan kişiyi kabine değişikliği adı altında sessizce değiştiriyorsunuz. Şimdi elini kolunu sallayarak milletin arasında dolaşıyor. Siz bu salgın döneminde insanları yakalayıp ceza kesiyorsunuz, peki Ruhsar Pekcan denilen bu kişiyle ilgili AKP ve MHP dün Genel Kurul’da ne yapmıştır? MHP hiç konuşmamıştır. AKP milletvekilleri Filistin ile İsrail arasında yaşanan olayları anlatmışlardır. Konuşmuyorlar. O kadar net ki konuşmuyorlar.

‘CHP GERÇEKLERİ ORTAYA ÇIKARTIYOR’

Bu bakan milletvekili olarak bir bakan olmuş olsaydı, eskiden olduğu gibi parlamenter sistem olsaydı, TBMM hemen bu bakan ile ilgili gensoru önergesi verecekti. Şimdi bu bakanın kaderi bir kişinin iki dudağı arasında. Esip gürleyen Recep Tayyip Erdoğan, yolsuzluk yaptığı bu bakan ile ilgili tek bir kelime ediyor mu? AKP ediyor mu? Etmiyor. MHP ediyor mu? Etmiyor. CHP gerçekleri ortaya çıkartıyor. Şimdi de yarın Genel Kurul’da soruşturma önergesi veriyoruz. Onlar bir referandumla ‘artık bakanların milletvekili olmasına gerek yok, ‘artık gensoru verilemez’, ‘soruşturma açılabilmesi için 301 imza gerekiyor.’ Hırsızlar yeri geldiği zaman nasıl kollanıyor değil mi? Vatandaşı yargılamak için ne gerekiyor? ‘Savcılar harekete geçmedi mi’ diye yukarıdan ses geldi mi o vatandaş yargılanıyor. Peki bu bakan? Bu bakan için 301 imza lazım. CHP imzalarını attı. Yarın götürüyoruz, bu bakan ile ilgili söylediğim iddiaların gerçekliği bu kadar ortada iken bu önergenin altına imza atmaya davet ediyorum."

‘BİZİM İŞİMİZ GÜCÜMÜZ TÜRKİYE’NİN İÇİNE GİRDİĞİ KAOSTUR’

"HDP’ye bakanlık verilmesi" tartışmaları ve Deva Partisi Genel Başkanı Babacan’ın Abdullah Gül’ün adaylığı için çalıştığını söylemesi ve Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce’nin bununla ilgili sözlerinin sorulması üzerine Özkoç, şu yanıtı verdi:

"Yapılan bir seçim yok. Bizim çok açık ve net. Cumhur İttifakı AKP ve MHP’den, Millet İttifakı İYİ Parti, CHP ve Saadet Partisi’nden oluşuyor. HDP ne yapar, nereye girer, nasıl girer? Genel başkanları var, grup başkanvekilleri, milletvekilleri var. Kendi kararlarını kendi içlerinde tartışıyorlar. Bizim böyle bir şeyimiz zaten gündemimizde yok. Ali Babacan… Ne bileyim kardeşim. Gül hazırlanıyor mudur, hazırlanmıyor mudur? Babacan kendisi mi hazırlanıyor, hazırlanmıyor mu? Bizi de hiç ilgilendirmiyor. Muharrem İnce ile ilgili daha dün bir bugün iki. Siyasi parti kurdu, 103 tane siyasi parti var, her söylediğine laf yetiştirmeye çalışırsak işimiz var demektir. Bizim işimiz gücümüz Türkiye’nin içine girdiği kaostur. Elimizden geldiği kadar çalışma yürütüyoruz. Ortam yanıyor, Allah’tan korkun."

‘YÜZÜNE TÜKÜRSELER ‘RAHMET YAĞDI’ DİYORSUN’

HSK üye seçimi ile ilgili yürütülen görüşmelerin sorulmasına Özkoç, "Bu konu ile ilgili konuşmuyor ve tartışmıyorum. Bugün itibariyle gelinen bir nokta yok. HSK çok önemli bir kurumdur. Bu kurumun yeni çıkan yasalardan sonra büyük kısmını iktidar atıyor. Hiç olmazsa orada namuslu dürüst insanlar çoğunlukta olabilir mi diye gayret içindeyiz ama alınan bir sonuç yoktur" yanıtı verdi.

‘SOYLU, BİR BAKANLIK UĞRUNA AKP’YE GEÇEN KİŞİDİR’

Organize suç örgütü lideri Sedat Peker, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve aracılık yapan gazeteciler ile ilgili gelen soruya Özkoç, şöyle yanıt verdi:

 "Bir insanın ar damarı çatladığı zaman yapacak bir şey yoktur. Suçlamalar kanıtlansa dahi yüzünü kızartmadan bir şeyler söylüyor, ‘aklayın’ diyemiyorsa burada yapılacak şey ya o kişiyi görevden almaktır ya da o kişinin görevden ayrılmasıdır. Süleyman Soylu, bir bakanlık uğruna AKP’ye geçen kişidir. Erdoğan için ağza alınmayacak bir sürü söz söyleyen, sonra yüzü kızarmadan ‘o ne zaman bırakırsa o zaman bırakırım’ diyen kişidir. FETÖ’cüleri vali kaymakam atayan kişidir. Milli bayramlarımızı yasaklatan kişidir. Çubuk’ta Genel Başkan’ımıza yapılan linçi kurandır. Çıplak aramayı savunan, sokağa çıkma yasağında bile organize edemeyip numarada istifa edip makamına yapışan kişidir. Mafya mensubu ile ilgili ‘temasım ispatlanırsa her türlü aşağılanmaya hazırım’ diyor. Peki iddia ispatlanıyor mu? Hadi Özışık ile ilişkisi öne çıkıyor ve kamuoyuna sunuluyor. Sen hakaretten anlamıyorsun ki. Senin yüzüne tükürseler ‘rahmet yağdı’ diyorsun. Sen oturduğun makamı bırakmamak için işlediğin suçların üstünü örtebilmek için kesinlikle utanmazsın ve oradan ayrılmazsın."

Öne Çıkanlar