Covid-19 ve 3 Aralık Dünya Engelliler Günü

Covid-19 ve 3 Aralık Dünya Engelliler Günü
Ne yazık ki, engelli insanlar, küresel Covid-19 salgınının sağlık, sosyal, eğitsel ve ekonomik sonuçlarından orantısız şekilde en fazla etkilenen kesimdir.

Ali ARAYICI*


OECD'nin verilerine göre, dünya nüfusunun yaklaşık 1 milyarı (%15'i) bedensel ve zihinsel engelli bireylerden oluşuyor. Bu veri, Türkiye için yaklaşık 5 milyondur. Engelli bireyler, Covid-19 salgınından en fazla etkilenen grubu oluşturuyor. Salgın nedeniyle, yüz binlerce engelli insan yaşamını yitirdi. Normal koşullarda bile ayakta kalmakta zorlanan engelliler, bugün zor koşullarda ölüm-kalım savaşı veriyor.

BM Genel Kurulu'nun 47/3 sayılı kararıyla, 1992  yılında, siyasal, sosyal, ekonomik, eğitsel, kültürel yaşamın her alanında ve kalkınmada; engelli kişilerin haklarını korumak, refahını teşvik etmek ve engellilerin durumuyla ilgili farkındalığı artırmak için; 3 Aralık günü "Dünya Engelliler Günü" olarak ilan edildi.

Her yıl, 3 Aralık'ta UNESCO, BM ve bağlı kurumlar başta olmak üzere, dünyanın pekçok ülkesinde; "Dünya Engelliler Günü"nde toplumsal bilinç ve farkındalığın arttırılması, engelli bireylerin desteklenmesi, sorunlarının temelden çözülmesi, engelliliğin önlenmesi, eğitimi ve topluma kazanılmalarını konu alan çeşitli etkinliklerle kutlanıyor.

TEMEL AMACI
3 Aralık "Dünya Engelliler Günü"nün en önemli amaçlarından biri, engelli vatandaşların dertlerine çare bulmak, ortak olmak, paylaşmak ve her süre yanında olunması gerektiğini kanıtlamaktır. Bu Gün, dünya kamuoyunu engelli insanların sorunlarına dikkat çekmek, onları daha iyi anlamak ve sorunlarını temelden çözmek açısından anlamlı bir gündür.

Toplumsal yapının her alanında engelli bireylerin haklarını korumak, refahını teşvik etmek ve engelli bireylerin durumuyla ilgili; siyasal, sosyal, ekonomik, eğitsel ve kültürel yaşamın her alanında farkındalık arttırmayı sağlamak en önemli amaç olmalıdır.

Engellilerle ilgili konularda farkındalık yaratmak ve engellilerin haklarını güvence altına almak amacıyla, "herkes için tasarım"ı teşvik etmek ve engelli insanların; siyasal, sosyal,ekonomik, eğitsel ve kültürel yaşama "uyum" sağlamaları ve topluma kazanılmaları kaçınılmazdır.    

SALGINDAN EN FAZLA ETKİLENEN

BM ve bağlı kurumlarda, dünyanın pekçok ülkesine olduğu gibi,  UNESCO'da 25 Kasım-3 Aralık 2020 tarihlerinde bir haftalık bir programla; "Dünya Engelliler Günü"nü, Covid-19'dan en fazla etkilenen engelli öğrencilerin, yüz-yüze veya uzaktan eğitimiyle ilgili etkinliklerle kutluyor.

Covid-19 salgını nedeniyle bu yılın teması, "Daha İyiyi İnşa Etmek: Covid-19 Sonrası Engelliler Tarafından, Engelliler İçin ve Onlarla Birlikte Kapsayıcı, Erişilebilir ve Sürdürülebilir Bir Dünyaya Doğru". Ne yazık ki, engelli insanlar, küresel Covid-19 salgınının sağlık, sosyal, eğitsel ve ekonomik sonuçlarından orantısız şekilde en fazla etkilenen kesimdir.

Bu temada, daha çok acil sağlık ve sosyal koruma, eğitim, dijital altyapı, erişilebilir bilgiler dahil olmak üzere; temel hizmetlere evrensel erişim için, ortak çabaların güçlendirmenin önemi vurgulanıyor. Engelli kişilerin, kriz zamanlarında ve ötesinde "geride bırakılmaması"nı sağlamak için, engelliler lehine istihdam, ekonomik, eğitsel  ve sosyo-kültürel fırsatlar yaratmak gerekir..

KİMSEYİ "ÖTEKİLEŞTİRMEME"

"Dünya Engelliler Günü" vesilesiyle, Covid-19 salgını nedeniyle, engelli öğrenciler başta olmak üzere, eğitim çağındaki tüm öğrencileri kapsayacak şekilde, tamamen eğitime erişmesi, uygun koşulların yaratılması, hiç "kimsenin geride bırakılmaması" ve "ötekileştirmemesi" gerekir.

Bu Gün, engelliler konusunda uzman eğitimciler, çözüm bulucuları ve diğer uzmanların öğretim deneyimlerini paylaşmaları içinde, önemli bir gündür. Kuşkusuz, hedeflenen çabaların yanı sıra yaş, cinsiyet, yetenek, sosyo-ekonomik durumdan bağımsız olarak; örgün ve yaygın eğitim bağlamındaki tüm öğrencileri ve savunmasız durumdaki insanlarıda kapsamalıdır.

Bu durum, yerli halk, kırsal alanlarda yaşayanlar (göçebeler dahil), çatışmalardan ve doğal afetlerden etkilenen bölgelerde yaşayanlar, azınlıklar, göçmenler, mülteciler ve ülke içinde yerinden edilmişler içinde geçerlidir. Her durumda, cinsiyet eşitliği garanti edilmeli, ırkçılık ve ayrımcılık nedeniyle dezavantajlı durumda olan öğrencilerin eşitlik ve katılımına özel önem verilmelidir.

Bu bağlam da, Uluslararası Kapsayıcı ve Sürdürülebilir Şehirler Koalisyonu aracılığıyla, yerel yönetimlerin acil durum ve kapsayıcılık politikasını teşvik etmektir. Engelli vatandaşların öğrenme, güvende kalma, aktif olma, yaşamı boyunca eğitim alma haklarını korumak ve duyarlı hale getirmek için; uluslararası işbirliği, dayanışma ve farkındalığın teşviki gereklidir.
 
* Prof. Dr. Ali ARAYICI / Paris

Öne Çıkanlar