Erinç Sağkan: Zafiyetin ortadan kaldırılmasına dönük davadır

Erinç Sağkan: Zafiyetin ortadan kaldırılmasına dönük davadır
Erinç Sağkan, ‘Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin neye tekabül ettiğine ilişkin bir yargılamadır’ dedi.

Seda TAŞKIN 


+GERÇEK- Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararına karşı açılan on dava bugün Danıştay'da görülüyor.Duruşmanın gerçekleştiği esnada Danıştay önünde bekleyen gazetecilerin sorularını yanıtlayan Türkiye Barolar Birliği Erinç Sağkan,  Danıştay’da Türk hukuk tarihinin en önemli davalarından birisinin görüldüğünü söyledi. Sağkan, "Bu dava Türkiye’de çok can yakıcı bir soruna tekabül eden, kadına dönük şiddetle mücadele konusunda iktidarın gösterdiği zafiyetinin ortadan kaldırılmasına dönük bir davadır" dedi. 

Geri adım atmaya tahammüllerinin olmadığını söyleyen Sağkan, "Bir tarihsel süreci yaşamaktayken, hemen hemen her gün bir kadın cinayeti ve şiddet vakaları yaşanırken, bu konudaki failleri en ufak şekilde cesaretlendirecek her türlü hareketten şiddetle kaçınmak gerekirken, bu sözleşmeden çekilmek bu ülkede kadınlara yapılacak en büyük kötülüktür" dedi. 

Sağkan, konuşmasını şöyle sürdürdü: 

"Bugünkü yargılamanın en önemli noktası kadına dönük şiddetle mücadele noktasında, Türkiye bu mücadelenin içinde midir değil midir yargılanmasıdır. Bir diğer konuysa Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin neye tekabül ettiğine ilişkin bir yargılamadır. Çünkü temel hak ve özgürlükleri düzenleyen uluslararası sözleşmeler anayasamızın 90’ncı maddesinde uyarınca kanunlardan bile önce gelmektedir."

‘MECLİS YETKİSİNİN GASP EDİLMESİDİR’

"Normlar hiyerarşisinde en önce uygulanacak olan uluslararası sözleşmelerdir. Bu uluslararası sözleşmeler, TBMM kararıyla onaylanır. Burada 9 No’lu Cumhurbaşkanı Kararnamesi ile yapılan, açıkça meclis yetkisinin gasp edilmesidir. Eğer yargı buna bir dur demezse, yargı denetleme mekanizmasını burada görmezse, Türkiye Cumhuriyetinde meclis yetkilerinin gasp edilmesinin bu sisteme uygun olduğunun onaylanacağı anlamına gelir. Bu da Türkiye’de kuvvetler ayrılığının değil, yasama ve yürütmenin tek bir kişide birleştiğinin açık ilanıdır. Artık kuvvetler birliğine geçtiğimizin buradan bir yargı kararı ile onaylanması anlamını taşıyacaktır."

‘TEK BİR KARARLA AİHS’DEN DE ÇIKALABİLİR’

"Cumhurbaşkanı kararı ile Avrupa Konseyi Sözleşmesi olan hak ve özgürlükleri düzenleyen, İstanbul Sözleşmesi’nden cumhurbaşkanı kararı ile çıkılabileceği kabul edilirse, yarın aynı şekilde Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nden de cumhurbaşkanının tek bir kararı ile çıkılabileceğinin de kabulü anlamına gelir. Bunun da Türkiye Cumhuriyetin yönünü nereye döndüğü ile çok illiyet bağı olduğunu düşünüyorum."

Danıştay önünde kadınların darp edilmesine ilişkin de konuşan Sağkan, "Bir hakkı teslim etmek gerekiyor. Biz Danıştay’da ilgili daire başkanı ile konferans salonunda, kadınların bu yargılamayı izleme hakları olduğunu belirttik. Danıştay’ın genel sekreteri de bu konuda hassasiyet göstererek buradaki en büyük konferans salonunu ilk defa bir yargılama için açtılar. Ve içerisi kapasitesinin tamamına kadar dolmuş durumda. Biz hiçbir yerde temel hak ve özgürlükleri kullanan, anayasal eleştiri haklarını kullanmak üzere kesimlere polis şiddetini kabul etmeyiz. Bunun karşısında kurumsal olarak yer alacağız. Yaşanan arbedenin içerdeki ilgililerden tarafından haberdar olduğu anda buraya müdahale edilerek o müdahalenin sonlandırıldığı, dışarıdaki kalan tüm yurttaşların içeri kabul edildiğini ifade etmem gerekiyor."

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar