Diyanet’ten gelin ve damatlara ‘teşhircilik’ suçlaması

Diyanet’ten gelin ve damatlara ‘teşhircilik’ suçlaması
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın Yardımcısı Burhan İşliyen, ‘Gelin ve damadın ağaç altında uzanıp fotoğraf çektirmesi tesettüre uygun değilse, teşhirciliktir’ dedi.

Diyanet’in büyük tepki çeken "baldızınızla yatabilirsiniz sorun olmaz" fetvası tartışılırken bu kez de Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın Yardımcısı Burhan İşliyen gelin ve damatların parklarda fotoğraf çektirmesini, ‘Teşhircilik' olarak niteledi.

Twitter hesabından paylaşımda bulunan İşliyen şunları yazdı:

GÜNAHA GİRİYOR

"Parklarda, bahçelerde elinde fotoğraf makinesi olan bir kişi, gelinlik giymiş bir hanım kız, yanında damat. Ağacın altında uzanıp resim çektiriyor. Gencecik kızımızı, hele bir de tesettüre uygun değilse, teşhir etmek… Bu eziyetin sebebi nedir Allah aşkına? Nereden çıktı bu adet. Niye birbirimize eziyet ediyoruz ki?"

AİLELERİ HEDEF ALDI

İşliyen, sosyal medya hesabından bu fotoğraflara eşlik eden aileler için şunları da yazdı: Bazen sosyal medyada biri paylaşıyor: ‘Kızımın mutlu gününe birlikte katıldık' falan, bakıyorsun; çocuğu Allah'ın emrettiği tesettürden uzak. Hem o günahı işlemiş; hem de bunu teşhir etmek, yaymak suretiyle şahitlerini çoğaltıyor, günahına şahitlik edenleri çoğaltıyor. Başka bir günaha aracılık ediyor. Bu nasıl bir hal, bu nasıl bir anlayış. Bütün işlerimizin ölçülere uygun olmak zorunluluğu olduğu gibi düğünlerimizin düğün hazırlıklarımızın, törenlerimizin de dini ölçülere imanımızın bizden beklediği ölçülere uygun olması gerekir."

DİYANET’İN TARTIŞMALI FETVA VE AÇIKLAMALARI

Diyanet’in tartışma yaratan fetva ve açıklamalarının bazıları şöyle:

-Diyanet'e bağlı fetva sitesinde Ocak 2016'da, "Bir babanın öz kızına duyduğu şehvet, karısıyla olan nikâhını düşürür mü?" diye soruldu.

Soruyu İslam kaynaklarından farklı görüşleri referans gösterilerek yanıtlayan Diyanet, "Babanın kızını kalın elbiselerden tutarak ya da vücuduna bakıp düşünerek, şehvet duyması, bu tür bir haramlık oluşturmaz" ifadelerini kullanıldı:

"Babanın kendi öz kızını öperken şehvet duyması durumunda nikâhın ne olacağı konusunda görüş ayrılığı vardır. Bazı mezheplere göre, babanın şehvetle kızını öpmesi ya da şehvetle ona sarılmasının nikâha bir etkisi yoktur."

"Hanefilere göre ise; babanın, kızını şehvetle öpmesi, kızına şehvetle sarılması durumunda kızın annesi bu babaya haram olur. Ancak bu tür sonuç doğuracak tutmanın, teni tenine değerek olması ya da altının sıcaklığını iletecek kadar ince bir örtüden olması gerekir. Ayrıca kızın, 9 yaşından büyük olması gerekir. Şehvet duymanın işareti, erkeğin organında bir uyanma, uyanıksa uyanışının artması, kadının da kalbinin heyecanla çarpmasıdır."

Kamuoyu tepkilerinin ardından Diyanet, söz konusu yanıtı internet sitesinden kaldırdı ve haberini yapanlara dava açacağını duyurdu.

-"Telefon, faks, mektup, mesaj ve internetle ile de eşinden boşanabileceğini"

"Bir kimse, yüzüne karşı 'seni boşadım, benden boş ol' gibi boşamayı ifade eden sözleri şifahî olarak söylemek suretiyle, eşini boşayabileceği gibi, bu sözleri telefon, mektup, mesaj, internet ve faks yoluyla bildirerek de boşayabilir. Söz konusu iletişim vasıtalarıyla boşamak, sözlü olarak yüz yüze boşamak gibi geçerlidir. Ancak, bu durumda kocanın, boşamış olduğunu inkar etmemesi gerekir."

"Boşamanın yazılı olması halinde ise boşanan kimse, yazının veya mesajın eşinden geldiğinden emin olmalıdır. Bu durumda boşama hükümleri, kadının mektubu okuduğu andan itibaren başlar. Fakat koca eşini daha önce gıyaben boşamış da bunu mektupla haber veriyorsa, boşamanın hükümleri, kocanın boşadığı andan itibaren başlar."

'ALEVİLİK MESELESİNDE İKİ KIRMIZI ÇİZGİMİZ OLMUŞTUR'

-3 Ocak 2016'da eski Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, AKP'nin 64. Hükümet Programı'nda yer alan, "Cemevlerine hukuki statü verilmesi" ile ilgili konuşmuştu:

"Biz dini statü veremeyiz, statüyü ancak bu yolun bizatihi sahipleri belirleyebilirler. Alevilik meselesini teolojik bir tartışma zeminine çekmeden, sadece sosyal, hukuki zeminde konunun ele alınması gerektiğini hep ifade etmişimdir. Bizim daima iki kırmızı çizgimiz olmuştur, bundan hiçbir zaman vazgeçmedik."

"Bir tanesi; Aleviliğin İslam'ın dışında bir yol olarak tarif edilmesi. Çünkü bin yıllık tarih bunu yalanlıyor, doğru olmadığını ortaya koyuyor. İkincisi de;cemevlerinin caminin alternatifi, başka bir inancın mabedi gibi gösterilmesi. Ama kendi tarihinde var olduğu şekliyle ocakların talepleri doğrultusunda özgürce kendi geleneklerini, kendi kültürlerini, kendi inançlarını yaşamalarının da hem İslam'ın, hem hukukun onlara verdiği bir hak olduğunu düşünüyorum"

Bunun üzerine Alevi Dernekleri 7 Ocak'ta Görmez hakkında suç duyurusunda bulundu. Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Merkezi Genel Başkanı Baki Düzgün ise Görmez'e şunları söylemişti:

"Bir din temsilcisi olarak bırakın inançlara şekil vermeyi, bu topluma sevgiyi ve hoşgörüyü öğretmeye çalışın. Yıllardır bizler birleştirici ve bütünleştirici olmaya çalışırken, sizler bölücü ve ayrıştırıcı oluyorsunuz."

-Kendileriyle evlenilmesi caiz olmayan kişilerin ayet ve hadislerde belirtildiği, bunların dışında kalanlarla evlenmenin helal olduğu belirtilen bir fetvada ise Diyanet, "Alevi olan kişi ile evlilik caiz midir?" sorusuna şu şekilde yanıt veriyor:

"İslam'a göre Müslüman bir kadın ancak Müslüman bir erkekle evlenebilir. Allah'a, Hz. Muhammed (s.a.s.)'in Allah'ın elçisi olduğuna, onun ümmetine tebliğ edip hayatında uyguladığı dini hükümlere inanan ve bunları kabul eden herkes Müslümandır. Bu itibarla evlenirken aranan nokta, kişinin Müslüman olup olmadığının tespitidir. Müslüman olanla evlenilir, olmayanla evlenilmez."

-"Piyango bileti almak kumardır ve haramdır"

Yanıtta ayrıca şu ifadelere yer verildi:

"Taraflardan birisinin kazanıp diğerinin kaybetmesi esasına dayalı bütün şans oyunları kumar kapsamında değerlendirilip haram kılınmıştır. Zira bir taraf kaybederken, diğer taraf da hak etmeden kazanmaktadır. Bu tür kumarların, geniş kitlelerin iştirak etmesi sebebi ile zararı daha da yaygın olmaktadır.

"Bu tür oyunların hasılatından bazı kuruluş ve hayır kurumlarının yararlanması, onları meşru hale getirmez ve haramlık hükmünü değiştirmez."

'FEMİNİZM AHLAKSIZLIKTIR'

-Diyanet İşleri Başkanlığı, 8 Mart 2008 Dünya Kadınlar Günü'nde resmi web sitesine Türkiye Diyanet Vakfı'nın iki cilt halinde yayınladığı İlmihal 1-2 adlı eserin "Kadın Hakları" başlıklı 14 sayfalık bölümünü koydu.

Yazıda feminizmle ilgili bölüm "Feminizm ahlaksızlıktır" başlığıyla yer buldu ve şu ifadeleri içeriyordu:

"Feminizm, ahlaki ve sosyal bakımdan çok olumsuz sonuçlar doğurmaktadır. Bir kere, feminizm hareketine "kapılan" kadın, genel olarak kayıtsız şartsız özgürlük düşüncesiyle aile için vazgeçilmez olan birçok kural ve değerleri hiçe saymaktadır."

O dönem kamuoyundan alınan tepkiler üzerine yazı değiştirildi ve kadın örgütlerine gönderilmek üzere bir yazılı açıklama yapıldı:

"Başkanlık olarak kadın haklarını ve toplumda bu konuda bilinç ve duyarlılık oluşmasını çok önemsediğimizi, bunun için de kadın haklarını güçlendirmeye yönelik etkinlikleri her geçen gün artırdığımızı bütün kamuoyu bilmektedir. Diyanet İşleri Başkanlığı olarak kadın hakları, cinsiyet ayrımcılığı, kadınlara yönelik şiddet, kadınların eğitimi ve benzeri konularda yanlış anlaşılmaya meydan verecek her türlü söz ve tavırdan kaçınmakta duyarlı olacağımızı da bilmenizi isteriz."

Öne Çıkanlar