Erdoğan istedi, Zarakolu'na soruşturma açıldı

Erdoğan istedi, Zarakolu'na soruşturma açıldı
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Erdoğan'ın dilekçesini jet hızıyla işleme koydu. Gazeteciler, 'Anayasal düzeni hedef almakla' suçlanıyor.

Dün Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın avukatı tarafından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na verdiği yazarımız Ragıp Zarakolu, Artı Gerçek ve Evrensel gazetesine yönelik suç duyurusu soruşturmaya evrildi.

Zarakolu'nun, 'Makus kaderden kaçış yok' yazısı İletişim Başkanı Fahrettin Altun tarafından başlatılan hedef gösterme ve saldırı ile birlikte Erdoğan'ın dilekçesiyle birlikte soruşturmaya dönüştü.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Organize Suçlar Soruşturma Bürosu'nun başlattığı soruşturma, "darbe mesajı vererek Anayasal düzeni hedef aldığı" suçlamasıyla yürütülüyor.  

Dün, Erdoğan adına verilen dilekçede; Zarakolu'nun Erdoğan ve Adnan Menderes karşılaştırması yapması idam iması olarak lanse edilerek, darbe çığırtkanlığı yapılıyor şeklinde yansıtılmıştı. 'Sözde basın, sözde gazeteci' söylemlerinin eşlik ettiği dilekçede ifade ve basın özgürlüğünün sınırları çizilmişti.

SUÇA KONU BİR UNSUR GÖREMİYORUM

Öte yandan Zarakolu, Artı Gerçek ve Evrensel'e yönelik saldırı kampanyasına karşılık, HaberTürk'te yayınlanan Türkiye'nin namzı programında Prof. Dr. Ersan Şen, Zarakolu'nun yazsısnda suç unsuru göremediğini belirterek, "Ben Sayın Özgür Özel'in ardından Kaftancıoğlu'nun ardından Sayın Muharrem İnce'nin ve daha sonrasında bir köşe yazısında (Ragıp Zarakolu) bahsedilen durumda benim fikrim... Ben fikrimi kanuna kitaba göre söylerim. Türkiye Cumhuriyeti'nin Ceza Kanunu bakıldığı zaman 309. 311. ve 312 maddelerine bakarsanız darbeye teşebbüs suçlarını, 316. Maddesine bakarsanız suç için anlaşmayı görürsünüz. Bunların olabilmesi için cebir ve şiddet kullanmak suretiyle elde eldeki vasıtalarla Türkiye Cumhuriyeti'nin anayasal kurumlarını, anayasal düzene ve kurumlarına karşı çıkmanız gerekir. Bu yok. Bu bir. İkincisi bu darbe tamamen siyasi literatürde karşılığı olan bir kavram olarak kullanılıyor. Ben olur olmaz gibi bir tartışmanın içine girmiyorum, olmaması gerektiğini söylüyorum. Çünkü Türkiye Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulu düzenini koruyup kollamakla sorumlu olan kamu otoritesi vardır. Burada kamu barışına yönelik karşı suçlar olabilir mi, tahrik, korku panik oluşturma gibi Türk Ceza Kanunu 213 maddesi ve devamı kanunlardaki suçlara baktığınızda... Bu anlamda bir siyasi öngörüde bulunabilirsiniz, işte eleştiri getirebilirsiniz, teşbih görebilirsiniz... Ama bundan öte suç unsurları anlamında kanaatim odur ki siyasi (yorumlarda) yerini bulabilir ama ceza hukuku nazarında suça konu olabilecek açıklamalar olarak görmüyorum" demişti.

RAKİPLERİNİZLE HESAPLAŞIN

DİSK Basın İş Sendikası'da asıl darbenin gazetecilere ve gazeticilik mesleğine yapıldığını vurgulayarak, "Darbe iddiası tam da bunu bir siyasi kampanya haline getirenlerin eseridir. Siyasi emellerinizi basına darbe yaparak değil esas rakiplerinizle hesaplaşarak yapın. Darbe ve idam paranoyası içerisinde tek bir itham geçmeyen yazılara atfedilerek somutlaştırılamaz" dedi.

DİSK Basın- İş, Asıl darbe, infaz düzenlemesinde gazetecilere ve siyasi tutukluların kapsam dışı bırakılması ile başladı. Asıl darbe, koronavirüs salgınında zorunlu olmayan üretimin durdurulmayarak milyonlarca emekçiyi salgınla baş başa bırakarak yapıldı. Asıl darbe basın emekçilerini mesleklerini yapamaz hale getirerek, halkın haber alma hakkına yapıldı" ifadelerinde bulundu.

Gazeteci Aydın Engin ise Zarakolu'nun yazısını defalarca okuduğunu darbe imasının çıkarılamayacak olduğunu belirten bir yazı kaleme aldı. Engin, Bir yazıyı, bu "okuryazar ama okuduğunu anlamaz" tayfasının anladığı gibi anlayabilmeniz için ya beyninizin algılama sürecinde bir çarpıklık olmalı ya da ne okursanız okuyun, yazılan ne olursa olsun, önemli olan sizin ne anlamak istediğinizdir" dedi.

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar