Dolar, haftaya yükselişle başladı: Merkez Bankası'nın perşembe günkü faiz kararı bekleniyor

Dolar, haftaya yükselişle başladı: Merkez Bankası'nın perşembe günkü faiz kararı bekleniyor
Geçen haftayı 7,47'den kapatan dolar, yeni haftada 7,50 seviyesinin üzerinde. Piyasalar, bu hafta perşembe günü açıklanacak Merkez Bankası'nın faiz kararına odaklanmış durumda.

Dolar/TL, geçen hafta boyunca her iki yönlü sert dalgalandıktan sonra Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın faiz eleştirileriyle haftayı 7,5 seviyelerinde tamamladı. Bankacılar bu hafta Avrupa, Japonya ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) faiz kararlarının yakından izleneceğini belirtti.

Erdoğan, hükümetin temel hedefinin fiyat istikrarı yani enflasyon ile mücadele olduğunu, ancak enflasyondaki düşüşün sadece kur istikrarı değil, bizzat karşı çıktığı yüksek faizin de indirilmesiyle sağlanması gerektiğini söyledi.

Bankaları "sömürü" ile eleştiren Erdoğan yüksek faiz ile övünmemek gerektiğini de söyledi. Erdoğan'ın eleştirileri ve gelişmekte olan para birimlerine yönelik cuma günü artan riskten kaçış eğilimi TL'nin belirgin değer kaybına neden oldu. Aynı satış baskısı bankacılık sektörü hisse senetlerinde de görüldü. 

Haftaya yükselişle başlayan dolar 7,53 seviyesinde, euro ise 9,10'lardan işlem görüyor.

Kur, ocak ayı başında Ağustos 2020'den beri en düşük olan 7,24 seviyesine kadar geriledikten sonra yeniden yönünü yukarı çevirmişti. Yabancı yatırımcılar tarafından TL'ye yönelik önerileri sürerken lokal yatırımcılarda ise dolarizasyondan dönüş için en ufak bir sinyal görülmüş değil. Son olarak geçen hafta Socienete Generale dolar/TL'de 6,7 hedefi ile öneri yaptı.

Yurtiçi yerleşiklerin altın ve döviz hesapları 8 Ocak haftasında yeni tarihi rekor olan 235,86 milyar dolara yükselmiş durumda. Döviz mevduatlarının toplam mevduattaki payı da yüzde 53,4'e yükselmiş durumda.

TCMB'nin son iki yılda 130 milyar dolarlık rezerv kaybında önemli bir etkisi bulunan dolarizasyonda henüz çözülme olmaması piyasalarda önemli bir endişe olarak takip edilmeye devam ediyor. Yurtdışında yerleşik kişilerin mülkiyetindeki devlet iç borçlanma senedi (DİBS) ve hisse senedi portföyündeki artış 6 Kasım haftasında yaşanan ekonomi yönetimindeki değişimden beri 5 milyar dolara ulaştı. Aynı dönemde Türkiye'ye yönelik toplam girişi bankacılar 15-17 milyar dolar civarında tahmin ederken Erdoğan da ilgili tutarın 15 milyar doları aştığını cuma günü söyledi.

Öte yandan, kamu bankalarının 2020 ortasında 12 milyar doları aşan döviz açık pozisyonu 8 Ocak haftası itibarıyla 1 milyar doların altına indi.

İstanbul Analytics'ten Atilla Yeşilada, "Kamunun yani TCMB artı ekonomi yönetiminin dolar/TL'de ideal kur olarak 7,30-40 arasını benimsediğini, kur bu bandın altına indikçe kamu bankaları veya TCMB'nin döviz alacağını düşünürüz. Bir başka döviz toplama yolu da Prof. Dr. Hakan Kara'nın değindiği gibi, TL değer kazandıkça, TCMB'den döviz alarak enerji ithalatını ödeyen KİT'lerin açık piyasaya yönlendirilmesi olabilir" diyerek şöyle devam etti:

"Naci Ağbal açıkça ifade etti, TCMB'nin kur hedefi yok. Doğrudur, ama bir döviz biriktirme hedefi var. Dolar/TL 7,30-40 bandının altına geldiğinde, ikinci hedef öncelik kazanıyor."

Merkez Bankası eski Başekonomisti Hakan Kara, geçen hafta Twitter'da 2021'de reeskont kredileri ve BOTAŞ'a yapılmayan döviz satışları sayesinde 20 milyar dolar net rezerv biriktirebileceğini belirtmişti.

Öte yandan ABD piyasaları bugün resmi tatil dolayısıyla kapalı olacak.

TCMB'NİN PERŞEMBE GÜNKÜ KARARI TAKİP EDİLECEK

Genel beklenti TCMB'nin Kasım ve Aralık 2020'de dezenflasyonu sağlamak adına gerçekleştirdiği toplam 675 baz puan artışın ardından atılan adımların etkisini izlemek adına faizleri sabit tutacağı şeklinde.

Reuters anketine katılan 20 kurumun 15'i ocak ayında politika faizinin sabit tutulmasını, beşi ise faizlerde artış bekliyor. Artış beklentilerinin üç tanesi 50, diğer ikisi ise 100 baz puan yönünde.

Credit Suisse tarafından yayımlanan bir raporda enflasyonda zorlu bir seyir olduğuna dikkat çekilerek, "Politika faizinin 2021 sonu için belirlenen hedefe ulaşabilmek adına mevcut seviyesinden (belki 50-150 baz puan) yukarıda olması gerektiğini düşünüyoruz ancak TCMB'nin bu sıkılaştırmayı piyasa koşullarında daha belirgin bir baskı olmadıkça gerçekleştirmesini beklemiyoruz. Bizce en olası senaryo, PPK'nın yüzde 17 seviyesindeki politika faizini 2021'in ortasına kadar koruduktan sonra yılın ikinci yarısında kademeli olarak yüzde 14'e indirmesi" görüşüne yer verildi.

TCMB'nin yılın ikinci yarısı itibarıyla ise faiz indirimlerine başlaması ve 375 baz puanlık indirime gitmesi bekleniyor

Türkiye'nin beş yıllık kredi iflas takası primi (CDS) ekonomi yönetimindeki değişim öncesi işlem gördüğü 570 baz puandan 300 baz puanın altına kadar geldikten sonra bugün 328/334 seviyesinde. Piyasadaki genel beklenti, Hazine'nin yılın ilk haftalarında CDS'lerde 300 baz puanın altına düşüş ile birlikte uluslararası piyasalarda bir eurobond ihracına çıkması yönünde.

Öne Çıkanlar