DFG: İktidar yandaş gazetecilik yaratmak istiyor

DFG: İktidar yandaş gazetecilik yaratmak istiyor
Dicle Fırat Gazeteciler Derneği basına yönelik hak ihlali raporunu açıkladı. Rapora göre gazetecilere yönelik baskılar artarak devam ediyor.

ARTI GERÇEK- Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG), Nisan ayı gazetecilere yönelik hak ihlali raporunu açıkladı. Nisan ayında gazetecilere yönelik hak ihalelerin devam ettiğinin belirtildiği raporda, gözaltına alınan, haklarında dava açılan ve tutuklu olan gazetecilere ilişkin veriler yer aldı.

Rapora göre Nisan ayında 9 gazeteci gözaltına alındı, 2 gazeteci hakkında soruşturma açıldı ve 5 gazeteci hakkında dava açıldı. Haber takibi yapan gazeteciler 4 defa engellenirken, 24 dosya ile 60 gazetecinin yargılamasına devam edildi, hapishanede bulunan gazetecilere yönelik hak ihlalleri yaşandı.

70 GAZETECİ TUTUKLU

Nisan ayı itibari ile 70 gazetecinin tutuklu olduğunun belirtildiği raporda, basına yönelik kısıtlamalar ve cezalarda yer aldı. RTÜK yayın kuruluşlarına 5 ayrı ceza uygularken, 19 haber ve 17 internet sitesine erişim engeli getirildi.

'İKTİDARIN AMACI YANDAŞ GAZETECİLİK YARATMAK'

Onlarca gazetecinin hala tutuklu olduğunun hatırlatıldığı raporda,  gazetecilerin 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nü özgürlüklerinden mahrum bir şekilde karşıladığına dikkat çekildi. Verilerin özgürlüğü değil, baskıları ve ihlalleri işaret ettiğinin vurgulandığı raporda, "Böylesi bir tabloda basın özgürlüğünden bahsetmek çok da mümkün değil.

Gazeteciler halen gözaltı, tutuklama, soruşturma, dava ve hapis cezaları gibi baskı aygıtlarıyla yüz yüze kalıyor. Tüm bunlarla tek tek basın emekçileri değil bir bütün olarak gazetecilik hedef alınıyor. Amaç, doğru habercilik yerine yandaş gazetecilik yaratmak, basını toplumun faydası için değil iktidarın propagandası için kullanmaktır" denildi.

BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ KISITLANMAK İSTENİYOR

Raporda Emniyet Genel Müdürlüğü’nün yayımladığı ve basının faaliyetlerini kısıtlayan genelgeye de değinildi.  Genelgeyle eylemlerde ses ve görüntü almanın yasaklanmak istendiğinin belirtildiği raporda, şu ifadeler yer aldı:

"Hatırlatmak isteriz ki daha önce alınan ses kaydı veya görüntüler birçok olayın açığa çıkmasını sağlamıştı. Örneğin, 2017 Diyarbakır Newrozu’nda görüntü almak yasak olsa tüm kamuoyu Kemal Kurkut’u bir canlı bomba olarak bilecekti. Ancak çekilen fotoğraflarda 22 yaşındaki Kemal’in üzerinde bırakalım bombayı, elbise bile olmadığını gösteriyordu. Bu örnek bile genelgenin hayata geçirilmesi durumunda basın özgürlüğünün daha fazla kısıtlanabileceğini gösteriyor. Bu açıdan genelge geri çekilmeli ve basın çalışmaları yasaklanmaktan vazgeçilmelidir."

JİNNEWS’E 9, MEZOPOTAMYA AJANSI’NA 5 KEZ ERİŞİM ENGELİ

Genelgede, gazetecilere dönük hak ihlalleri ve tutuklu gazetecilere ilişkin de şunlar kaydedildi:

"Türkiye’nin tek kadın haber ajansı JinNews’in haberlerini paylaştığı internet sitesine sadece Nîsan ayı içerisinde tam 9 kez erişim engeli getirildi. Yine Mezopotamya Ajansı’nın sitesi de bir ay içerisinde 5 kez erişime engellenerek hukuksuz bir uygulamaya imza atıldı. Daha da ilginci bir alan adının erişime kapatılması için bazen iki ayrı mahkeme farklı günlerde, farklı kararlar alarak hukuksuzluğun boyutunu başka bir yere taşımışlardır. Ancak bilinmeli ki basın özgür çalışamadığı zaman toplum karanlığa gömülür. Hak ve özgürlükler de o karanlıkta kaybolup gider.

TUTUKLU GAZETECİLER SERBEST BIRAKILSIN

Tutuklu meslektaşlarımızın durumu da basın özgürlüğünü yaralayan en temel faktörlerden biri olmaya devam ediyor. Çok sayıda gazeteci mesleki faaliyetlerinden dolayı halen cezaevinde tutuluyor. Arkadaşlarımız terörize edilmeye çalışılsa da gazetecilik dışında bir pratik sergilememişlerdir.

Bu hazırlanan iddianame ve yöneltilen suçlamalarda da net bir şekilde ortaya çıkıyor. Tutuklu gazeteciler yaptıkları haberler, aldıkları röportajlar veya çektikleri görüntülerden dolayı cezaevinde tutuluyor. Ancak bu saydıklarımızın hiçbiri suç değil, gazeteciliği ortaya çıkaran mesleki faaliyetlerdir. İktidarın hoşuna gitmeyen haberleri yaptıkları için gazetecilerin tutuklanması hukuk ilkeleriyle bağdaşmamaktadır. Bu nedenle vakit kaybedilmeden cezaevlerindeki tüm gazeteciler serbest bırakılmalı, meslektaşlarımıza yönelik gözaltı ve tutuklamalara son verilmelidir."

Öne Çıkanlar