Ete kemiğe bürünmüş faşizm (RTÜK açıklaması)

Ensestin bu kadar yaygınlığının bilindiği bir ülkede RTÜK genel ahlak derken ne demek istiyor acaba?

Aşağıda RTÜK’ün Cumartesi (30 Ocak) günü sitesine koyduğu bir açıklamayı noktasına, virgülüne dokunmadan aktarıyorum.

RTÜK açıklaması basın, demokrasi, hukuk skandalı bir açıklama, tehditler de içermiyor değil.

Diyanet İşleri Başkanlığı ve RTÜK el ele Türkiye toplumunu evrensel hukuk ilkelerinden koparmak için büyük bir yarış içindeler.

RTÜK’ün açıklamasının arkasına da bir somut olay ve adli bir işleyiş haberini koyacağım.

RTÜK’ün bu açıklaması ile o haberi birlikte okuduğunuzda karşımıza sevimsiz bir Türkiye manzarası çıkıyor.

RTÜK’ün açıklamasında (hemen aşağıda) "bold-kalın siyah" ifadeler bendenize ait.

"Son zamanlarda sektörümüzde ve halk nezdinde yayınlarla alakalı hararetli tartışmalar yaşanmaktadır. Dizi filmler başta olmak üzere, haber ve spor programlarında hatta belgesel yapımlarda yayın ilkeleriyle (sevsinler sizin yayın ilkelerinizi) bağdaşmayan durumların olduğu görülmektedir. Radyo ve Televizyon Üst Kurulu, izleme uzmanları eliyle bütün yayınları yakından takip etmekte ve yasaya aykırı durumlarda (Avrupa Konseyi üyesi bir ülkede yasalar evrensel hukuk ilkeleri ile uyumlu olmak zorundadır) gerekli raporlamaları yapmaktadır.

Alo 178 RTÜK İletişim Merkezi, internet, sosyal medya gibi çeşitli mecralardan Üst Kurula ulaşan bildirimler de açıkça gösteriyor ki ekranlarımızda yer alan dramatik yapımlarda yani dizi filmlerde vatandaşlarımızı rahatsız eden (izlemesinler efendim rahatsız oluyorlarsa ya da RTÜK bu tür programlarla ilgili saat değişikliği önersin) pek çok sahne bulunmaktadır.

Dizilerde milli ve manevi değerlerimizle (yolsuzluğun başını alıp gittiği, müstehcen düzeyleri aştığı bir ülkede sevsinler sizin milli ve manevi değerlerinizi) genel ahlaka aykırı (ensestin bu kadar yaygınlığının bilindiği bir ülkede RTÜK genel ahlak derken ne demek istiyor acaba?) görüntülere ve konulara yer verilmesi, sanki hiç bir kanun, nizam, hukuk yokmuş gibi şiddetin her türlüsünün işlenmesi, tütün ve tütün mamulleri ile alkol kullanımını özendiren (acaba kaç demokratik hukuk devletinde sigara ve içki kadehi buzlanıyor yayınlarda?) sahnelerin açıkça sergilenmesi kabul edilemez. Filmlerde çocuk ve gençlerin fiziksel, zihinsel ve ahlaki gelişimine zarar verecek türden diyaloglarla görüntülerin (bu söylediği doğruysa RTÜK’ün, ilk önlemin muhtemelen MHP yöneticileri için alınması gerekiyor) ekrana getirilmesi, dilin kaba ve argo kullanımına (Bahçeli?) yer verilmesi toplumsal sorunlara yol açabilecek yanlışlardır.

Ayrıca haber bülteni ve programlarına ilişkin dikkatimizi çeken durumlar yaşanmaktadır. Bazı medya kuruluşlarının basın meslek ilkelerini hiçe sayarak ve maksatlı olarak gerçek dışı haber vermelerini, yayın konuklarının asılsız beyanlarına müsaade edilmesini (haberin gerçek dışı olduğuna kim, nasıl karar verecek, RTÜK mü?) yalan haberle gerçek haberi ayıramayan sunucuları (Maliye Bakanının istifasının verilmemesini RTÜK yalan haberle gerçek haberin ayırımında nereye koyuyor acaba?) ve her konunun uzmanı olduğunu iddia eden bazı sözde uzmanların (en büyük uzmanlar RTÜK’te) halkı kışkırtmaya çalışan ayrıştırma çabalarını görmezden gelemeyiz.

Yine bazı spor yorum programlarında toplumuzun bir kesimini veya meslek gruplarını rencide eden (bu lafa da bayılırım ezelden beri, mesela avukatları eleştirirsin, rüşvet alan bir avukat vardır dizide, barolar ayağa kalkar, sanki bu ülkede hiç rüşvet alan avukat yokmuş gibi) söylemlere şahit oluyoruz.

Bilinçli veya bilinçsiz olarak yapılan bu tür hatalarla ilgili uzman raporlarının en kısa sürede Üst Kurul gündemine alınması sağlanarak bundan sonraki süreçte de benzeri ihlaller (Bahçeli’nin müstehcen konuşmaları ne zaman ihlal olarak görülecek?) uzmanlarımız (sansür meraklılarının adı uzman olmuş) tarafından titizlikle takip edilecektir.

Yaptığımız bu hatırlatmaları yayıncılarımızın dikkate almasını önemle rica ediyoruz. Aksi durumun 6112 sayılı Kanun gereği yaptırımla sonuçlanacağı (tehdit dili) malumdur. Kamuoyuna saygıyla duyurulur. RADYO VE TELEVİZYON ÜST KURULU BAŞKANLIĞI"

"Milli ve manevi değerlerimizle genel ahlaka aykırı görüntülere ve konulara yer verilmesi" ibaresi var RTÜK açıklamasında.

Aşağıda size geçen haftadan, milli ve manevi değerlere çok uygun bir haber:

"İsviçre’de yaşayan ve akraba ziyareti için Mardin Kızıltepe’ye gelen 17 yaşındaki Z.Ç.’nin, amcası Osman Çur tarafından iki gün boyunca tecavüze maruz bırakıldığı için açılan davada, mahkeme, tecavüzü DNA raporuyla kanıtlanan sanık Osman Çur’un tutuksuz yargılanmasına kararı verdi.

Medyascope’tan Edanur Tanış’ın haberine göre; tahliye kararını duyan akrabaları davul ve zurna ile hapishaneye gelerek Çur’un tahliyesini kutladı. Tecavüze maruz kalan Z.Ç., üç kez intihar girişiminde bulunmuştu.

Çur’un da takım elbiseyle halay çektiği görüntüleri sosyal medya hesabından paylaşan Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı İle Mücadele Derneği Genel Başkanı Yücel Ceyhan duruma tepki gösterdi. Ceyhan, paylaşımında mağdur Z.Ç.’nin olaydan sonra intihar girişiminde bulunduğunu hatırlatarak "Aile istismarcısını korurken diğer tarafta istismara uğrayan yakınları olan kız 3 kez intihar girişiminde bulunuyor" ifadelerini kullandı."

Bir adam(!), bir amca, abisinin öz kızına tecavüz ediyor, adli tıp durumu tıbben kesinleştiriyor, HÂKİM TUTUKSUZ YARGILANMASINA KARAR VERİYOR, HAPİSHANE ÇIKIŞINDA AİLE TECAVÜZCÜ AMCAYI DAVUL ZURNA İLE KARŞILIYOR.

Bu haberde bir amca var, bir yargı kararı var ve en önemlisi bir de aile var. (davul zurna)

Bu manzarada "Milli ve manevi değerlerimizle genel ahlak" nerede acaba?
RTÜK mesela bu haberi de "Milli ve manevi değerlerimizle genel ahlaka" aykırı görüyor mu?

Sevsinler bizim siyasal İslamcıların değerlerini ve ahlakını.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi