Erdoğan, İdlib zirvesi için tarih verdi

Erdoğan, İdlib zirvesi için tarih verdi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 5 Mart'ta Rusya Devlet Başkanı Putin, Fransa Cumhurbaşkanı Macron ve Almanya Başbakanı Merkel ile buluşacaklarını söyledi.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, İdlib konusunu görüşmek üzere 5 Mart'ta Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Almanya Başbakanı Angela Merkel ile buluşacaklarını açıkladı.

Erdoğan, İzmir'in Bergama ilçesinde halka seslendi. Erdoğan, İdlib meselesinin kendileri için son derece önemli olduğunu belirterek, "İdlib meselesi Afrin kadar, Barış Pınarı Harekat bölgesi kadar önemlidir. Putin'e açıkça ifade ettim. Öğlen Sayın Merkel ve Macron'a da ifade ettim. 5 Mart'ta tekrar bir araya geleceğiz ve bu konuları konuşacağız" dedi.

'ARİFİYE'DEKİ TANK FABRİKASI SATILMADI'

Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:

"Artık el etek öpen değil, batılı liderlerin karşısında el pençe divan duran değil, masaya oturan onlarla beraber ülkemizin menfaatlerini konuşan bir lideriniz var. Sözü dinlenen, pasaportu itibar gören, her adımı dikkatle takip edilen bir ülke konumuna geldik. Savunma sanayiimizde yerlilik oranı biz göreve geldiğimizde yüzde 20 idi, şimdi 70'lerin üzerine çıktı. İnsansız hava aracı için ABD'ye bize İHA verin dediğimiz zaman 'biz kongreden geçiremedik' dediler. Şimdi ne oldu, şimdi bunu biz kendimiz yapıyoruz. Biz, silahlı İHA'larımızı da yapıyoruz. Şimdi onun bir daha üzerine gittik, yakında inşallah AKINCI devreye giriyor. Bütün bunlarla beraber Cudi Dağı'nda, Gabar'da, Bester Deresi'nde bu teröristleri inlerine tıkıyoruz. Eğer içeride bugün teröristler kaçacak delik arıyorlarsa bundan dolayı, eğer bu imkanlarımız olmasaydı bunu başaramazdık. Şimdi ne oldu, yerli ve milli olarak güçlüyüz ve daha sağlamız, her geçen gün de daha ileri gidiyoruz. Biz savunma sanayiinde yılda 3- 4 milyar dolar ihracat yapıyoruz. Artık tankımızı da, zırhlı taşıyıcılarımızı da üretiyoruz. Bay Kemal kafayı Sakarya'ya takmış. Sakarya'nın evladı Arifiye'deki tank fabrikasının ne işe yaradığını çok iyi biliyor. Biz Arifiye'deki tank fabrikasını satmadık, tam aksine sürekli olarak yenilenmeyen, eski teknolojiye mahkum kalan oradaki tank fabrikası, BMC tarafından yine Sakarya'da, Katar ve Türk şirketleri ortaklaşa olarak yenisini kuruyorlar. Burayı 50 milyon dolar yatırım yapmak suretiyle yeniliyorlar. Böylece inşallah elimizdeki tankların yenilenmesi, bakımı, üretimi, zırhlı taşıyıcıların üretimi de Sakarya Karasu'da yapılacak. Ancak yalan Bay Kemal'de bol, akşam yalan sabah yalan. Bizim yalan konusunda onunla baş etmemiz mümkün değil.

'CHP YERİNDE SAYIYOR'

Bölücü terör örgütlerine tarihlerini en ağır darbelerini indirdik. Teröristleri açtıkları çukurlara gömmekle kalmadık, aynı zamanda Barış Pınarı, Zeytin Dalı ve Pençe harekatları ile Suriye ve Irak'ta örgütü hezimete uğrattık. PKK'lı canilerin cirit attığı bölgelerde şimdi huzur var, barış ve istikrar var. İnşallah aynı sükunet ortamını 4 milyon insanın yaşadığı İdlib'de de tesis edeceğiz. Bay Kemal, 'orada ne işiniz var' diyor. Şu anda, Atatürk senin bu söylediklerini duyuyor. Biliyorsunuz Misak-ı Milli denilen bizim bir tarihimiz var. Sağ olsaydı, Misak-ı Milli ile bunun ne işiniz var orada dediği yerlerde kim olacaktı, biz olacaktık. Bizim açımızdan İdlib meselesi en az Afrin kadar, Barış Pınarı harekatı bölgesi kadar önemlidir. Bu konudaki kararlığımızı dün akşam Sayın Putin'e de açıkça ifade ettim. Öğlen de Sayın Macron ve Merkel'e ifade ettim. Bundan sonraki süreçte 5 Mart'ta tekrar bir araya gelip bu konuları konuşacağız. Bu meselede de ülkemizin ve Suriyeli kardeşlerimizin çıkarlarına en uygun neticeyi elde edeceğiz. Bizim sevdamız millettir, gayemiz hizmettir. Milletimize olan sevgimizi sadece lafta bırakmıyoruz, eserlerimizle, hizmetlerimizle de ortaya koyuyoruz.

Kendileri hizmet yaparken CHP'nin yerinde saydığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Teknoloji ilerliyor, ülke ilerliyor, Türkiye gelişiyor ancak CHP yerinde sayıyor. Yıllarca CHP'li belediyeler çöple, çamurla ve çukurla anılırdı, bugün de aynı şekilde. Yasaklarla, yolsuzluklarla ve işçi kıyımlarıyla gündeme gelirdi, bugün de yine bunlarla gündeme geliyor. Aradan geçen onlarca yıllara rağmen, CHP'li belediyeler hizmet ve eserleriyle değil, Yalova'daki gibi rüşvet ve yolsuzlukla haber konusu oldu. CHP'nin başındaki zat grup kürsüsünden yaptığımız davete rağmen buraya gelemedi, yüzü yok da ondan.

'MUHALEFET VANDALLARIN HAKKINI SAVUNUYOR'

Türkiye'nin sevincine sevinemeyen, tasasına üzülemeyen, ülke ve milletle bağı tamamen kopmuş bir muhalefet partisine sahibiz. Kendi insanının hakkı yerine, başka ülkelerin, darbecilerin ve Gezici vandalların haklarını savunan bir muhalefet anlayışı var. Taksim Meydanı'nda devletin malını mülkünü talan eden, esnafın malını cam çerçeve indirenleri savunan ve onları aydınlık gençlik olarak savunan bir muhalefet anlayışı var. Aydınlık değil, aldatılmış gençlik bu. Bunların Türkiye'yi güçlendirmek, ülkemizin çıkarlarını gözetmek gibi bir hassasiyetleri yok. Bunlar sadece hesap cüzdanlarını büyütmenin, rantı sürdürmenin peşindeler. Ziya Paşa ne diyor, Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz, şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde. Lafla peynir gemisi yürümez. Bizim eserlerimiz apaçık ortada. Laf üstüne laf koymanın değil, taş üstüne taş koymanın mücadelesindeyiz." (DHA) 

Öne Çıkanlar