Herkes gıdaya bakıyor asıl mesele enerjide

Herkes gıdaya bakıyor asıl mesele enerjide
Gıda enflasyonundaki artış dikkat çekici hızda artarken, uzmanlar enflasyonda dövizdeki tırmanış ve enerji fiyatlarındaki artışa bağlı yükseliş bekliyor.

ARTI GERÇEK - Bugün açıklanan nisan ayı enflasyon verilerine göre, nisan enflasyonu aylık bazda yüzde 1,69 artış gösterdi. Yıllık enflasyon yüzde 19,71'den yüzde 19,50'ye gerilerken, çekirdek enflasyon yüzde 16,30'a indi. Ancak, gıda fiyatları yüzde 31,86 ile endeks tarihinin en hızlı yıllık artışını gösterdi.

Tüketici fiyatlarının yanı sıra nisan ayında üretici fiyatları nisan ayında bir önceki aya göre yüzde 2,98 artarken, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 30,12 oranında artış gösterdi. 

Küresel petrol fiyatlarının yükselmesi ve enerji maliyetlerindeki artış üretici fiyatlarının artmasını sebep olan ana gelişmeler olarak gerçekleşti. Bir önceki aya göre en fazla artış yüzde 17,12 ile ham petrol ve doğalgazda görüldü. Aynı şekilde ana sanayi grupları sınıflamasına göre 2019 yılı nisan ayında aylık ve yıllık en fazla artış enerjide gerçekleşti.

Uzmanlar, gıda fiyatlarındaki yükselişin enflasyona etkisinin yanı sıra dövizdeki tırmanışın ve üretici fiyatları içerisinde enerji fiyatlarının yüksekliğinin gelecek aylarda enflasyonu tırmandıracağı görüşünde. 

Ekonomist Mustafa Sönmez, "Sanayici fiyatları nisanda yüzde 3'e yakın arttı ve yıllığı yüzde 30'un üzerine çıktı. TÜFE'ye önümüzdeki aylarda geçecektir bu artış. Dövizdeki tırmanış ve petrol fiyat artışı ana etkendir" değerlendirmesi yaptı.

Bilkent Üniversitesi'nden Prof. Dr. Erinç Yeldan da, aynı konuya dikkat çekerek, "Hep gıda fiyatlarına odaklanıyoruz, üretim yönünden elektrik ve gaz sektörlerinde yıllık enflasyon yüzde 57.8, mart ayında yüzde 51.6 idi. Türkiye maliyet ve yapışkan nitelikli enflasyona sürüklenirken İstanbul finans burjuvazisinin "TCMB faizi ne zaman düşürür?" sorusuyla meşgul olması" diye yazdı.

Borsa İstanbul eski Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Turhan da Twitter hesabından yaptığı açıklamada, "Yeniden yükselişe geçip yüzde 30’a ulaşan yurt içi ÜFE ile TÜFE artış oranları arasındaki fark ise çeşitli sektörlerde birikmiş fiyat artış baskısının fiyat istikrarı üzerinde ciddi risk unsuru olmaya devam ettiğini gösteriyor. Merkez Bankası bunu ciddiye almazsa TL riski artabilir" dedi.

Prof. Dr. Veysel Ulusoy ise, "Baskılanmış fiyat en sonunda patlar. Baskılanmış enflasyon ekonomik davranışları bozar. Enflasyon açıklanmış, yüzde19.5. Üreticinin enflasyonunu (ÜFE) konuşmak gerek. O yukarıya kaldırdı başını. ÜFE ile TÜFE arasındaki mesafe denge(lenme)yi imkansız kılabilir" diye yazdı.

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar