Deniz Yücel: Erdoğan'ın gaspçı olduğu tescillendi

Anayasa mahkemesi (AYM) Die Welt gazetesinin eski Türkiye Temsilcisi Deniz Yücel'in Türkiye'de "terör örgütü propagandası" ve "halkı kin ve düşmanlığa tahrik" suçlamalarıyla tutuklu kaldığı bir yıllık süreyi hak ihlali saydı. AYM'nin verdiği karar üzerine açıklama yapan Yücel, alacağı 25 bin TL'yi gazetecilik kurumlarına bağışlayacağını belirtti. Yücel, ayrıca Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Eski Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu için 'gaspçı' nitelemesinde bulundu. 

AYM, Şubat 2018'de tahliye edildikten sonra vatandaşı olduğu Almanya'ya dönen gazeteci Deniz Yücel'in bireysel başvurusunu karara bağladı.

Kişi hürriyeti ve güvenliği ile ifade ve basın özgürlüklerinin ihlal edildiğine karar veren yüksek mahkeme ayrıca Yücel'in PKK yöneticilerinden Cemil Bayık'la röportaj yapması gazetecilik faaliyeti kapsamında olduğuna karar verdi.

AYM TAZMİNAT ÖDENMESİNE HÜKMETTİ

Tutuklu bulunduğu dönemde cezaevinden AYM'ye bireysel başvuruda bulunan Yücel'in dosyasını iki yıl sonra inceleyen AYM, Yücel'in, "suç işlediğine dair makul bir şüphe olmaksızın tutuklandığını belirterek kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının, gazetecilik faaliyetlerine ilişkin haber ve yazılarından dolayı tutuklanması nedeniyle de ifade ve basın özgürlüklerinin ihlal edildiğini" ifade etti.

Kişi hürriyeti ve güvenliği ile ifade ve basın özgürlüklerinin ihlal edildiğine oy çokluğuyla karar veren yüksek mahkeme Yücel'e 25 bin lira manevi tazminat ödenmesine hükmetti. 

GAZETECİ YÜCEL'DEN AÇIKLAMA

AYM kararı sonrası sosyal medya platformu Twitter'dan açıklama yapan Yücel, cezaevinde tutuklu olarak geçirdiği sürenin bedelinin ne 25 bin TL ne de bin katı etmeyeceğini belirtti. Deniz, alacağı 25 bin lira tazminatı 'Ali İsmail Korkmaz Vakfı'na ve gazetecilik kurumlarına bağışyacağını beyan etti.

Yücel'in Twitter'dan yaptığı açıklamaları şöyle:

Bu güzel günde tüm dostlara merhaba. Bir çift sözüm olacak. Açıklamam önce Türkçe sonra Almanca olacak. // Hallo Freunde! Was für ein schöner Tag! Jetzt ein paar Takte von mir; erst auf Türkisch, dann auf Deutsch. Das Video in dem Link unten ist deutsch untertitelt.

1. Daha savcı sorgusu esnasında avukatımla söylemiştik: Suç sayılan tüm faaliyetlerim gazeteciliktir ve gazetecilik suç değildir. Dinleselerdi ne ben mağdur, ne kendileri rezil olurdu.

2. Anayasa Mahkemesi’nin iki senelik gecikmeyle de olsa sonra bu tespitimize katılması sevindirici. Kötü muamele konusundaki red kararı ise üzücü ve yanlış.

3. Daha dün Cumhuriyet davasında gazetecilik açısından vahim kararlar alan AYM’nin şimdi tam tersine bir karar alması ilginçtir.

4. Bu ilginç durum, dostum Veysel Siyar Ok‘un verdiği muazzam hukuk mücadelesini küçültmez. Kendisine ve tüm avukatlarıma teşekkür ederim.

5. AYM’nin tutuklanmamı hukuka aykırı bulmasıyla adalet tecelli etmedi. Geç gelen adalet, adalet değidir. Hayatımdan ve sevdiklerimin hayatlarından çalınan bir senenin telafisi 25 bin TL değildir, bin katı da olamaz.

6. AYM’nin uygun gördüğü "manevi tazminatı", Ali İsmail Korkmaz Vakfı’na ve gazetecilik kurumlarına bağışlamak üzere kabul ederim.

7. Bu kararla, Tayyip Erdoğan’dan başlayarak Mevlüt Çavuşuğlu, Bekir Bozdağ vb. ve gaspçı oldukları tescillendi. İktidar medyasının alçaklığı bir kere daha gözler önüne serildi.

8. Bu kararla ayrıca hakkımdaki abuk sabuk iddianameyi hazırlayan ve "Çağlayan'ın en geri zekâlı savcısı" olarak bilinen başsavcı vekili Hasan Yılmaz’ın bu ünvanı boşuna taşımadığı tescillendi.

9. Yarasın.

10. Erdoğan’ın sözünü ettiği görüntüleri hiç görmedik. Kabataş yalanı gibi yalandı çünkü. Ama bu videodaki görüntüler gerçek. Unutulmasın.

11. Rehin alınmama katkıda bulunan herkes -suç örgütü elebaşı Erdoğan ve bakan, hâkim, savcı vs. sıfatındaki diğer çete mensuplarına kadar-  hukuk karşısında hesap verene kadar bu dava bitmeyecektir.