Ekonomist Tuğrul Akşar'dan Avrupa Süper Ligi yorumu: Dengesiz rekabet, haksız rekabete dönüşür

Ekonomist Tuğrul Akşar'dan Avrupa Süper Ligi yorumu: Dengesiz rekabet, haksız rekabete dönüşür
Akşar, 'Futbol ekonomisi daha büyüyebilir ama merkez ligler varlıklarını artırırken, çevre ligler daha da yoksullaşır ve rekabet edemez hale gelirler. Eşitsizlik ekonomisi büyür' dedi.

Avrupa Süper Ligi kurulması yönündeki kararın yankıları sürerken, alınan bu kararın altında şüphesiz miyarlarca euroluk futbol pastasından daha fazla pay kapma düşüncesi yatıyor.

Avrupa futbolunda dün deyim yerindeyse bir deprem yaşandı. Avrupa’nın hatta dünyanın en büyük futbol kulüpleri arasında yer alan 12 takım (Manchester United, Liverpool, Manchester City, Arsenal, Chelsea, Tottenham, Barcelona, Real Madrid, Atletico Madrid, Inter, Milan, Juventus), Avrupa Süper Ligi isimli yeni bir lig kurulması yönünde ilk adımların atıldığını duyurdu.

Hemen hemen her kesimden büyük tepki çeken kararın ardında ise ekonomik sebepler yer alıyor. 

DENGESİZ REKABET HAKSIZ REKABETE DÖNÜŞÜR

Sözcü gazetesinde yer alan habere göre futbol ekonomisti Tuğrul Akşar, kararın ekonomik boyutlarını değerlendirerek, son 10 yıldır Avrupa futbolunda zengin ligler ile yoksul ligler, yani merkez ligler ile çevre ligler arasında dengesiz ve haksız bir rekabet olduğunu söyledi. Akşar, Avrupa futbol gelirlerinin yaklaşık yüzde 60’ını merkez liglerin, kalan yüzde 40’lık payı da diğer 50 ülke liginin paylaştığını belirtti.

Durum bu olduğu halde, merkez liglerde bulunan aç gözlü kulüplerin futbol pastasından daha fazla pay almak istediklerini ifade eden Akşar, "Böyle bir durumda merkez liglerin Avrupa futbol pastasından aldığı pay daha da artar. Dengesiz rekabet tamamen haksız rekabete dönüşür. Futbol ekonomisi daha da büyüyebilir ama merkez ligler varlıklarını daha da artırırken, çevre ligler daha da yoksullaşır ve rekabet edemez hale gelirler. Eşitsizlik ekonomisi büyür" dedi.

ÇEVRE LİGLERİN REKABET GÜCÜ ZAYIFLAR

Bu oluşumu başlatan kulüplerin Şampiyonlar Ligi’nin son 11 yıllık gelirlerinin yüzde 50’sini, yaklaşık 6.5 milyar euroluk kısmını aldıklarını hatırlatan Akşar, "Dolayısıyla, Şampiyonlar Ligi gelirlerinin yaklaşık her yıl yarısı bu kulüplere gidiyor. Durum böyleyken, bu kulüplere daha fazla para aktarmak, çevre ligleri giderek daha da yoksullaştıracak ve onların rekabet güçlerini zayıflatacaktır.

Bu projeyi destekleyen kulüpler genellikle sahipliği olan ve şirket şeklinde örgütlenmiş kulüplerdir. Genel olarak bu kulüplerin sermayesini Katar ve Körfez fonları ile Rus oligarkların aktardığı, futbol dışı fonlar oluşturmaktadır. Bu kulüplerin sahipleri daha fazla para kazanmak ve daha çok kâr elde etmeyi amaçlamaktadır" açıklamasında bulundu.

BELİRLİ BİR NOKTADA UZLAŞACAKLARINI DÜŞÜNÜYORUM

Günümüz futbolunun artık sportif amaçtan daha çok, ekonomik ve finansal getirilere odaklandığını ifade eden Akşar, "Bu oluşuma konu kulüpler her yönüyle, UEFA tarafından parasal ve yönetsel olarak desteklenmiş ve kollanmışlardır. Ben bu bağlamda, UEFA ile bu kulüplerin belirli bir noktada uzlaşacaklarını düşünüyorum. Çünkü karşılıklı çıkar maksimizasyonuna dayalı bir ilişki söz konusu olduğu için, ne UEFA’nın bu kulüplerden, ne de bu kulüplerin bu turnuvalardan vazgeçeceklerini düşünüyorum.

Çünkü UEFA 2021’de 3.8 milyar euro gelir elde etmeyi, bunun 3.2 milyar euroluk kısmını kulüplere dağıtmayı planlamaktadır. Dolayısıyla, kendi turnuvalarından önemli parasal gelir elde eden bir organizasyon, bu parayı kazanan kulüplerden vazgeçemeyecektir." dedi.

AMAÇ UEFA’DAN DAHA FAZLA PARA KOPARMAK

1992 yılında da buna benzer G14 oluşumunun olduğunu, bunun üzerine UEFA’nın Şampiyon Kulüpler Kupası’nı, Şampiyonlar Ligi’ne dönüştürerek kesenin ağzını açtığını ve yeni oluşumun önüne geçtiğini hatırlatan Akşar, "Bunun da aynı şekilde sonuçlanacağını düşünüyorum. Bu kulüplerin amacı UEFA’dan daha fazla kopartabilmektir. Bu kulüplerin Şampiyonlar Ligi’nin marka değerini artırıyor olmaları, bu turnuvadan elde edilen paranın yarısının bu kulüplere transferini haklı göstermez. Örneğin, bu kulüplerin yıllık ortalama Şampiyonlar Ligi geliri 99.8 milyon euroya ulaşırken, diğer 20 kulübün ortalama gelirleri 47.9 milyon euro civarındadır. Yani, zaten şu haliyle bile gelirleri, çevre lig kulüplerinin gelirlerinin iki katına ulaşmış durumda" dedi.

TÜRKİYE’YE TAKIMLARINA ETKİSİ NE OLUR?

Ekonomist Tuğrul Akşar, söz konusu oluşumun Türk takımları üzerindeki etkisinin olumsuz olacağı görüşünde.

Türkiye Ligi’nin çevre ligler kategorisinde olduğunu ifade eden Akşar, "Bu gelişmeden en çok bizim de içinde bulunduğumuz çevre liglerin kulüpleri etkilenecektir. Rekabet güçleri daha da zayıflayacak ve sportif performansları daha da düşecektir. Bunun anlamı ise daha az para elde etmek demektir" dedi.

TÜRKİYE FUTBOL FEDERASYONU NE DEDİ?

Türkiye Futbol Federasyonu, bazı dev kulüplerin açıkladığı ‘Avrupa Süper Ligi' projesine karşı çıktıklarını açıkladı.

Federasyonun resmi sitesinden yayımlanan açıklamada, TFF'nin FIFA ve UEFA'nın yanında olduğunu belirterek, şu ifadelere yer verildi:

"Bazı Avrupa kulüpleri tarafından oluşturulduğu ilan edilen Avrupa Süper Ligi projesi ile ilgili gelişmeleri büyük bir endişe ile takip etmekteyiz. Dünya futbolunun geleceğini bütünüyle tehlikeye atacak bu anlamsız teşebbüsü kabul edilemez buluyoruz."

UEFA BAŞKANI CEFERIN'DEN SERT ELEŞTİRİ

Avrupa futbolunda kapalı bir lig olarak kurulan ve Şampiyonlar Ligi'ne katılmayarak organizasyona zarar vereceği belirtilen Avrupa Süper Ligi için UEFA Başkanı Aleksander Ceferin, bu lige katılan takımlarda forma giyen milli futbolcuların milli takımlarda forma giyemeyeceğini belirtti. Sert eleştirilerde bulunan Ceferin, "Bu projenin saçmalığına karşı birlikteyiz. Açgözlülükten başka hiçbir şeyle motive edilmeyen birkaç kulübün, kendi kendilerine hizmet teklifine karşı bir arada durduğumuzu daha fazla vurgulayamazdım. Kapalı ligde oynayan oyuncular, Dünya Kupası ve Avrupa Şampiyonası'nda forma giyemeyecekler. Milli takımlarına davet alamayacaklar" ifadelerini kullandı.

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar