Eski TCMB Başkanı Serdengeçti: Satılan 128 değil 140 milyar dolardı, nereye gitti?

Eski TCMB Başkanı Serdengeçti: Satılan 128 değil 140 milyar dolardı, nereye gitti?
Türkiye Sosyal Ekonomik Siyasal Araştırmalar Vakfı’nın toplantısına katılan eski Merkez Bankası Başkanı Serdengeçti, ekonomik gidişatla ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Türkiye’nin en şiddetli krizlerinden biri olan 2001’de Merkez Bankası Başkanlığı görevine getirilen Süreyya Serdengeçti, enflasyonun ahlaki bir sorun olduğunu belirterek "Öncelik enflasyonun düşürülmesine verilmelidir" dedi. Güçlü Ekonomi Programıyla birlikte Mart 2001’de Merkez Bankası Başkanlığı’na getirilen Süreyya Serdengeçti, 2006 yılında görevi Durmuş Yılmaz’a devrettiğinde enflasyon yüzde 250’den 34 yıl sonra tek haneye inerek 8.1 olmuş, görev döneminde TL’den 6 sıfır atılmıştı. Serdengeçti döneminde çıkarılan Merkez Bankası Kanunu’na göre de bankanın en önemli görevi fiyat istikrarını sağlamak olarak belirlenmişti.

Cumhuriyet’ten Jale Özgentürk’ün haberine göre Türkiye yeni bir kronik enflasyon dönemine girmiş durumda.  "Faiz nedendir, enflasyon sonuçtur" tezinin ispatlanması için politikalar uygulanırken Serdengeçti, Türkiye Sosyal Ekonomik Siyasal Araştırmalar Vakfı’nın (TÜSES) toplantısına katıldı. Serdengeçti, enflasyon konusunda 20 yıl önceki koşullara dönülmekte olduğunu belirterek son üç yılda enflasyonda açıklanan tahminlerin hep yukarı yöne revize edildiğini söyledi.

2021’de başlangıçta belirtilen 5.4 tahmininin 18.4’e revize edildiğini şu anda ise enflasyonun 19.9 olduğunu hatırlatan Serdengeçti, şunları söyledi:

KREDİBİLİTE SORUNU VAR

"Hedefler tutmuyor. Sadece bu tabloya bakarak tipik bir Merkez Bankacı bir tek şey görür. Burada bir kredibilite sorunu var. İnandırıcılık sorunu oluşmuş. Politika faizini düşürüyorsunuz. Ne için düşer kısa vadeli faizlerin genel düzeyi düşsün diye. Yüzde 15’e düşürdüğünüz faizlerin genel düzeyi aşağı inmiyor hatta bazen yukarı gidiyor. Çok ciddi bir sorunla karşı karşıya olduğumuz buradan da bellidir" dedi.

Hedefler 10 yıldır tutmuyor diyen Serdengeçti, "Bir ciddiyeti kalmamış. 2004’te başkanken 34 yıl sonra enflasyon tek haneye indi. Bağımsız Merkez Bankası’nın dirayetli politikaları ve hükümetin de isteyerek ya da istemeyerek bir istikrar programı uygulaması ile bu sonucu elde ettik. Bunun verdiği cesaretle ben hükümete 2003 yazında önerdim. 2006 başında paradan altı sıfırı da attık. Utanç vesilesinden kurtulduk. Ama şimdiden tek sıfır döndü bile" ifadelerini kullandı.

ENFLASYONDA DÜNYADA 12’NCİ SIRADAYIZ

Serdengeçti, "Dünyada 2021 verilerine göre enflasyonda ortalama yüzde 17 ile 196 ülke içinde 12’nci sıradayız. Bizden sonra İran, Sudan ve Zimbabwe geliyor" dedi.

"Enflasyon yüzde 20 iken bir banka yüzde 15’ten kredi verir mi? Enflasyon düşmeden faizlerin düşmesi mümkün değildir" ifadelerini kullanan Serdengeçti, "Faiz nedendir konusuna gelince, teori bu ilişkiyi enflasyondan faize doğru görüyor. Az miktarda enflasyondan faize etki de var. Ama çok az" değerlendirmesi yaptı.

TÜRKİYE’NİN 95 YIL İÇİN ORTALAMA BÜYÜME HIZI YÜZDE 5’TİR

Neden kurtulamıyoruz diyen Serdengeçti, "İş camiasında bile enflasyonla büyüme arasındaki ilişki anlaşılmıyor. Türkiye’nin 95 yıl için ortalama büyüme hızı yüzde 5’tir. Enflasyonla büyümek diye bir şey yok uzun vadede. İşsizliği de artırmaz" dedi.

Serdengeçti, "Enflasyonla mücadele nedense istenmiyor.  Sabit gelirliler, pazarlık şansı zayıf olanlar kendilerini koruyamıyorlar. Para kırpılarak gidiyor. Bu ciddi bir ahlaki sorun" olduğunu vurguladı.

128 DEĞİL 140 MİLYAR DOLAR SATILDI

Serdengeçti 128 milyar dolarlık rezerv satışını da değerlendirerek, "Satılan 128 değil 140 milyar dolardı. Nereye gitti? Yarısı şirketlere gitti. 73 milyar dolar civarında. 200 milyar dolar borçları vardı 124 milyar dolara indi. 60 milyar dolar hane halkına gitti. Güvenmedikleri için döviz aldılar. Hâlâ alıyorlar" dedi.

Serdengeçti sözlerine şöyle devam etti:

"Merkez Bankası döviz satar, bunda hiçbir şey yok. Sorun nerede? Ciddi bir saydamlık sorunu var. Politikanın çöktüğü yer burası! Türkiye’de 2013’te çok önemli bir karar alındı. Hazine borçlanamıyordu. Döviz girdisi olmayan şirketler de dış borçlanma hakkı elde etti. 2018 borçlu şirketler zor duruma düştüler, onu düzeltmeye çalışıyorlar. Ancak bu satışı niye yaptınız, şirket açığı mı kapatıldı, amacınıza ulaştınız mı? Bu konularda iyi bir iletişim olmadı."

Öne Çıkanlar