Dezenformasyon değil seçim yasası: Toplum cendereye alınıyor

Dezenformasyon değil seçim yasası: Toplum cendereye alınıyor
HDP’li Abdullah Koç: İktidar, ses çıkaracak kim olursa olsun seslerini kısmak, işlemiş oldukları bütün suçları örtbas etmek için bu yasayı getiriyor.

AKP-MHP milletvekillerinin imzasıyla getirilen internet medyası ve sanal medyaya yönelik yeni yaptırımları da içeren (Dezenformasyon Yasası) kanun teklifi, Dijital Mecralar Komisyonu’nda kabul edildi. Muhalefet ve görüşmelere katılan gazeteci meslek örgütleri yasanın geri çekilmesini dile getiriyor. Teklif Perşembe Günü Adalet Komisyonu’nda görüşülecek.

ENFORMASYON GÖREVLİLERİNE BASIN KARTI

Teklifin muhalif medyayı susturmaya yönelik olduğu yönünde eleştiriliyor. İnternet üzerinden yayın yapan basın ve yayın kuruluşlarını kıskaca alan bir süreç bekleniyor. Teklifin dördüncü maddesiyle bir gazetenin yayına başlaması için Basın İlan Kurumu (BİK) yetkilendiriliyor. Daha önce Cumhuriyet Savcılıklarında olan yetkinin BİK’ye devredilmesi, başvuruların keyfi şekilde bekletilmesine neden olacağı düşünülüyor.

MUHALİF YAYINLAR SORUŞTURULACAK

Teklifin 6’ncı maddesinde, internet sitelerinin haberlerini iki yıl muhafaza etmesi öngörülüyor. Kovuşturma ve soruşturma meseleleri için getirilen bu düzenleme ile muhalif internet sitelerinin sürekli kovuşturma ve soruşturmayla baskı altına alınması öngörülüyor.

ERDOĞAN’IN İSTEDİĞİNE BASIN KARTI

Teklifin 7’nci maddesinde tekzip düzenlemesi getiriliyor. Kaldırılan haber için dahi düzeltmenin sitelerde kalması isteniyor. Düzenleme ve cevap hakkının sınırları çizilmezken, muhalif yayınlarda sürekli AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a dair yapılan haberlerde tekzip yazılarını arttırma süreci bekleniyor. Teklifte yer alan 11’inci maddeyle Cumhurbaşkanı kararıyla tespit edilen dernek ve vakıfların yöneticileri de enformasyon kapsamına alınıyor. Böylelikle iktidarın ortağı olan birçok vakıf ve tarikat yöneticilerine basın kartı verilmesi bekleniyor.

YÖNETMELİKTE OLMAYAN KRİTERLER

Teklifin 12’nci maddesinde basın kartı alacakların şartlarına da daha önce yönetmelikte olmayan "kamu barışına karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, milli savunmaya karşı suçlar, devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk suçlarından hüküm giymemiş olması" gibi kısıtlayıcı maddeler ekleniyor.

İPTAL EDİLEN YÖNETMELİK YASA İLE GETİRİLİYOR

Muhalefet ve gazeteci meslek örgütlerinin de eleştirdiği düzenlemelerden biri olan basın kartı komisyonuna ilişkin düzenlemede Danıştay’ın daha önce iptal ettiği yönetmelik, yasa olarak getirilmek isteniyor. Basın kartının İletişim Başkanlığı’nın onayıyla verilmesini düzenleyen bu maddeye dair daha önce Danıştay iptal kararı vermişti. Teklifte, 9 üyeli komisyonunun 5 üyesi İletişim Başkanlığı tarafından belirlenmesi isteniyor.

YENİ SUÇ TİPİ

En fazla tartışılan 29’uncu madde ile "Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" yeni bir suç tipi de yasallaştırılmaya çalışılıyor. Bu madde kabul edilmesi halinde "Sırf halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak saikiyle, ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili gerçeğe aykırı bir bilgiyi, kamu barışını bozmaya elverişli şekilde alenen yayan kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır. Suçun, failin gerçek kimliğini gizlemek suretiyle veya bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde, yukarıdaki fıkraya göre verilen ceza yarı oranında artırılır" gibi hapis cezaları getiriliyor. Teklifin 29 ve 30’uncu maddesi yasallaşırsa, muhalefet liderlerinin açıklamalarını dahi haberleştirme suç sayılabilecek.

SOSYAL MEDYADA CİDDİ KISITLAMALAR

Kanun teklifinin 34’üncü maddesi, sanal medya platformları için ciddi kısıtlamaları beraberinde getiriyor. Söz konusu maddeye göre, çocukların cinsel istismarı, halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma, devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma, anayasal düzene karşı suçlar ve devlet sırlarına karşı suçlar gibi katalog suçlar söz konusu olduğunda, içerikleri oluşturan veya yayanlara ilişkin bilgiler savcılık ya da mahkeme tarafından talep edildiği takdirde sanal medya platformları bu bilgileri vermek zorunda. Vermedikleri takdirde sosyal medya platformunun bant genişliğinin yüzde 90 oranında daraltılması söz konusu olabilecek. İçerik çıkarılması veya engellenmesi kararlarına uyulmadığı takdirde sosyal medya platformlarına 6 aya kadar reklam yasağı getirilebilecek. Bu durum sosyal medya kullanıcılarının bilgilerinin istenildiği zaman alınabileceği düzenlemeyi hedefliyor. İstenildiği an gözaltı ve soruşturma furyası başlatma riskini barındırıyor.

‘KENDİLERİNİ KURTARMAK ADINA GETİRİYORLAR’

Teklifi değerlendiren HDP Ağrı Milletvekili ve Adalet Komisyonu Üyesi Abdullah Koç, "İktidar toplum için demokratik için bir yasa getirmeyeceği artık bilinen bir gerçektir. AKP-MHP hükümeti bir yasa teklifiyle geliyorsa kendilerini kurtarmak adınadır. Seçim sürecine girerken bir yol temizliği yapmak ve yaptıkları bütün hukuksuzlukların görünür olmasını engellemek ve buna dair bir tedbir almak için bu yasa getirildi" dedi.

Teklifin daha karanlık ve antidemokratik süreci toplumun tamamına dayatıldığını ifade eden Koç, muhalif medya kuruluşlarını ötekileştirilmesi ve sürecin dışına itilmesini hedeflediğini belirtti.

‘MUHALİF SESLERİ SUTURMAYA YÖNELİK’

Teklifin 29’uncu maddesinde Türk Ceza Kanunu (TCK) ve Terörle Mücadele Kanunu’na (TMK) atıfla yeni bir suç tipinin tariflendiğinin altını çizen Koç, şu değerlendirmeyi yaptı: "İktidar otokratik olan mevcut tek adam rejimini her yönüyle hakim kılmak istiyor. Türkiye’de demokratik mücadele veren, Kürt sorununu dile getiren, Kürtleri, kadınları, gençleri, demokratik kitle örgütlerini yeniden susturma ve ‘terörize’ etme yasası olarak getiriliyorlar. TMK, antidemokratik uygulamalar yetmiyormuş gibi bir de gazeteci haber yaptığında ya da sosyal medya üzerinden herhangi bir kişi bir haberi yayınladığında dezenformasyon ya da gerçek olmayan haber denilerek, ‘toplumun düzenine karşı hareket’ olarak değerlendirecek. Bu aynı zamanda TCK’de yer alan ‘kanunsuz suç ceza olmaz’ ilkesine ve Anayasa’nın ilgili hükümlerine aykırıdır. AKP-MHP seçime giderken, karşılarına çıkabilecek, muhalif olarak ses çıkaracak kim olursa olsun seslerini kısmak, seslerinin çıkmasına engel olmak, işlemiş oldukları bütün suçları örtbas etmek ve toplumun duymasını, görmesini engellemek için bu yasayı getiriyor."

‘YENİ BİR CENDERE YARATMA YASASI’

Örneğin Van’da helikopterden atılan yurttaşların haberinin gündeme getirmek isteyenlerin bu yasa çıkması ardından cezalarla karşılaşacağını söyleyen Koç, şöyle açıkladı: "‘Bu haber değildir’ diye bant daraltma olayı gerçekleştirecekler. Mesele Garibe Gezer’in işkence ve cinsel saldırıya uğramasına dair haberler internette yayımlanamayacak. RTÜK’ün verdiği cezalara dair haberler yapılamayacak. TÜİK’in ekonomiye dair verilerini ifşa edecek haberler yapılamayacak. Ensar Vakfı’nın çocuklara ilişkin cinsel saldırı iddiaları yayınlanamayacak, sansür olacak. Korkunç bir yasadır. AKP-MHP’nin toplum üzerinde yeni bir cendere yaratacağı bir yasa olacak."

‘BU BİR SEÇİM YASASI’

Seçim sürecine girerken yasanın bilinçli bir şekilde hızla getirildiğinin de altını çizen Koç, "İktidarın içine girdiği suçlar var. İktidarın farklı yerlere para aktarmaları gibi haberlerin yayılmasını engellemek amaçlanıyor. Kürtlere, çocuklara, kadınlara, mücadele eden bilim insanlarına, gazetecilere yönelik baskıların, şiddetin duyulmasını engellenmek isteniyor. Aynı zamanda toplumda ekonomik krizin, çöküşün yolsuzluk nedeniyle ortaya çıktığına dair haberleri engellemek yani doğru bilginin halka ulaşmasını engellemek istiyorlar. AKP ve MHP’nin iktidarda kalmaya dönük getirdiği bir seçim yasasıdır" ifadelerini kullandı. (MA)

Öne Çıkanlar