Davutoğlu ve Babacan'dan CDS uyarısı: Kırılma noktasındayız, bu işin şakası yok

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye'nin Kredi Risk Primi’nin (CDS) 900’e ulaşmasıyla ilgili iktidarı uyardı.

'GERÇEK BİR KIRILMA NOKTASINDAYIZ'

Davutoğlu, Twitter'dan yaptığı paylaşımda "Ben ve kurmaylarım aylardır 2. bir kur dalgası ve iflas ihtimalini dillendiriyoruz! Her fırsatta bu liyakatsizlere; "ülkeyi petrol, doğalgaz, ilaç alamayacak duruma getireceksiniz" diye haykırıyoruz! Artık gerçek bir kırılma noktasındayız. Derhal şu cahil inadınızdan vazgeçin!" ifadelerini kullandı.

Ben ve kurmaylarım aylardır 2. bir kur dalgası ve iflas ihtimalini dillendiriyoruz!

Her fırsatta bu liyakatsizlere; "ülkeyi petrol, doğalgaz, ilaç alamayacak duruma getireceksiniz" diye haykırıyoruz!

Artık gerçek bir kırılma noktasındayız. Derhal şu cahil inadınızdan vazgeçin! pic.twitter.com/QdSgAE1Ru4

— Ahmet Davutoğlu (@Ahmet_Davutoglu) July 14, 2022

'BU İŞİN ŞAKASI YOK'

DEVA Partisi Genel Başkanı Babacan da sosyal medya hesabından Türkiye'nin Kredi Risk Primi’nin (CDS) 900’e ulaşması ile ilgili olarak iktidarı bir kez daha uyardı. Babacan, "Bir aydır tedbir için haykırıyorum. Bu konuşmayı yapmamın üzerinden bir ay geçti. Bugün CDS 900’e ulaştı! Bu işin şakası yok. Hükümete bir kere daha sesleniyorum: Derhal tedbir alın" notu ile 15 Haziran 2022’de yaptığı konuşmanın videosunu paylaştı.

Bir aydır tedbir için haykırıyorum.

Bu konuşmayı yapmamın üzerinden bir ay geçti. Bugün CDS 900’e ulaştı!

Bu işin şakası yok. Hükûmete bir kere daha sesleniyorum: Derhal tedbir alın. pic.twitter.com/DKZs5xwR2R

— Ali Babacan (@alibabacan) July 14, 2022

Babacan bir ay önce şunları söylemişti:

"Tarih şahit olsun ki, ben bugün buradan uyarımı yapıyorum. Ülke olarak uçurumun eşiğine geldiğimizi söylemek ve hükümeti derhal göreve çağırmak üzere karşınızdayım. Ekonomik ve finansal bir beka sorunuyla karşı karşıya olduğumuzu özellikle belirtmek istiyorum. Kaygılıyım, çünkü ülkemizin temerrüt riski yani iflas riski, bugüne dek görmediğimiz bir seviyeye ulaşmış durumda. Türkiye’nin temerrüt riskini, yani iflas riskini gösteren 5 yıllık CDS yani Kredi Temerrüt Takas Oranı, tam 836 baz puana çıkmış durumda bugün. 836 baz puan. Şuna bakar mısınız grafiğe? 24 Haziran’dan 2018 sonraki iniş çıkışlara adeta can çekişen bir hastanın sağlık grafiğine benziyor. Bu gösterge arkadaşlar, bu 836 rakamı yaklaşan felaketin şimdiden haber veriyor.

'İFLAS DEMEKTİR, KAOS DEMEKTİR'

Şu anda ülke tam bir çakılmaya doğru gidiyor arkadaşlar. İnanın an meselesi, an. O uçurumdan aşağıya düşmek, o temerrüt ve iflas çukuruna düşmemiz an meselesi. Bir gecede olur ya… Bu işin şakası yok. Ben gördüm çünkü bunu. Dünyada pek çok ülkede gördüm. O iflasın o temerrüttün ne olduğunu biliyorum. Perişan olur herkes. İnanın yaşanacak bir ülke olmaz Türkiye ondan sonra. İflas demek, benzin gibi, mazot gibi temel ihtiyaç maddelerinin parayla bile bulunamaması demektir. Paranız var, yarım depodan fazla alamıyorsunuz. Ya da yok 3 saat kuyrukta bekliyorsunuz. İflas işte odur. Her gün 6 saat 10 saat elektriğin kesik olduğunu düşünün memlekette. İşte tehlike bu arkadaşlar. İflas demek, topyekûn ekonomik ve finansal çöküş demektir. İflas demek, kaos demektir. Hükümete sesleniyorum, Erdoğan’a sesleniyorum: Çok pişman olursunuz, çok. Ancak iş de işten geçmiş olur.

'HALKIMIZ SİZİN YAPTIĞINIZ SAÇMALIKLARIN BEDELİNİ ÖDEMEK ZORUNDA DEĞİL'

Tam 11 yıl bu ülkenin ekonomisini yönetmiş, dünyadaki ve Türkiye’deki krizleri çok iyi bilen bir arkadaşınız olarak uyarıyorum. Uyarıyorum; bu gidişin sonu çok kötü olur. Türkiye’yi siz bir kere o temerrüt çukuruna, bir kez iflas çukuruna düşürürseniz, bu millet yıllarca çok ağır bedeller ödemek zorunda kalır. Halkımız sizin yaptığınız saçmalıkların bedelini ödemek zorunda değil. Derhal aklınızı başınıza toplayın. Allah’ın verdiği aklı kullanın ya. Merkez Bankasına ve TÜİK’e acilen liyakatli kadroları atayın ve bağımsız kurumlardan elinizi çekin. Akıl dışı, bilim dışı tezleri terk edin. Ve derhal işi uzmanlara bırakın. Ve derhal elinizdeki iktidarı sakince bir kenara artık bırakın. Bırakın ki henüz iflas etmeden ülkemizi buradan alıp düzlüğe çıkaralım. Bırakın ki gençler, kadınlar, memurlar, emekliler, çiftçiler, kuryeler, esnaflar, sanatçılar huzura ersin. Bırakın ki Türkiye iflas etmesin. Zaten seçimi biz kazanacağız ama işimizi daha fazla zorlaştırmayın."

CHP'Lİ KARABAT: MERKEZ BANKASI EYLÜL'DE BAYRAK ÇEKECEK

CHP İstanbul Milletvekili ve Ekonomi Masası Üyesi Özgür Karabat 'Merkez Bankası Eylül'de bayrak çekecek' başlığıyla bir dizi tweet paylaştı. Karabat'ın paylaşımları şöyle:Çöküş içindeki ekonomiyi kurtarmak için bir an önce harekete geçmek gerekiyor. Yoksa çok daha ağır bedeller ödemek zorunda kalacağız.

Çok kritik birkaç aylık süre içindeyiz.

İbretlik durumumuz şöyle…

Kredi risk primimiz (CDS) 900’ü aştı.

CDS’ler dünyada: Hollanda 13, Almanya 15, ABD 20, Fransa 26, Kanada 33, İspanya’da 61, Çin 85.

Olması gereken seviyeler bunlar ama Türkiye uçmuş durumda.

Savaştaki Ukrayna’nın bile 550. Arjantin 1030, Rusya 13 bin.

900 puan CDS nedeniyle finans kaynakları Türkiye’ye daha yüksek faizle veriliyor. ABD’nin sert faiz artırımlarına yakında Avrupa Birliği de dahil olacak. Hem ABD doları hem de euro daha çok değerlenecek.

Bizim ise rezervleri boş Merkez Bankamız var.

AKP’nin BDDK’daki ve Merkez Bankası’ndaki "fanatik bürokratları" ülkenin nasıl bir felakete savrulduğunu umursamadan, özel sektör üzerinde oyunlar oynuyor. Krediler kısılıyor, "dövizinizi bozun" telefonları açıyorlar.

Küresel enflasyonu frenlemek için tüketimler kısıtlanmaya başladı. Bununla birlikte emtia fiyatları geriliyor. İhracatımızın artış hızı bu aydan itibaren yavaşlayacak. Euronun değer kaybetmesi de ihracatı vuracak. Dış ticaret açığı daha da büyüyecek.

Eylül ayı ile birlikte Türkiye’ye akan turizm geliri de azalmaya başlayınca dolar kurunu tutmak çok zor olacak. Eksi 55 milyar dolarlık rezerviyle Merkez Bankası’nın artık emanet paralarla piyasaya müdahalesi de sona erecek.

Yani MB bayrak çekecek!

AKP son bir çare Körfez sermayesini İstanbul’a çağırdı. Birleşik Arap Emirlikleri prensleri, bakanları Dolmabahçe’de ağırlandı. Sözde Türkiye’ye yatırım yapacaklar.

Hayır! Elde kalan son şirketlere çok ucuza çökecekler!

Körfez sermayesi burada taş üstüne taş mı koyacak, hayır! Yılbaşından bu yana AKP, Arapları ikna etmeye çalışıyor; ama nafile. Türk lirasının değerinin daha da düşmesini ve Varlık Fonu’ndaki şirketleri ucuza almak istiyorlar.

Bakan Nebati ne yapıyor? İş gücünün yüzde 60’ının hizmet sektörüne mahkum olmasıyla mutlu oluyor. Yüksek enflasyon nedeniyle yapılan maaş zamları ile övünüyor. Vaatlerinin hiçbiri tutmuyor; ama utanma duygusu olmadığı için çıkıp gülerek konuşabiliyor!

Aralık 2021’de Kur Korumalı Mevduat devreye alındığında bunun ekonomideki sorunlara çare olmayacağını, kısa sürede doların eski seviyelerine geleceğini söylemiştik. Şimdi o noktadayız. Sn. Nebati, MB bayrak çekince de utanmadan gülecek misin?

Bu ibretlik tablo AKP’nin eseridir. 3 kıtanın birleştiği noktada, doğası coğrafyası çok değerli, Avrupa’nın en genç nüfusuna sahip ülkeyi 3 kuruşa mahkum hale getirdiler.

AKP’nin bu ülkeye daha büyük felaketten başka vereceği bir şey yoktur.

Şunu da belirtmekte fayda var. AKP ticari mahremiyeti yok etmiştir. Şirketlerin hesaplarının dökümü Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Nebati’nin önündedir. 2014 yılındaki Cumhurbaşkanlığı seçiminden daha tehlikeli bir oyun oynuyorlar.

2014’te adaylar bağış topluyordu. Fanatik bürokratlar, AKP’li yöneticilere ve yandaş şirketlere listeler veriyordu. İş dünyası Erdoğan’a bağış yapmak zorunda bırakılıyordu. AKP şimdi işletmelerin bilançolarını bozacak müdahalelerde bulunuyor.