Döviz bürolarından kepenk indirme protestosu

Döviz bürolarından kepenk indirme protestosu
Döviz büroları, döviz alım satım işlemlerinde kimlik tespitini zorunlu hale getiren Hazine ve Maliye Bakanlığı düzenlemesine karşı 4 Kasım'da kepenk indirecek.

Döviz büroları, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın döviz bürolarına ilişkin düzenlemesini protesto etmek amacıyla 4 Kasım Perşembe günü saat 11.45’te ülke genelinde geçici süreliğine kepenk indirecek.

Yetkili Müesseseler Derneği’nin internet sitesi üzerinden yaptığı yazılı açıklamada, "Birlik üyelerinin almış olduğu karar gereğince yönetmeliğin iptali için dava açılacak, bu davaya tüm döviz bürosu firmaları müdahil olacak ve önümüzdeki hafta Türkiye’de faaliyet gösteren tüm döviz büroları tepki amaçlı kepenklerini indirecek ve bu protesto esnasında her şehirde basın açıklaması yapılacaktır" denildi.

Sozcu.com.tr’ye konuşan Yetkili Müesseseler Derneği Başkanı Mustafa Ünver, Türkiye genelinde 850 döviz bürosunun 4 Kasım Perşembe günü saat 11.45’te kepenk indireceğini belirtti.

Eylemin ne kadar süreceğini önümüzdeki günlerde açıklayacaklarını belirten Ünver, döviz bürolarında kimlik ibrazını zorunlu tutan Hazine ve Maliye Bakanlığı tebliğine karşı Danıştay’a yürütmeyi durdurma davası açmak için de hazırlık yaptıklarını dile getirdi.

YASALAŞIRSA BÜROLARIN YARISI KAPANIR

Söz konusu bakanlık tebliğinin yasalaşması durumunda sektörün yarısının faaliyetlerini durdurmak zorunda kalacağını belirten Ünver, dünyada bu tür bir uygulama örneğinin bulunmadığını dile getirdi.

Bu düzenlemeyle birlikte döviz bürolarında işlem hacimlerinin ciddi şekilde düştüğünü, müşterilerin ‘neden kimlik istiyorsunuz’ sorusunu sıkça kendilerine sorduğunu, işlem sürelerinin de çok uzadığını belirten Ünver, Türkiye’nin Mali Eylem Görev Gücü tarafından kara paranın aklanması ve terörizmin finansmanını engellemede başarılı olamadığı için ‘gri listeye’ alınması kararının hemen öncesinde bu düzenlemenin alelacele yazılıp yürürlüğe sokulduğunu öne sürdü.

YÖNETMELİK TÜM HUKUK SİSTEMİNİ ÇİĞNEDİ

12 Ekim 2021’de Resmi Gazete’de yayınlanan yönetmelik ile döviz bürolarının çalışma usullerinde, şirket kuruluş ve devirlerinde ciddi düzenlemeler yapılmıştı.

Bu kapsamda, döviz alım satımlarında kimlik tespiti zorunlu hale gelmişti.

Ayrıca, A grubu yetkili müesseselerin ödenmiş sermaye şartı 5 milyon TL’den 10 milyon TL’ye B grubu yetkili müesseselerin ödenmiş sermaye şartı ise 1 milyon TL’den 5 milyon TL’ye çıkarılmıştı. Müesseselerden sermaye şartını 31 Aralık 2022’ye kadar yerine getirmeleri istenmişti.

Yetkili Müesseseler Derneği’nin yaptığı yazılı açıklamada, ortak bir strateji belirleme ve haklı mücadele ortaya koyabilmek için her şehirden döviz bürosu sahiplerinin, avukat ve mali müşavirlerinin yer aldığı bir çalışma toplantısının yapıldığı belirtildi.

Açıklamada "Yayımlanan yönetmelik, tüm hukuk sistemini çiğnemiş ve sektörün gerçeklerinden bihaber olarak hazırlanmıştır" denildi.

BİRKAÇ FİRMANIN ELİNE GEÇME TEHLİKESİ

"Yapılan mevzuat değişikliği ile döviz bürolarının adeta nefesi kesilmekte ve işletmelerin çalışamaz hale gelmesine neden olmaktadır" denilen açıklamada,

"Bu yönetmelik, sektörün birkaç firma eline geçmesine sebebiyet verecektir. Birçok hukuka aykırılığı barındıran bu mevzuata Türkiye’de faaliyet gösteren tüm döviz büro sahipleri ve çalışanları tepkilidir" ifadelerine yer verildi.

TÜM SİYASİ PARTİLERİ ZİYARET EDECEKLER

Açıklamada ayrıca, sorunun çözümü için sektör temsilcilerinin ilerleyen günlerde Ankara’ya giderek tüm siyasi parti genel merkezlerini ziyaret edeceği ve Cumhurbaşkanı ile görüşerek yönetmeliğin iptali için yardım isteyecekleri de belirtildi.

Döviz Büroları Yetkili Müesseseler Derneği Başkanı Seyran Çakmakçı da konuyla ilgili açıklamalarda bulundu. Çakmakçı, yeni düzenlemeyle işletmelere ağır ve akıl almaz yaptırımlar getirildiğini savundu.

KAYNAK YARATMA ADINA GÖZÜ KARARTTILAR

Döviz bürolarından hisse devri veya adres nakli esnasında 2 milyon ile 6 milyon lira arası ücret talep edildiğini belirten Çakmakçı, "Dünyanın en geri kalmış ülkelerinde dahi böyle bir uygulama yokken ülkemizde bu tür bir yasal düzenleme yürütmenin yönetim kabiliyetini ne denli yitirdiğinin kanıtıdır. Hazine kaynaklarının sıfırlanmış olması yürütmeyi nereden ve nasıl kaynak yaratırız telaşına sevk etmiş, böylelikle yürütme kaynak yaratmak adına gözünü karartarak mevcut yasaları hiçe sayarak tebliğler (kanunlar) çıkartmaya başlamıştır. Bu tebliğ ile ülke genelinde mevcut 800 döviz bürosu işletmesine tabiri caiz ise yürütme el koymuştur" dedi.

Çakmakçı, söz konusu yönetmelikle karşılaştıkları zorlukları madde madde şöyle özetledi:

- Bahse konu yönetmelik ile döviz büroları iş yerlerinin haricinde gayrimenkul edinemiyorlar. Ülkemizde diğer para ve finans piyasalarında faaliyet gösteren kurumlara böyle bir yaptırım yok.

- Sermayelerin bir yıl içerisinde artırılma zorunluluğu; A tipi Döviz Büroları 5 milyon olan sermayelerini 10 milyon liraya (yüzde 100) B tipi Döviz Büroları 1 milyon olan sermayelerini 5 milyon liraya (yüzde 400) artırmak zorundalar. Burada hakkaniyet, ölçülülük ve artış kriteri yoktur.

- Şube açma kısıtlaması; A ve B grubu döviz büroları (artık) izne bağlı olarak istedikleri yerde şube açamıyorlar. Şube açma müracaatında bölge sınırlaması var.

- Döviz bürolarında temsil sınırlaması; Yeni tebliğ ile A.Ş. niteliğinde kurulmuş ve faaliyet gösteren döviz bürolarına yüzde 50 payın üzerindeki ortaklarca temsil yetkisi verildi. Payınız küçük ise temsil yetkiniz yok. Haricen dışarıdan profesyonel temsilci atayamıyorsunuz.

- Bankalarda işlem yapma kısıtlaması; İlgili yönetmelik bankalar üzerinden yapılan işlemleri aynı gün yapma zorunluluğu getirmiştir. Aynı gün yapılamayan işlemlerde işlemin gerçekleşememesinin sebebini bankadan yazı ile tevsik zorunluluğu getirilmiştir.

- T.C. Kimlik Numarası/Pasaport Numarası veya Vergi Numarası zorunluluğu; İlgili yönetmelik (daha önce belirli miktardaki işlemlerden T.C. Kimlik Numarası/Pasaport Numarası veya Vergi Kaydı talep edilirken) 1 dolar alan vatandaştan dahi bu bilgileri almamızı emretmektedir.

- Denetimler esnasında faaliyetin durdurulması; Hazine ve Maliye Bakanlığı'nca yapılan denetimlerde işletmelerimizin kapıları kilitlenerek faaliyetlerimiz durduruluyor.

- İnceleme, denetim, icra takibi, haciz ve ihtiyati tedbir hallerinde hisse devrine izin verilmeyeceği; Tebliğ ile bu kısıtlama bizleri zor duruma sokmaktadır.

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar