Doları bırak, Kızıl Elma’ya bak

Doları bırak, Kızıl Elma’ya bak
Alman Dışişleri Bakanı’nın “AB olarak, Doğu Akdeniz anlaşmazlığında Yunanistan’ın yanındayız “ sözleri de, mehter marşının gürültüsünde boğuldu.

Can DÜNDAR

ARTI GERÇEK- Yedi yıl önce her türlü milliyetçiliği ayaklar altına aldığını açıklayan Erdoğan, Malazgirt Zaferi’nin yıldönümü münasebetiyle milliyetçiliği ayağının altından alıp başının üstüne koydu. Ahlat’ta kimbilir kaçıncı sarayının açılışını yaptı.

30 Ağustos kutlamalarında Korona kapma ihtimali olan yurttaşlar, Malazgirt kutlamalarında virüsün işlemiyor olmasının keyfini çıkardılar. Fakat heyhat: Millet olarak tam huşû içinde Başkan’dan "Kızıl Elma" şiirini dinleyecektik ki, birden ekran, gereksiz son dakika haberleriyle doldu:

Dolar, -muhtemelen dış güçlerin yeni bir oyunuyla-, 7,40’a çıktı.

Başkan’ın emrindeki kanallar, Başkanlarının yeni bir saraya kavuşmasına çılgınca sevinen yurttaşlara, üzülmesinler diye, biraz daha yoksullaştıklarını duyurmadı.

Trump’ın, "Erdoğan’a söyledim, Rahip Brunson’u bıraktı" açıklaması da, Erdoğan’ın, "Yiğitler kan döker" şiirinin coşkusunda kayboldu. Bu sayede bize kan edebiyatı yapan yiğidin, bir telefonla dize geldiği anlaşılmamış oldu.

Aynı şekilde Alman Dışişleri Bakanı’nın "AB olarak, Doğu Akdeniz anlaşmazlığında Yunanistan’ın yanındayız " sözleri de, mehter marşının gürültüsünde boğuldu.

Evet, Karadeniz’de kıyı şeridini mahveden sahil yolu, dere yataklarında yapımına izin verilen binalar ve dereler üzerine kondurulan HES’ler yüzünden bir facia yaşanıyordu, ama Başkan, Karadeniz yerine "Kızılelma’ya hey… Kızılelma’ya" şiiriyle bakış açımızı değiştirdi.

Resmi rakamlar işsiz sayısının 4 milyonu bulduğunu bildiriyor.

Türkiye Venezüela’dan peynir, İran’dan elma suyu ithal ediyor. Ekonomide daha derin bir kriz ve Korona’da ikinci dalga bekleniyor.

Türkiye saldırganlaştıkça yalnızlaşıyor. Olsun. Başkan’ın Ahlatlı’da yeni bir sarayı var ya artık… Hadi ver mehteri:

"Kızıl Elma’ya hey… Kızıl Elma’ya…"

 

Öne Çıkanlar