Eğitim Sen: Çocukların geleceği AKP’nin 'dindar toplum' hedefiyle kaybolup gidiyor

Eğitim Sen: Çocukların geleceği AKP’nin 'dindar toplum' hedefiyle kaybolup gidiyor
Eğitim Sen Genel Başkanı Nejla Kurul, Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Din Öğretimi Genel Müdürlüğü’nün görev ve yetkilerinin genişletilmesine tepki gösterdi.

Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen), son dönemlerde artan eğitimi dinselleştirme çabalarına ilişkin sendikanın genel merkezinde basın toplantısı düzenledi. Toplantıya, sendikanın üye ve yöneticileri katıldı. Toplantıda konuşan Eğitim Sen Genel Başkanı Nejla Kurul, eğitimi dinselleştirmeye hız kazandırmak için Milli Eğitim Bakanlığı Din Öğretimi Genel Müdürlüğü’nün görev ve yetkilerinin Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile genişletildiğini belirtti.


 
CEMAAT GİBİ YETİŞTİRMEK

Milli Eğitim Bakanlığı’nın hukuk, adalet ve demokrasiyi kendisine rehber edinmesi gerekirken, "dini bir cemaat" yetiştirdiğine dikkati çeken Kurul, "Okullarımızda yaşanan yığınla soruna çözüm üretmek yerine ‘dinselleştirme pratiklerine’ hız vermektedir.  Oysa gerçek apaçık. Çoğulculuğu değil, kamu yararını değil, küçük bir azınlığın tahakkümünü kendilerine ilke edinen, yurttaşların haklarını değil, güçlü olanı meşru gören yönetim aklı iktidardadır. Dolayısıyla daha dün harem selamlık sınıf uygulamasıyla gündeme gelen okul müdürü Haydar Akın iktidarın kanatları altına alınmışken, İstanbul Sancaktepe İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün velilere broşür göndererek, çocuklarına abdest aldırmaları telkininde bulunabilmesi gelinen durumu gözler önüne sermektedir. Çünkü MEB ve yöneticilerinin temel arzusu, tüm öğrencileri adeta bir cemaat yönetir gibi yönetmek ve yetiştirmektir" diye belirtti.

YETKİLER GENİŞLETİLİYOR

Dün yayımlanan kararnameye değinen Kurul, "Buna göre, Genel Müdürlük ‘Din ve ahlak eğitimi ve öğretimini güçlendirecek politika ve stratejilerin geliştirilmesi için çalışmalar yapmak’ ve ‘Görev alanına giren konularda üniversiteler, ilgili kurum ve kuruluşlar ile iş birliği yapmak’ işlevlerini de yerine getirecektir. Bu cümlelerin anlamı, eleştirdiğimiz din kültürü ve ahlak bilgisi dersleri ve seçmeli dini derslerle yetinmeyen Din Öğretimi Genel Müdürlüğü’nün, Diyanet İşleri Başkanlığı ile dinci vakıf ve derneklerle iş birliğinin yeni yol ve yöntemlerini geliştireceğidir" ifadelerini kullandı. 

KURAN OKUMA KURSLARI

Halk eğitim merkezlerinin okullara yazı göndererek, kursiyer talep ettiğini söyleyen Kurul, "Ramazan’da ‘Halk eğitimi merkezlerinde Kur’an okuma kursları başladı’ ilanıyla din eğitimi alanında 7 ve 12 yaşın üstündeki tüm yurttaşlara yönelik 18 saat ile 135 saat arasında değişen sürelerde 45 ayrı kurs açılıyor. MEB’in temel Anayasal görevi ve sorumluluğu, herhangi bir dinsel inancı olmayanlar da dahil olmak üzere her inanç grubuna eşit mesafede olmak ve eşit yurttaşlık ilkesinin yaşam bulması için mücadele etmektir" dedi.

DİNDAR NESİL AMAÇLANIYOR

Bu uygulamalara öğretmen ve velilerin itiraz etmesi gerektiği çağrısında bulunan Kurul, "Siyasi iktidar, devletin tüm imkanlarını kullanarak haklarımızı değil kendi siyasi çıkarlarını korumak istemekte, yürüttüğü toplum mühendisliğinin meyvelerini almayı hedeflemektedir. Bu yüzden tüm gücünü seferber ederek, çocuklarımızın hak ettiği geleceği değil, dindar nesilleri yaratmayı amaçlamaktadır. Çocuklarımız da, MEB ve yöneticilerinin böylesi bir toplum yaratma hedefi içerisinde kaybolup gitmektedir" diye belirtti. 

ÇÖZÜM ÖRGÜTLÜ MÜCADELE

Kurul, devamında ise şunları belirtti: "Çocuklarımızın başta eğitim hakkı olmak üzere tüm hakları için, onların emekleri ve geleceği için, eşit yurttaşlık ilkesinin yaşam bulması ve demokrasinin yeniden filizlenebilmesi için herkesi, toplumun tüm kesimlerini, laikliği savunmaya çağırıyoruz. Siyasi iktidarın, MEB’in ve tüm kamu yöneticilerinin evrensel hukuku yok sayarak, yurttaşlık haklarımızı çiğneyerek, izlediği dinselleştirme politikalarına karşı tüm örgütlü gücümüzle kararlılıkla mücadele edeceğimizin bilinmesini istiyoruz." (MA)

Öne Çıkanlar