Cizre’deki ‘ambulans’ davası: ‘Savcılık kendini tekzip etti’
Şırnak’ın Cizre ilçesindeki "sokağa çıkma yasağı" sırasında kentte bulunan yaralılara sağlık koridoru açmak isteyen 14 sağlık çalışanı, haklarında "örgüte üye olmak" ve "örgüt propagandası yapmak" iddialarıyla açılan davada dün beraat etti. Mahkemenin "suç kastı olmadığı" gerekçesiyle beraat kararı verdiği davayı İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan ve davada yargılanan isimlerden Dr. Onur Naci Karahancı değerlendirdi.
İLGİLİ HABER: 14 SAĞLIK GÖNÜLLÜSÜ 'AMBULANS' DAVASINDA BERAAT ETTİ
‘SAVCILIK KENDİSİNİ TEKZİP ETTİ’
Davada beraat kararı verilmesini "özlediğimiz bir karar" sözleri ile yorumlayan Türkdoğan, "Sağlık hizmeti sunmaya hazır olmak suç değildir. Mahkeme bugün bunu kabul etmiş oldu. Çok kötü yargı uygulamalarının süregeldiği böylesi bir süreçte bu karara açıkçası ihtiyacımız vardı" dedi. "Zaten böyle bir davanın olmaması gerekliydi" diye ekleyen Türkdoğan, "Nitekim bugün savcılık beraat mütalaası ile kendi kendini tekzip etmiş oldu. Sonuç itibari ile sağlıkçıların sağlık hizmeti vermek istemesinin suç olmadığı bir kez daha tescillenmiş oldu" şeklinde konuştu.
‘UMARIM EMSAL KARAR OLARAK SUNMAK ZORUNDA KALMAYIZ’
Mahkemenin kararında sağlık çalışanlarının "suç kastı olmadığı" yönünde karar vermesini de değerlendiren Türkdoğan, "Tabi ki suç kastı yoktu. Çünkü Cizre’ye, bina bodrumlarında mahsur kalan insanlara insanlık koridoru açmak için giden sağlıkçıların niyeti tamamen insaniydi, sağlık hizmeti sunma amaçlıydı. Bugün aslında suç işleme kastı olmadığı tespiti bunun da kabulü demektir" dedi. Kararın benzer durumlar karşısında emsal olacağını da dile getiren Türkdoğan, "Umarım bundan sonra emsal karar olarak sunmak zorunda kalmayız" diye konuştu.
‘BARIŞ SÖZÜMÜZ OLSUN’
Sağlık hakkı için mücadele ettiklerini ve sağlık hakkının herkes için olduğunu dile getiren Dr. Onur Naci Karahancı da, "Bu ülkenin, bu toprakların yeterince acıya, ölüme doyduğunu, ‘artık yeter’ demek için bütün insanların gerekeni yapması, bunun için sağlık emekçilerinin de üzerine düşeni yapması gerektiğini inandığımızı söyledik" dedi. "Hiçbir zaman bunun suç olduğunu kabul etmedik. Bunun bizim sorumluluğumuz olduğunu söyledik. Ne bize madalya versinler ne de bizi yargılasınlar bu bizim insanlık için sorumluluğumuzdu. Bunun için mücadele veriyoruz." diyen Karahancı, şu mesajı verdi: "Bundan sonra da mücadele etmeye devam edeceğiz. Sağlık hakkı, yaşam hakkı için eğer ki bu suçsa biz bunu işlemeye devam edeceğiz."
Mezopotamya Ajansı’nın haberine göre, kararın, toplum vicdanının beklediği bir karar olduğunu da sözlerine ekleyen Karahancı, Cizre’de yasaklar döneminde öldürülen ambulans şoförü Aziz Yural’ı hatırlatarak sözlerini şu mesajla tamamladı: "Yaşadığımız dönem açısından önemli bir karar olarak görüyoruz. Bizim bu uğurda kaybettiğimiz sağlık emekçisi kardeşlerimiz var. Onlara barış sözümüz olsun." (HABER MERKEZİ)
