Enis Berberoğlu, 8 ay sonra yeniden Meclis'te: Ne yapacaklar, sehpa kurup asacaklar mı beni?

Enis Berberoğlu, 8 ay sonra yeniden Meclis'te: Ne yapacaklar, sehpa kurup asacaklar mı beni?
TBMM üyeliği iade edilen Enis Berberoğlu, yaklaşık 8 ay sonra yeniden milletvekili sıfatıyla Meclis’e geldi. Berberoğlu ‘Burada kazanan adalet duygusu olmuştur’ dedi.

CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu, Meclis'te 95 milletvekilinin dokunulmazlığının kaldırılması yönünde 1304 fezleke bulunduğunu belirterek "Benim fezlekem 1304. 1304'üncü sıradaki fezlekeyi 1. sıraya almak, sadece hukuk ile izah edilmesi mümkün olmayan bir şey. Bu mahkemeleri, hapishaneyi, milletvekilliğimin düştüğünü gördüm. Ne yapacaklar, şu Meclis'in önüne sehpa kurup asacaklar mı beni, ne yapabilirler?" dedi.

Berberoğlu, geçen hafta TBMM Genel Kurulunda, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinin hakkında verdiği "yeniden yargılama ve infazın durdurulması" kararıyla ilgili Başkanlık tezkeresinin okunmasıyla yeniden kazandığı milletvekili vasfının ardından CHP'nin TBMM Grup toplantısına katıldı.

Meclis'te gazetecilere konuşan Berberoğlu, "Yaklaşık 5 senedir süren bu hukuki mücadele bitmese bile önemli bir merhale aşılmış durumda, o da benim Meclis’e geri dönmem. Ama mesele bu değil. Aslında herkesin bu topraklar üzerinde adalet için vermiş olduğu mücadelenin bir boyuta gelmesidir" dedi.

‘KAZANAN, ADALET DUYGUSUDUR’

Berberoğlu, "Ben sadece bir dava dosyası adıyım. Anayasa Mahkemesi kararları Berberoğlu 1, Berberoğlu 2, Berberoğlu 3 olarak geçiyor. Burada kazanan yoktur. Kaybeden de yoktur, şahıs olarak söylüyorum. Burada kazanan adalet duygusu olmuştur. Bu ülkede kör topal da olsa adaletin yerine geldiğini göstermesi açısından bu dosya önemlidir" diye konuştu.

‘MİT TIRLARINI BEN Mİ DURDURDUM?’

Berberoğlu, Meclis'te vekilliğinin onaylandığı anlamına gelen tezkere okunurken "MİT tırları davası" denilmesine tepki göstererek, " Elinizi vicdanınıza koyun. MİT tırlarını ben mi durdurdum? MİT tırlarını durduran savcıları, hakimleri, askerleri ben mi atadım? 24 ayrı yargıç tarafından yargılandım var mı böyle bir dünya rekoru?" diye sordu.

AYM HAK İHLALİ KARARI VERMİŞTİ

Berberoğlu hakkında kesinleşen yargı kararının 4 Haziran 2020’de TBMM Genel Kurul’da okunması ile milletvekilliği düşürülmüştü. Berberoğlu, süreç içinde Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) bireysel başvuruda bulunmuştu. AYM’nin Berberoğlu’na yönelik hak ihlali yapıldığına ilişkin kararına ilk derece mahkemesi uymamış ancak aynı konudaki ikinci başvurunun ardından AYM’den ikinci kez çıkan ihlal kararına bu kez yerel mahkeme kararı uygulamıştı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da grup konuşmasında Berberoğlu konusunda şunları söyledi: 

‘ADALETİ DARMADAĞIN ETTİLER’

Çağdaş uygarlığı yakalamak ve aşmak istiyoruz. Hedefimiz bu. İktidar sahipleri bunu içlerine sindiremediler. Balyozdu, Ergenekondu, her şeye saldırdılar. Adeta darmadağın ettiler. Genelkurmay Başkanlarının bile terörist olarak içeri atıldıklarına tanık olduk. Enis Berberoğlu’nun damlası, bardağı taşıran oldu. Rahatlıkla söyleyebilirim. Dünya siyaset tarihinin en anlamlı ve en uzun yürüyüşünü yaptık. Adına Adalet Yürüyüşü dedik. Çünkü olmayan bir şeyi istiyorduk. Memlekette adalet yoktu. Adaletin eli kolu bağlanmıştı. İradesi ipotek altına alınmıştı. Biz anayasanın bize tanıdığı haktan yola çıkarak, tarihin en uzun yürüyüşünü yaptık. Bütün adaletsizliklere karşı çıktık. Hiçbir ayrım yapmadık. Kim adalet istiyorsa, bize gelecek. Biz onun adalet talebini yerine getirmek için her türlü kavgayı vermeye hazırız. Enis Berberoğlu için düşünebiliyor musunuz, Türkiye’deki yargının durumunu bir mahkeme beraat, bir başka mahkeme ömür boyu müebbet veriyor. Anayasa Mahkemesi, ‘hak ihlali’ veriyor, alttaki mahkeme ‘uygulamam’ diyor. Şeklen orada bir saray var, ama Türkiye’de de adaleti gerçekleştirmek için mücadele eden milyonlar var. Biz amacımıza ulaştık. Enis Berberoğlu, şimdi parlamentonun onurlu bir üyesi olarak görevinin başındadır. Hoş geldiniz.

‘İLK KARARI UYGULAMAYAN YARGIÇ GÖREVDEN ALINMALI’

Daha bizim alacağımız var Anayasa Mahkemesi, son kararında şunu söylüyor: Türlü bahaneler ve hukuk tanımaz tutum ve davranışlarla, bireylerin temel hak ve özgürlüklerinin ihlal edilmesine ve mevcut ihlallerin sürdürülmesine neden olacak şekilde Anayasa’nın öngördüğü hukuk düzenine karşı koyma anlamına gelecek keyfi kararlara hiçbir hukuk sisteminde müsaade edilemez. Gereği yerine getirilmediği takdirde cezai, idari ve hukuki sorumluluklar açıktır. Bu kararlara uymadılar ve Anayasa Mahkemesi ikinci kez karar vermek zorunda kaldı. Bu anlamda gerçek anlamda hukuk varsa, ilk kararı uygulamayan yargıcın görevden alınması lazım. Hakimler ve Savcılar Kurulu’na soruyorum: Bu kişi hala görevinde mi değil mi? Sen kimin hakkını ve hukukunu savunuyorsun? Sarayın mı haksızlığa uğrayanın mı? Talimatla görev yapan hakimler alınmadığı sürece bütün yargı töhmet altında kalıyor.

Öne Çıkanlar