Erdal Sağlam, Naci Ağbal ile görüşmesini aktardı: Merkez Bankası'nı uyardı

Erdal Sağlam, Naci Ağbal ile görüşmesini aktardı: Merkez Bankası'nı uyardı
Sağlam, faiz kararı öncesi Ağbal'ın eski bir yazısını paylaşmasıyla ilgili, 'Kritik faiz kararı öncesi, suskunluk kararına rağmen gelecek olan tehlike için uyarma ihtiyacı duydu' dedi.

ARTI GERÇEK - Cumhuriyet gazetesi yazarı Erdal Sağlam, bugünkü yazısında, eski Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Naci Ağbal ile görüşmesini köşesine taşıdı.

Sağlam, Ağbal'ın geçen hafta paylaştığı mesajı hatırlatarak, "Ağbal, kritik faiz kararı öncesi, suskunluk kararına rağmen gelecek olan tehlike için uyarma ihtiyacı duydu. Bu hafta faiz indirimi gibi çok yanlış bir karar alınması halinde piyasalarda yaşanacak olumsuzlukların boyutunu gördü" dedi.

GELECEK OLAN TEHLİKE İÇİN UYARMA İHTİYACI DUYDU

Ağbal'ın görevden alınmadan önce 5 Mart’ta yazdığı 'Kalıcı fiyat istikrarı için kararlı ve öngörülebilir para politikasının önemi' başlıklı yazısını tekrar paylaştığını hatırlatan Sağlam, Ağbal ile yaptığı görüşmeyi şöyle aktardı:

"Türkiye’nin risk priminin yeniden 400 puanı aşması, eski Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal’ın görevden alınmasıyla oluşan paniği hatırlattı. İşin tuhaf yanı görevden ayrıldıktan sonra tümüyle sessiz kalan Naci Ağbal’ın geçen hafta sonunda "manidar" denilebilecek tweet atmasıydı. Mart ayından beri hiçbir şekilde konuşmayan Ağbal, bu mesajı üzerine iletişim kurduğumda yine tavrını korudu. Ağbal’ı uzun zamandır tanıyan bir gazeteci olarak böyle bir mesaj bana da sürpriz oldu. Çıkardığım sonuç şu ki Ağbal, kritik faiz kararı öncesi, suskunluk kararına rağmen gelecek olan tehlike için uyarma ihtiyacı duydu. Yani bu hafta faiz indirimi gibi çok yanlış bir karar alınması halinde piyasalarda yaşanacak olumsuzlukların boyutunu gördü, son bir uyarı yaptı.

Ağbal’ın Merkez Bankası’nı uyardığı nokta, "kendilerinin öncelikli görevinin enflasyonla mücadele ve kalıcı biçimde fiyat istikrarının sağlanması" olduğunu hatırlattı. Merkez Bankası’nın kimden gelirse gelsin bu göreve aykırı kararlar almamasını istedi diyebiliriz.

Ağustos ayı enflasyonuyla birlikte enflasyonun politika faizi olan yüzde 19’u aşmasıyla ve buna rağmen Cumhurbaşkanı’nın faiz ısrarını sürdürmesiyle başlayan yeni dalganın ne kadar büyüyeceği belli değil. Merkez Bankası’nın "tüketicide manşet enflasyon yerine çekirdek enflasyona odaklanacağını" söylemesi, piyasalarda şimdiye kadar faizi değiştirmeyen Merkez Bankası’nın artık faiz indirimine başlayacağı izlenimi yarattı.

Ancak mevcut enflasyon tablosu ve küresel koşullar o kadar kötü ki Cumhurbaşkanı ve Merkez Bankası’nın son tavırlarına rağmen piyasa oyuncuları içinde bu hafta faiz indirimi bekleyenlerin sayısı çok az. Piyasa oyuncularının çoğu bu kadar yanlış bir kararın alınamayacağını, faiz indirimine ancak yılın son iki ayında gidilebileceğini söylüyor. Peki bu ağırlıklı beklentiye rağmen Merkez Bankası faiz indirimine yine de gidebilir mi derseniz, kimse "kesinlikle olmaz" diyemiyor.

Cumhurbaşkanı gıda enflasyonu konusunda "fahiş fiyatlar", "etiketleri indireceğiz" söylemlerine, ABD’ye giderken "zulüm" tanımını ekledi ve ABD dönüşü buna el atacağını söyledi. Bu da ek bir tedirginlik unsuru oldu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD’de bulunduğu süre içerisinde, umarız piyasa oyuncuları ile birebir ilişki kurmaz, soruların yöneltileceği bir ekonomi toplantısında bulunmaz. 

Bu temennimiz tutarsa piyasaların yeni hareketi için Fed ve Merkez Bankası toplantılarından çıkacak kararlara kadar bekleriz."

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar