Devletlerin diplomasisi bir işe yaramıyor bize halk diplomasisi gerek

Fransa’nın Ermeni soykırımını tanımasında, devletlerin düzenlediği sözde 'diyalog' çabalarından bağımsız, aydınların, insan hakları ve STK'ların çalışmalarının büyük rolü oldu.

Fransa’nın Ermeni soykırımını tanımasında, hep takılınan son aşama Fransız Senatosu idi. Meclis defalarca bu tanımayı yaptığı halde gelinip Senato’da olay tıkanıyordu.

Bunun aşılmasında 2000 yılında Fransız Senatosu'nun çatısı altında düzenlenen Türk-Ermeni diyalog toplantısının önemli bir rolü oldu.

Devletlerin düzenlediği sözde "diyalog" çabalarından bağımsız, aydınların, insan hakları ve sivil toplum kurumlarının çalışmalarının bunda büyük rolü oldu.

Bunu bir anlamda "halk diplomasisi" diye adlandırıyorum.

Belge Uluslararası Yayıncılık, hiçbir zaman kâr amaçlı işletme olarak çalışmadı. Kâr etmese de 40 küsür yıl ayakta kalmayı başardı. Önceliği tabuları kırmak, yanında empati, diyalog ve barışçıl çözümleri gündeme getirmek oldu.

2000 yılı ekim ayında Fransız Senatosu'nun, sonunda karar değiştirip Meclis kararını onaylamasında aynı yılın Haziran ayında kendi çatısı altında düzenlenen Türk-Ermeni Diyalog toplantısının çok önemli belirleyici bir rolü oldu.

Bu toplantının arkasında iki kurum vardı, Türkiye ayağını Belge Uluslararası Yayıncılık kurucusu Ayşe Nur Zarakolu, Ermenistan ayağını ise, Centre de Recherches sur la Diaspora Arménienne kurucu başkanı Jean-Claude Kebabdjian belirledi. Benle Rafi Hermon Araks ise proleter ayak koşturmacısı olduk.

Cebimizde posta parası bile olmadığı için, Fransız Senatosu'nun kapısına gidip, toplantı dosyalarını görevlilere elden bıraktığımızı hatırlıyorum.

Türkiye ayağında konuşmacı olarak Murat Belge, Baskın Oran, Oral Çalışlar ve bendenizi belirledik. Ermenistan ayağında ise, Erivan’daki Soykırım Müzesi'nin müdürü Lavrenti Barsakian, gazeteci Hagop Çakıryan ve eski Dışişleri Bakanı Jirayr Libaridyan vardı. (*)

Murat Belge, kanser tedavisi için Londra’ya apor topar gittiği için toplantıya katılamayacaktı.

Toplantı sırasında Senato dışında Ermeni Devrimci Federasyonu yanlılarının protesto yaptığını hatırlıyorum. Diyaspora bu toplantıya davet olunmadığı için.

Bu bana, Murat Belge ile katıldığımız 1991 yılı sonbaharında Bonn’da Schröder’in desteği ile eyalet parlamentosunda düzenlenen Kürt İnsan Hakları konferansı sırasında, KİP yanlılarının kapı önünde yaptığı konferansı hatırlatmıştı.

Ama Senatodaki toplantı EDF’lilerin hiç de beklemediği bir sonuca yol açmış, Fransız Senatosu Ermeni soykırımını tanıyıvermişti.

Ayşe Nur Zarakolu, Senato'daki toplantıya Cezayir Savaşı'nın efsanevi ismi Henri Alleg’in başkanlık yapmasını önermişti. Henri Alleg, Fransa’yı sarsan, Sartre’ın önsöz yazdığı ünlü kitabı "Sorgu"nun yayıncısı idi. Henri Aleg’i 1992 TÜYAP Kitap Fuarı'na onur konuğu olarak Belge Yayınları davet etmişti.

Fransız ordusunun 1957 yılında işkenceden geçirdiği, zindana attığı Henri Alleg, Fransız Senatosu çatısı altında ilk kez konuşuyordu. Ve şöyle diyecekti: "Fransa, Cezayir’de insanlığa karşı işlediği suçları kabul etmeli ve özür dilemelidir!" (**)

1998 Nisan’ında Paris’te CRDA, ilk diyalog toplantısını düzenledi, Yelda, Taner Akçam, Kendal Nezan, Jean-Claude Kebabdjian ve bendeniz katılmıştık.

1998 sonbaharında 1. Ermeni Diyaspora Konferansı sırasında Erivan’a CRDA’nın çabası ile gittim, Soykırım Müzesi'nin misafiri olarak, üniversitede, Bilimler Akademisi'nde konferanslar verdim. Eylül ayıydı. Ermenistan Cumhuriyeti'nin 80. kuruluş yıldönümüydü. (Ve soykırımdan sorumlu Osmanlı Hükümeti ilk tanıyanlar arasındaydı. TC Hükümeti ise hâlâ tanımıyor!)

Aynı yılın kasımında TÜYAP İstanbul Kitap Fuarı'na Belge Yayınları, Jean-Claude Kebabdjian’ı onur konuğu olarak davet etti. Türkiye basını büyük ilgi gösterdi.

1998 yılı Aralık'ında Ayşe Nur Zarakolu, İnsan Hakları Beyannamesi'nin 50. yılı nedeniyle, sözleşmenin imzalandığı binada düzenlenen toplantıya onur konuklarından biri olarak davet olunmuştu.

Paris’te Fransız Parlamentosu çatısı altında Ermeni toplumu ile düzenlenen toplantıda, kitabını yayınladığı için 2 yıl hapse mahkûm olduğu Yves Ternon’un, "bizden ne istiyorsunuz?" sorusuna verdiği yanıt şu olacaktı: "Bizim bir beklentimiz yok. Ancak şu anda Türkiye’de korkunç bir linç ortamı yaşanıyor. Kürt halkı soykırım tehditi altında bir halk konumunda. Bunun için bir şeyler yapmalısınız!"

Ermenistan depreminin yıldönümü için tarihî bir binada düzenlenen toplantıda ise, dönemin Fransız Sağlık Bakanı, bütün salonu ANZ’yi ayakta alkışlamaya davet etmişti. 1998 Ekim ayında Frankfurt Kitap Fuarı'nda ise, Kültür Bakanı Jack Lang, pasaport geç verildiği için ANZ’nin katılamadığı ödül töreninde onun için konuşma yapmıştı.

(TC ise, ANZ’nin adının Diyarbakır’daki parka verilmesi kararını iptal etti. Doğubayazıt’da kurulan Kadın Eğitim Merkezi'ne el koydu. Belediye Başkanı Mukaddes Kubilay ise utanç duyulacak biçimde hapis, diğer belediye başkanları ile birlikte. (Ve yerel seçimler olacakmış!)

2000 yılında Fransız Senatosu'nun kabulünün ardında bütün bu "halk diplomasisinin" büyük önemi vardı.

Ecevit/Bahçeli Hükümeti ise bu kabule alarm çanları ile yanıt verdi. Talat Paşa Komitesi, şimdiki gibi harekete geçti. Konferans metinleri, bütün Türk basınına ayrımsız verilmişti. Toplantıyı kaçıran, malum bir gazete istediğinde de, kendilerine CRDA çalışanı tarafından verildiği halde, sanki yeni keşfedilmiş gibi "ele geçirdik" manşeti ile verdi. Yine malum çevrenin yayınevi, konferans belgelerini, herhangi bir izin almadan bastı.

Hemen ardından, Ecevit/Bahçeli hükümeti MGK’nın bir uzvu olarak ünlü ASİMKK’yı kurdu ve Bahçeli’yi başkan yaptı. Talat Paşa Komitesi ise, soykırım inkâr sanayiini inşa etti.


(*) 2000 yılı Fransız Senatosu'ndaki toplantının metinleri, diğer diyalog çabaları ile birlikte şu kitapta yer almakta: Ragıp Zarakolu, Sivil Toplumda Türk-Ermeni Diyaloğu, Pencere Yayınları, 2009.

(**) Henri Alleg/Pericles Korovessis, Sorgu/La Question, Türkçesi A. Bilgi/R.Zarakolu, 1973. Bu kitap ben hapiste iken basıldı Yöntem Yayınları'nın ilk kitabı olarak.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi