Der Spiegel: Erdoğan halktan korkuyor

Der Spiegel: Erdoğan halktan korkuyor
Derginin Türkiye muhabiri Maxmilian Popp, Erdoğan'ın yeni bir ‘Gezi Direnişi’nin yaşanmasından endişe duyduğunu yazdı.

ARTI GERÇEK- Der Spiegel dergisinin Türkiye muhabiri Maxmilian Popp, 'Erdoğan Halktan Korkuyor' başlıklı bir yazı kaleme alarak Türkiye'deki siyasi gelişmeleri değerlendirdi. Popp yazısında Erdoğan'ın yeni bir ‘Gezi Direnişi’nin yaşanmasından endişe duyduğuna dikkat çekti. Popp makalesinde şunları yazdı:

Sıkça yaptıkları gibi sabahın en kuytu vaktinde geldiler. Polisler 16 Kasımda saat 6:00’da Prof. Dr. Betül Tanbay’ın evine dalarak göz altına aldılar.

Tanbay 58 yaşında. Türk Matematik Derneği’nin başkanlığını 2010-2016 yılları arasında ilk kadın başkanı olarak yürüten Tanbay, 2019-2022 yılları arasında görev yapmak üzere Avrupa Matematik Topluluğu'nun başkan yardımcısı olarak seçildi. Ancak o Erdoğan’ın gözünde bir ihtilalci. Erdoğan, matematik profesörü Tanbay’ı, 2013 yılında hükümeti en üst düzeyde eleştiren Gezi eylemlerinin örgütleyicilerinden bir olarak gösteriyor. Şimdi beş yıl aradan sonra hükümet yetkilileri, Tanbay’ı devrim planı yapmakla suçluyor.

Polis, Tanbay ve 12 akademisyen ile kültür aktivisti arkadaşının Osman Kavala ile ortaklaşa ‘Gezi eylemleri’ni organize etmekle suçluyor. Bunların yabancı ülkelerden gelen aktivistlerle birlikte ülkenin direncini kırmak istediğini ileri sürüyor. Tanbay serbest bırakıldı. Ancak dava devam ediyor. Bu suçlamayla soruşturmaya tabi kalanlara, yurt dışı yasağı da getirildi.

Gezi protestoları, genç Türkiye tarihinin son yıllarda yaşanan milyonlarca insanı kapsayan en büyük kitlesel gösteriydi. Ayaklanmayı özel kılan sadece katılımcı sayısı değil, her şeyden önce ruhuydu. Gezi Parkı'nda, daha önce birbirlerine karşı güvensizlik duyan insanlar birbirlerini buldular: Laik olanlar, İslamcılar, solcular, Kürtler, öğrenciler, işçiler ve transseksüeller birlikte meydanlardaydılar. 

"Cumhurbaşkanı Erdoğan, barışçıl bir şekilde demokrasi talebiyle bir araya gelen insanları, 15 Temmuz 2016 yılında yapılan darbeyle bağını kuruyor. Şu anda Erdoğan, ‘Gezi'yi övenler, gizli veya açık, PKK'yı da över, FETÖ'ye de destek verir. Gezi, Türkiye'yi kalkındıracak, ileriye taşıyacak ne kadar iş ne kadar proje ne kadar gayret varsa hepsinin karşısına dikilmenin adıdır’ açıklamasını yapıyor.

Erdoğan, Gezi İsyanı'nın tekrarlanacağı korkusuyla hareket ediyor. Vatandaşlar tekrar Erdoğan'a karşı çıkmaya başladılar. Geçtiğimiz birkaç hafta içinde, bu korkunun yeniden büyüdüğü görünüyor.

"SOKAKLARA ÇIKMAYI AKLINIZDAN GEÇİRMEYİN"

Türkiye, Erdoğan'ın 2003'te iktidara gelmesinden bu yana en kötü ekonomik krizi yaşıyor. Yılbaşından bu yana değerinin üçte birinden fazlasını kaybeden lira, son zamanlarda bir miktar istikrara kavuştu. Ancak, insanlar ekonomik krizin etkilerini şimdi hissediyorlar: Enflasyon Ekim ayında yüzde 25'e yükseldi. Bakkal fiyatları yüzde 30, meyve ve sebzeler yüzde 50 oranında arttı.

Hükümet taraftarları arasında bile hoşnutsuzluk mevcut. Anket şirketi Metropoll tarafından yapılan bir ankete göre, Erdoğan'ın oyları yüzde 40'a düştü. AKP'ye sadece yüzde 32 oy verecek. Siyaset bilimci Yasemin Acar'a göre, Türkiye'deki koşullar yeni kitlesel protestoları mümkün kılabilir. "Gerginlikler artıyor ve bu gerilimin herhangi bir eyleme dönüşmesini önlemek için hemen bastırılmaları gerekiyor" diyor.

Erdoğan'ın Türkiye'deki gazate manşetleri üzerinde etkisi artıyor. Ancak sivil toplum hala çok canlı. Ülkenin her yerinde, insanlar demokrasi ve ifade özgürlüğü için kampanya yapıyorlar. Erdoğan bu çabaları kriminalize ediyor. Daha Eylül ayında, kayıp oğullarını arayan anneler, İstanbul polisi tarafından dağıtıldı.

Geçtiğimiz Pazar günü, güvenlik güçleri şiddete karşı gösteri yapan kadınları hedef alarak  göz yaşartıcı gaz kullandı. Hükümetin bu taciz yoluyla ülkedeki insanlara vermek istediği mesaj çok net: Sokaklara çıkmayı aklınızdan bile geçirmeyin!


 

Öne Çıkanlar