'Tüm kayıplarımız için adalet istemekten vazgeçmeyeceğiz'

'Tüm kayıplarımız için adalet istemekten vazgeçmeyeceğiz'
İHD İzmir Şubesi’nin “Kayıplar bulunsun failler yargılansın” eyleminde 1992 yılında kaybedilen Hüsamettin Yaman ve Soner Gül’ün akıbeti soruldu.

İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi, "Kayıplar Bulunsun Failler Yargılansın" şiarıyla düzenlediği açıklamayı pandemi nedeniyle online gerçekleştirdi. 4 Mayıs 1992’den bu yana kayıp olan Hüsamettin Yaman ile Soner Gül’ün akıbeti soruldu. İHD İzmir Şube Yönetim Kurulu Caner Canlı, yarının Anneler Günü olduğunu hatırlatarak Cumartesi Anneleri'yle birlikte adalet istemeye devam edeceklerini söyledi. 
 
Canlı, 22 yaşındaki Hüsamettin Yaman'ın üniversite öğrencisi olduğu ve pankart taşımak suçlamasıyla 15 gün cezaevinde kaldığını ve 6 Eylül 1990 tarihinde tahliye edildiğini hatırlattı. 21 yaşındaki Soner Gül’ün tıp öğrencisi olduğunu anımsatan Canlı, "Hüsamettin Yaman 2 Mayıs 1992 cumartesi günü evden çıktı. 4 Mayıs pazartesi günü Ağabeyi Feyyaz Yaman’ı işyeri telefonundan arayan bir kişi ‘Hüsamettin, Soner Gül ile birlikte Fındıkzade’de gözaltına alındı. Hayatlarından endişe ediyoruz. Bir an önce emniyete başvurun’ dedi. Yaman ve Gül aileleri, önce İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne ardından devletin ilgili tüm kurumlarına başvurdu. İnsan Hakları Derneği ve Af Örgütü girişimlerde bulundu. Ancak Hüsamettin ve Soner’in gözaltına alındığı kabul edilmedi" dedi. 
 
ORMANLIK ALANDA İNFAZ EDİLDİLER
 
İçişleri Bakanlığı tarafından Soner Gül’ün 10 Mart 1991 tarihinde Malatya’da yakalanan A.N. isimli şahsın sorgudaki ifadesinde ismi geçtiği için polis tarafından arandığının iddia edildiğini kaydeden Canlı, "Girişimlerini sürdüren Yaman Ailesi 2 yıl boyunca polis takibinde tutuldu. 19 Aralık 2011 tarihinde özel harekât polisi Ayhan Çarkın'ın infazlar ve kayıplarla ilgili itirafları yayınlandı. Çarkın, yaptığı itirafların bir bölümünde Hüsamettin Yaman ve Soner Gül’ü gözaltına aldıktan sonra ormanlık bir alanda sorguladıklarını ve infaz ettiklerini açıkladı" diye belirtti. 
 
'CEZASIZLIĞI SONLANDIRMAK DEVLETİN GÖREVİ'
 
Beyanlar ardından aile avukatlarının yeniden suç duyurusunda bulunduğunu dile getiren Canlı, tüm bunlara rağmen dosyanın zamanaşımına uğratıldığını söyledi. İnsanlığa karşı işlenen suçlarda zaman aşımı olmayacağını ifade eden Canlı, "Hüsamettin Yaman ve Soner Gül dosyasındaki cezasızlığı sonlandırmak Tu¨rkiye Cumhuriyeti Devleti’nin anayasal görevidir. Ayrıca imzalamış bulunduğu uluslararası sözleşmelere göre de yasal zorunluluğudur. Kaç yıl geçerse geçsin Hüsamettin Yaman ile Soner Gül ve tüm kayıplarımız için adalet istemekten vazgeçmeyeceğiz" dedi.  
 

Öne Çıkanlar