Ölüm orucundaki Ebru Timtik'in ailesi: Adil yargılanma talebinin bedeli ölüm olmamalıdır
ARTI GERÇEK - Adil yargılanma talebiyle cezaevinde başladıkları ölüm orucunun153'üncü gününü geride bırakan Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) üyesi avukatlarından Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal'ın sağlık durumları hergeçen gün daha da kötüleşirken konunun muhatabı Adalet Bakanlığı'ndan çözüm için hiç bir adım atılmaması endişeleri daha da arttırıyor.
Hükümetin ve bakanlığın evrensel ve meşru bir hak olan adil yargılanma talebine yanıt vermemesine tepki gösteren avukat Ebru Timtik'in ailesi bir mektup kaleme alarak kamuoyundan destek istedi.
Ölüm Orucunda ki Ebru Timtik'in ninesi sesleniyor; Bütün halkımıza sesleniyorum, bütün akrabalarıma sesleniyorum bir imzada siz verin torunum ölmesin! pic.twitter.com/IFpYga4Ihb
— Avukat Aileleri (@HAozgurluk) May 30, 2020
'HUKUKSUZLUĞA KARŞI DİRENİRKEN ŞİMDİ ÖLÜME KARŞI DİRENİYOR'
'Adil yargılanma talebinin bedeli ölüm olmamalıdır' diyen aile, mektubunda "Herkes için adil yargılamanın önü açılsın diye bedel ödemekten çekinmeyen bu güzel insanlar sizlerden destek bekliyor" diyerek adil yargılanma talebini destekleyen tüm kesimlerin susmamasını istedi:
"Bu ülke, çocuğunun açlıktan öldüğünü görmemek için karın tokluğuna çalışan emekçi anne,babalarla doludur. Bu ülke, çocukları ölüm oruçlarında ölmesin, seslerini duyun diye çırpınan anne babalarla doludur. Ebru´nun ise açlığını dünyaya duyuracak bir babası yok, o çok küçükken olmuş. Onları fabrikalarda çalışarak tek başına büyüten, okutan annelerini ise 2016 yılında kanserden yitirdik.
Ebru, kardeşi ve hücre arkadaşı olan avukat Barkın Timtik'in gözlerinin önünde adalet isteğiyle günbegün ölüme yürürken bizler, yani Ebru'nun teyzeleri, dayıları, kuzenleri sizlere Ebru için seslenmek istiyoruz. Ebru, toplumun vicdanı olmuştur. Haksızlığa uğrayan her kim varsa, akademisyen, sanatçı, işçi, memur diye ayırmaksızın hepsi için mücadele vermiştir. Görevden alınan akademisyenlerin hakkını savunurken ters kelepçe ile göz altına alınmış, İnsanlar okumak için 20 yılını veriyor, aileler çocuklarını kolay mı okutuyor? 'İsterseniz işkence yapın, ters kelepçeleyin umrumda değil, dilimiz lal olsun eğer susarsak' demiştir.
Ebru, Berkin Elvan davası için, 'Bir çocuk öldürülüyor ve bunun faili bir polis. Böyle bir durumda çok daha hızlı harekete geçilmesi gerekir. Uluslararası normlara göre bile bu böyledir' demiş ve bir hukukçu olarak eli kolu bağlandığında hiç çekinmeden o gün de Berkin'in sesini duyurabilmek adına açlık grevine girmiştir. Bedenini açlığa yatırırken 'Canımız halkımıza emanet' diyen Ebru, 42 kiloya düşmüş, küçücük kalmış o bedeniyle, ağzında ve vücudunda çıkmış yaraları, çektiği baş ağrılarıyla şimdi ölüme direniyor.
Herkes için adil yargılamanın önü açılsın diye bedel ödemekten çekinmeyen bu güzel insanlar sizlerden destek bekliyor. Bir cümle dahi olsa herkesin onlar için söyleyecek bir sözü vardır; susmayalım! Adil yargılanma talebinin bedeli ölüm olmamalıdır!"
