Çınar'da işkence rapora yansıdı: Yüzde 50 engellinin üzerine köpeklerle saldırıldı

Çınar'da işkence rapora yansıdı: Yüzde 50 engellinin üzerine köpeklerle saldırıldı
Diyarbakır Barosu ve İHD, Çınar’da jandarma tarafından evlere baskın yapılan iki köyde incelemelerde bulundu. Yapılan incelemede köylülere işkence ve kötü muamele yapıldığı tespit edildi.

Remzi BUDANCİR


ARTI GERÇEK - Diyarbakır’ın Çınar ilçesine bağlı Çakırtutmaz (Misêrîkê) ve Kılıçkaya (Kerrik) köyleri işkence ve kötü muamele haberleri ile gündeme gelmişti. Köylülerin anlatımlarına göre 8 Aralık 2019 tarihinde evlere basın düzenleyen Jandarma, 16 kişiyi darp ederek gözaltına aldı. İHD Diyarbakır Şubesi ve Diyarbakır Barosu bir heyet oluşturarak köylerde incelemelerde bulunarak olaya ilişkin rapor hazırladı. Rapor, İHD Diyarbakır Şubesinde Diyarbakır Baro Başkanı Cihan Aydın’ın da katıldığı basın toplantısında açıklandı.

AYDIN: İŞKENCE İDARİ PRATİK HALİNE GELMİŞTİR

Diyarbakır Baro Başkanı Cihan, işkence ve kötü muamelenin, hala insan hakları ihlalleri arasında önemli bir yer tuttuğunu hatırlattı. İşkencenin güvenlik güçlerinin gözetim ve denetimi altındaki yerlerde gerçekleştiğini ifade eden Aydın, "Siyasi otoritenin emri, onayı ve kimi hallerde göz yumması ile gerçekleşen kolluk güçlerinin bu orantısız, hukuk dışı zor kullanımı, işkencesi, demokrasi ve insan hakları açısından başlıca tehdit haline gelmektedir. Son dönemlerde özellikle gözaltına alma/yakalama sırasında işkence, kötü muamele ve onur kırıcı davranışlar sistematik bir idari pratik haline gelmiştir" dedi.

"İŞKENCE GÖRENLERDE DARP İZLERİ VAR"

Aydın, 8 Aralık 2019 tarihinde kentet yaşanan işkence olaylarına ilişkin bilgi verdi. Diyarbakır Çınar İlçesi bağlı Çakırtutmaz (Misêrîkê) ve Kılıçkaya (Kerrik) köylerine yapılan operasyonda köy sakinlerine işkence yapıldığı iddiasının üzerine İnsan Hakları Derneği Diyarbakır Şubesi ve Diyarbakır Barosu üyesi avukatların işkence iddialarını araştırmak üzere köylere gittiğini ifade eden Aydın, "9 Aralık 2019 tarihinde İnsan Hakları Derneği Diyarbakır Şubesine iki başvuru yapılmıştır. Sonraki günlerde yeniden gözaltına alınan şüpheliler ve avukatları arasında görüşmeler yapılmıştır. İşkence gören ve gözaltına alınan şahıslardan birinin % 50 oranında engelli olduğu ifade edilmiştir.  A.E. isimli yurttaş tarlada bulunduğu sırada gözaltına alınmış, kendi beyanı ve avukatlarının gözlemlerine göre saatlerce işkenceye maruz kalmıştır. A.E. isimli yurttaşın yüzünde, gözünde ve kulaklarında yoğun darp izleri olduğu, aşırı kulak ağrısı yaşadığı ve ilaçlarının verilmediği, bunun üzerine avukatın hastaneye sevk için ambulans talep ettiği, ancak ambulansın A.E.’ yi hastaneye götürmediği ifade edilmiştir. Ayrıca İki kaburgasının kırık olduğu adli muayene esnasında doktor tarafından tespit edilmiştir" dedi.

"MAĞDURLARIN İFADESİ HÂKİM YERİNE KATİP ALIYOR"

Gözaltında olanların gözaltı sürelerini uzatmak için avukatlara haber verilmeden adliyeye çıkarıldığını, beyanlarının ise hakim yerine, mahkeme katipleri tarafından alındığını anlatan Aydın, açıklamasını şu şekilde sürdürdü: "Yasaya göre gözaltı sürelerinin uzatılması sırasında şüphelilerin bizzat Sulh Ceza Mahkemesi'ne çıkarılması ve mahkemece gözaltı süresinin uzatılması gerekmektedir. Hâkimler şüphelileri ve müdafileri dinlemekten kaçınmakta, bu yasal sorumluluk kalem personeli tarafından yerine getirilmektedir.

"İŞKENCE GÖRDÜĞÜNÜ SÖYLEYEN MAĞDURA SORUŞTURMA AÇILIYOR"

Adli mercilerin toleranslı ve keyfi tavırları, işkence ve kötü muamele suçlarına davetiye çıkarmakta, failleri cesaretlendirmekte, mağdurları ise hak arama konusunda korkmasına sebep olmaktadır. Bunun sonucu olarak mağdurların büyük çoğunluğu işkencenin adli mercilere taşınmasını istemeyerek şikâyetçi olmaktan kaçınmaktadırlar. İşkenceye maruz kalan mağdurların şikâyeti üzerine, mağdurlar aleyhine "kamu görevlisine direnmek" iddiasıyla soruşturma ve kovuşturma başlatılmaktadır. Bu uygulama işkence suçunun ortaya çıkarılması, soruşturulması ve kovuşturulması önünde temel bir engel olarak durmaktadır. 

Yasaya göre arama sırasında ihtiyar heyeti veya komşulardan iki kişinin hazır edilmesi yönündeki emredici kuralın, çoğunlukla hileli bir şekilde uygulandığı gözlenmektedir. Uygulamada çoğunlukla arama ve yakalama faaliyetleri sona erdikten sonra, iki kişi çağrılıp hazırlanan tutanak imzalatılmaktadır."

GÖZALTINA ALINANLARIN VÜCUTLARINDA DARP İZLERİ VAR

Aydın’ın ardından İHD Diyarbakır Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Hasan Yalçın, hazırlanan raporu açıkladı. İşkence haberleri ile gündeme gelen köylerde görgü tanıkları ile görüşerek hazırlanan raporda, gözaltına alınanların ifadeleri de yer alıyor. Rapora göre gözaltında mağdurlarla görüşen avukatlar, mağdurların üzerinde darp izlerinin olduğunu tespit etti. Mağdurular, darp izlerinin gözaltına alındıkları sırada kendileri uygulanan işkenceden dolayı oluştuğunu anlattı.

"YÜZDE 50 ENGELLİ BİRİNİN ÜZERİNE KÖPEKLER SALINDI"

Raporda, operasyon ve ev baskınları sırasında olaya tanıklık eden aile fertleri ve tanıklarla yapılan görüşmenin sonrasında şu tespitler yer aldı: "Kolluk kuvvetleri sabaha doğru evlere baskın yaptı. Kadın ve çocuklar dâhil herkes ikametlerinin dışına çıkarıldı. Arama sırasında uzun ve eziyet verici bir şekilde elleri havada bekletildi.  Kolluk kuvvetlerinden biri genç yaştaki kadınlara cinsiyetçi küfürler sarf etti.  Evde gözaltına alının iki şahsın üzerine operasyonda kullanılan köpekler salındı. Aynı zamanda gözaltına alınan şahısların sırtları tekmelendi, yumruklandı ve daha sonra ters kelepçe yapılarak araca bindirildi. Üzerine köpek saldırtılan ve ağır fiziksel şiddete maruz bırakılarak gözaltına alınan kişilerden birisinin ise %50 engelli olduğu ifade edilmiştir."

"GÖZALTINA ALINAN KİŞİLER SAATLER BOYUNCA İŞKENCEYE MARUZ KALDI"

Her iki köyde de baskın yapılan evlerde inceleme yapılarak hazırlanan raporda, tespit edilen hususlar şu şekilde sıralandı:

-Çakırtutmaz ve Kılıçkaya köylerinde yapılan görüşmeler, müşteki avukatlarının izlenimleri, hastane darp raporları ile olaya dair yapılan görüşmelerdeki tutarlı beyanlar neticesinde, gözaltına alınan kişilerin ikamet ettikleri köyde uzun saatler boyunca işkenceye maruz kaldığına dair güçlü bir kanaat oluşmuştur.

-Bahse konu her iki köyde sabahın erken saatlerinde gözaltına alınan kişilerin derdest edilmelerine rağmen uzun bir süre köyde bekletildikleri, hastaneye sevklerinin geç saatlerde yaptıkları yapılan görüşmeler neticesinde tespit edilmiştir. Bu haliyle gözaltına alınan işkenceye maruz kaldığı iddia edilen şahısların sağlığa erişim hakları uzun bir süre engellenmiştir.

-Gözaltına alınan şahısların avukat erişim hakları engellenmiş olup avukatın müvekkilleri ile görüşmesi ve ikametlerde yapılan aramaya dair arama kararına ulaşılmasına operasyon devam edildiği gerekçesi ile izin verilmediği, bu haliyle gözaltındaki şahısların adalete erişimlerinin bir bütün olarak engellendiği tespit edilmiştir.

Öne Çıkanlar