Erkan Baş'tan 'gençler evine dönsün' tepkisi: Öğrenciler artık abilerini, ablalarını dinlemeyecek

Erkan Baş'tan 'gençler evine dönsün' tepkisi: Öğrenciler artık abilerini, ablalarını dinlemeyecek
TİP Genel Başkanı Erkan Baş, 'Boğaziçi direnişi saray rejimine karşı yükselen yeni muhalefet dalgasının itici güçlerinden biri olmuştur' dedi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun "gençler eve dönmeli" açıklamasının "hükümsüz" olduğunu dile getiren Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş, "Öğrenciler artık abilerini, ablalarını, başkanları, vekilleri ya da bu kanaat önderini dinlemeyecekler. Onlar doğru bildiklerini, arzu ettikleri tarzda yapacaklar ve bizlere, saray rejimi karşısında irili ufaklı tüm direnişlere sahip çıkmak düşecek." dedi.

AKP’li Melih Bulu’nun Boğaziçi Üniversitesi kayyım rektör olarak atanmasına karşı öğrencilerin başlattığı direniş bir ayı aşkındır devam ediyor. İktidarın sürekli hedef göstermesine rağmen direnişlerini sürdüren öğrencilere destekler de büyüyor. Kayyım rektör atamasını ve öğrencilerin buna karşı direnişini değerlendiren Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş, kayyımlara karşı verilen direnişin sahiplenilmesi gerektiğini vurguladı. 

AKADEMİK HIRSIZLIK

Kayyım politikalarının temel amacının halkın iradesiyle ve onayıyla alamadığı her şeyi zor ve şiddetle ele geçirmeye çalışmak olduğunu belirten Baş, "İktidar kendisinin kazanamadığı veya kazanamayacağının belli olduğu seçimleri ya iptal eder ya da seçilenlerin yerine kayyımlar atar. Bu zihniyete engel olunmazsa, çok yakında seçimlerin kaldırılması da şaşırtıcı olmaz. Kürt illerinde ezici çoğunlukla kazanılan belediyelere atanan kayyımlar bunun bir örneğiydi. Üniversitelerde de buna benzer örnekler yaşandı ve son olarak Boğaziçi Üniversitesi’ne akademik hırsızlığı tescillenmiş birinin rektör yapılmak istenmesiyle süreç Türkiye ölçeğinde bir protesto dalgasına dönüştü" dedi.

MUHALEFETİ İTİCİ GÜÇ

Baş, Boğaziçi Üniversitesi’ndeki direnişin tüm okul bileşenleri ve özgürlük kavgası verenler için önemli bir zemin olduğuna işaret ederek, "Bu direniş, Boğaziçi Üniversitesi’yle sınırlı kalmayan, önce tüm gençlik ve akademi dünyasına, sonra da tüm ülkeye yayılan bir tepki oluştu. Bunda en büyük pay Boğaziçi direnişini ısrarla ve kararlılıkla sürdüren öğrenciler ve akademisyenlere ait. Boğaziçi direnişi ülkemizde saray rejimine karşı yükselen yeni muhalefet dalgasının itici güçlerinden biri olmuştur diyebiliriz" diye belirtti. 

‘HALK DÜŞMANI’

İktidarın yürüttüğü politikaların artık şaşkınlık yaratmaması gerektiğini söyleyen Baş, "Bunlar faşisttir, faşizm böyle bir şeydir. Hep söylediğimiz gibi, faşistler ve gericiler halk düşmanıdır. Halkın birikimine ve değerlerine düşmandırlar. Doğal olarak halkın evlatlarına da düşmandırlar. Ben bu açıklamaları protokole açıdan değil, göz önüne çıkan bu yanıyla değerlendiriyorum. Faşistler faşistlik yapıyorlar. Kendileri haksızlar ve öğrencilerle akademisyenler haklılar. Bu saray rejiminin tüm aparatlarıyla saldırıp da yok edemediği biricik hakikat. Hakikati yok edemediklerinde onu bölmek, bulanıklaştırmak, silikleştirmek için şiddete, yalana, sansüre başvurmak zorunda kalırlar. Ne yaparlarsa yapsınlar, Boğaziçi direnişinin haklılığını ve o öğrencilerin bu halkın evlatları olduğu gerçeğini görünmez kılamıyorlar. Bundan sonra da kılamayacaklar" ifadelerinde bulundu. 

DİRENİŞ SAHİPLENMELİ 

Kemal Kılıçdaroğlu’nun "gençler eve dönmeli" açıklamasının "hükümsüz" olduğunu dile getiren Baş, şunları söyledi: "Öğrenciler artık abilerini, ablalarını, başkanları, vekilleri ya da bu kanaat önderini dinlemeyecekler. Onlar doğru bildiklerini, arzu ettikleri tarzda yapacaklar ve bizlere, saray rejimi karşısında irili ufaklı tüm direnişlere sahip çıkmak düşecek."

Öne Çıkanlar