Kadın örgütleri: Çocuk istismarına affı durdurmazsak devamı gelecek

Kadın örgütleri: Çocuk istismarına affı durdurmazsak devamı gelecek
'Çocuk istismarına evlilikle af' düzenlemesinin yeniden Meclis gündemine geleceği iddiaları kadın örgütlerini harekete geçirdi.

'Çocuk istismarına evlilikle af' düzenlemesinin 2. Yargı Paketi ile birlikte yeniden Meclis gündemine geleceğine ilişkin iddialar Türkiye'nin birçok kentinde kadın örgütlerini harekete geçirdi.

İstanbul'da 'Çocuk istismarının affı olamaz' diyerek bir araya gelen kadın örgütleri, 'Çocuk istismarına evlilikle af' düzenlemesinin yeniden gündeme gelmesine yönelik tepkilerini düzenledikleri basın toplantısıyla duyurdu.

Basın toplantısını takip eden Artı TV muhabiri Gül Gündüz'ün aktardığı bilgiye göre siyasi iktidar tarafından affın bir kerelik olduğuna ilişikin yapılan açıklamalara da tepki gösteren kadınlar, 'Bu affı durdurmazsak devamı gelecek, bu af bütünlüklü bir politikanın bir parçası. Hukuk, fiili duruma uydurulmak isteniyor" dedi.

'AF DEMEK, ÇOCUKLARLA CİNSEL İLİŞKİ YAŞININ 12 VE 9 YAŞINA İNDİRİLMESİ DEMEKTİR' 

Kadın örgütleri adına açıklama yapan avukat Hülya Gülbahar, istenen affın bir kerelik olduğuna dair iktidar söylemlerinin gerçeği yansıtmadığına dikkat çekerek, "Bizler çocuklarla cinsel ilişki yaşını aşağı çekmeye çalıştık, onlar yukarı çekmeye çalıştı" dedi:

"Biz 2000 yılında Medeni Kanun değişikliğini tartışırken evlilik yaşının 18 olarak kanuna geçmesi için kadın hareketi olarak çalışma yürütürken karşımızda her partiden bir erkek birliği görmüştük. Biz '18 yaş olmalı' derken onlar dini inançları, gelenek ve görenekleri bahane ederek buna karşı çıktılar. O zaman söylemiştik, 18 yaş kabul edildi, ancak tam anlamıyla kazanmadık. Bizler çocuklarla cinsel ilişki yaşını aşağı çekmeye çalıştık, onlar yukarı çekmeye çalıştı. O dönem biz kazandık ve 15 yaş dolmadığı sürece çocuklara dokunamazsınız kuralını TCK’ya geçirdik. Ama o zaman da biliyorduk ki ilk fırsatta bu yasa değişikliğini geriye almak için uğraşacaklar. 2016’da çocuk yaşta evlilikleri affetme girişimini geri çevirdik, ama bu girişimde sistem asla vazgeçmedi. Af demek, fiili olarak çocuklarla cinsel ilişki ve evlilik yaşının 12 ve hatta 9’a indirilmesi, hukukun da bu fiili duruma uydurulması demektir"

'İSTİSMARLAR, ÇOCUKLAR DOĞUM YAPMAK İÇİN HASTANELERE GELİNCE ORTAYA ÇIKIYOR'

Çocuk istismarının ortaya çıktığı vakaların büyük kısmının hastaneye doğum yapmak üzere gelen kız çocuklarının bildirilmesiyle ortaya çıktığını belirten avukat Hülya Gülbahar, Adalet Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı'nın bildirim yükümlülüğünü ortadan kaldırılması için çalıştığını bunun da af düzenlemesinin bir parçası olduğu anlamına geldiğine dikkat çekti:

"Anayasa Mahkemesi'nin iki ayrı kararıyla çocukların cinsel istismarı suçunda 12 yaş ara kademesi getirildi. Üstüne Anayasa Mahkemesinin birden çok evliliği ve çocuk evliliği engellemek için 'resmi nikah olmaksızın dini nikah yapılamaz' kararını iptal etmesi ve müftülere nikah yetkisi de bu konuyla doğrudan doğruya bağlantılı. Ayrıca, evlilik dışı çocukların annenin yaşı önemsenmeksizin zayıf bir mekanizmayla takip edilip, nüfusa geçirilmesi de bununla bağlantılı.

Şu anda çocuk istismarının ortaya çıktığı vakaların büyük kısmı hastaneye doğum yapmak üzere gelen kız çocuklarının bildirilmesiyle ortaya çıkıyor. Tüm kamu çalışanlarının bu suçu bildirme zorunluluğu varken, sağlık çalışanlarının özel bir düzenlemeyle bildirim yükümlülüğü var. Şimdi Adalet Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığının bu bildirim yükümlülüğünü ortadan kaldırılması için çalıştığını biliyoruz. Bu da af düzenlemesinin bir parçasıdır. Af, kesinlikle sadece bir kerelik olmayacaktır.

Çocuk istismarına aftan bahsederken aynı zamanda tecavüzcüye evlilik mekanizmasının hortlatılmasından da bahsediyoruz. Bu sadece çocuklar için değil, her yaştan kadın için tecavüzcüyle evlendirme mekanizmasının yasal düzenlemeye, Türk Ceza Kanunu'na sokulmasının gündeme gelmesi demektir." (HABER MERKEZİ)

Öne Çıkanlar