'CHP ve İYİ Parti neden birden AKP-MHP eksenine kaydı?'

'CHP ve İYİ Parti neden birden AKP-MHP eksenine kaydı?'
Dr. Hayri Hazargöl, 'AKP’nin özel savaş oyunları karşısında vatan, millet, Sakarya yarışına girmek CHP’yi tümden gerilemeye götürmekten başka sonuç vermez' diye yazdı.

Yeni Yaşam gazetesi yazarı Dr. Hayri Hazargöl, MİT eski kontrgerilla daire başkanı Mehmet Eymür'ün itirafları ile Cumhuriyet Halk Partisi'nin Kürt sorununa dair son dönemde yaptığı açıklamaları köşesine taşıdı. Eymür'ün ölümünden önce geleceğe iz bırakmak istediğine işaret eden Hazargöl,"Kendisinin bu devlete ne kadar hizmet ettiğini ortaya koymuş" dedi. 

"Bir zamanlar MİT kontrgerilla daire başkanı olan Mehmet Eymür bir gazeteciye anılarını anlatıyor" diyen Hazargöl, "Merdi kıpti şecaat arz ederken sirkatin söylermiş. Yani çingene yiğitliğini anlatırken hırsızlığını ele verirmiş. Mehmet Eymür’ün röportajı biraz da böyle olmuş. Türkiye’nin eskiden beri işkenceci bir devlet olduğunu itiraf etmiş; hatta kendisinin de yaptığını belirtmiş. Konuşmayanlara yapıyorduk demiş. Zaten işkence esas olarak da bunun için yapılır." ifadelerini kullandı.

'TÜRKİYE'DE İLK DEFA MHP ZİHNİYETİ GERÇEK ANLAMDA İKTİDAR OLMUŞTUR'

"Mehmet Eymür devrimcilere işkence yapmıştır" diye yazan Hazargöl, o dönem MİT'in CIA ile ortak çalıştığını belirterek, "Mehmet Eymür bu ilişkileri de iyi bilir" diyor. 

"Mehmet Eymür’ün Doğu Perinçek için ajan demesi önemli bir bilgi olmuyor. Çünkü büyük devrimci önderler Mahir Çayan ve İbrahim Kaypakkaya 50 yıl önce Doğu Perinçek’in ajan olduğunu deşifre etmişlerdir. Herhalde Mehmet Eymür deşifre olanları dile getirerek deşifre olmayanları da gizlemiş oluyor" diyen Hazargöl, "Türkiye’de şu anda ilk defa MHP zihniyeti gerçek anlamda iktidar olmuştur. AKP MHP’lileşmiş, Tayyip Erdoğan da Alparslan Türkeş’in yerini almıştır. Bu zihniyetin sol ve sosyalist devrimcilere ve bu devlete karşı mücadele edenlere nasıl düşman olduğu, öldürme ve işkence yaptığını 1970’li yıllarda yaşayanlar bilir. Orta ve yaşlı kuşak MHP’yi bilir." şeklinde yazdı.

'CHP VE İYİ PARTİ NEDEN BİRDEN AKP-MHP ÇİZGİSİNE KAYDI?'

CHP'nin son dönem açıklamalarına da değinen Hazargöl, Kılıçdaroğlu ve Akşener'in açıklamalarını da yorumladı:

"Türkiye gerçekten garip ülke. CHP Kürt sorunu Meclis’te çözülür, HDP de meşru siyasal parti olarak muhataptır, diyerek Kürt sorununu güvenlikçi politika ve askeri harekatlarla ortadan kaldırmayı değil, Meclis’te demokratik yollardan çözme yaklaşımı içinde olduğunu ortaya koydu. Aradan ne geçti, neler oldu da postalları giyip silah kuşanarak 'Kandil’i yerle bir edeceğim' dedi? Demek ki şimdiye kadar konuşulanlar ilkesel bir şey değilmiş. Dönemsel, siyasal duruma göre söylem ve pratik değeri olmayacak söylemlermiş. 

Bizler CHP’nin söylem ve tutumlarına olumlu yaklaşmıştık. CHP’nin de mevcut gerici, despot ve demokrasi düşmanı AKP-MHP iktidarına karşı olduğunu düşünmüştük. Şimdi CHP’nin yakın zamandaki olumlu söylemleri konusunda tüm demokrasi güçlerinde, aydınlarda, sanatçılarda kuşku uyandığı gibi bizde de uyandı.

Meral Akşener kısa süre önce HDP meşru parti derken, şimdi çark etti. Böylelikle ilkesiz ve tutarsız olduklarını göstermiş oldular. CHP ve İYİ Parti neden birden AKP-MHP iktidarının söylemleri ve tutumları eksenine kaydılar, tekrar onlarla vatan, millet, Sakarya yarışına girdiler? Yoksa zaman zaman CHP ve çevresinin AKP Kürtlerle tekrar eskisi gibi görüşür gibi içine girdikleri bir moda mı girdiler? AKP artık Kürt halkının güvenini kaybetmiş ve bu sorunu çözemeyecek bir parti konumundadır. CHP ya da başka partiler AKP’nin oyunlarına göre değil, kendi ilkelerine ve zihniyetlerine göre demokratikleşme ve Kürt sorununun çözümünde daha net ve kararlı olmalıdırlar. AKP Kürt sorununu şimdiye kadar araçsallaştırdı. Kendileri AKP’nin ne yaptığına bakmadan samimi ve tutarlı çözüm adımı atmalıdırlar. Yoksa AKP’nin özel savaş oyunları karşısında vatan, millet, Sakarya yarışına girmek CHP’yi tümden gerilemeye götürmekten başka sonuç vermez.

CHP’ye kim akıl veriyorsa yanlış veriyor. CHP bu akıllarla bir yere varamaz. Demokratikleşme ve Kürt sorununun çözümünde tutarlı davranırsa güçlenir; demokrasi güçleriyle birlikte cumhuriyetin demokratikleşmesinde yer alır. Cumhuriyeti biz kurduk, demokratikleşmesini de biz sağlayacağız diyecek bir CHP, Türkiye siyasetinde yer sahibi olur. Yoksa yeni bir şey ortaya koyamayan, eskinin tekrarını yaşayarak ömrünü tüketen bir parti durumuna düşer. CHP 10 gün önce yaptığı açıklama ve tutumlarla olumlu etki yaratmış ve bir itibar kazanmıştı. Şimdi yine üzerinde kuşku bulutları dolaşan bir parti haline gelmiştir."

Öne Çıkanlar