Evden çalışan gazetecilerin hak kayıpları artıyor

Evden çalışan gazetecilerin hak kayıpları artıyor
DİSK Basın İş'in düzenlediği 'Evden Çalışmanın Hukuku' etkinliğinde Doç. Dr. Aziz Çelik, yeni dönem ve emek siyasetini anlattı.

"Evden Çalışmanın Hukuku" başlıklı çevrimiçi söyleşiye konuşmacı olarak katılan çalışma ekonomisti Doç. Dr. Aziz Çelik,pandemi döneminde evden çalışmaya geçen gazetecilerin yaşadıkları sorunları anlatarak çözüm önerilerini paylaştı. Çelik, uzaktan çalışmaya geçiş için yeni bir iş sözleşmesi yapılması gerektiğini ifade ederek, "Uzaktan çalışmaya geçiş tek taraflı olmaz" dedi.

DİSK Basın-İş’in düzenlediği söyleşide, Türkiye’de çalışma hayatına ve sendikal alana dair önemli çalışmalara imza atan Doç. Dr. Aziz Çelik konuşmacı olarak yer aldı.

'TEMEL İLKE ÇALIŞAN LEHİNEDİR'

Gazete Pencere'den Ebru Apalak'ın aktardığına göre, uzaktan çalışma konusunda ciddi bir düzenleme eksikliği olduğunun altını çizen Kocaeli Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Çelik, serbest sözleşme ilkesinin uzaktan çalışma biçiminde geçerli olmadığını ve çalışma hukukunda kuralların çalışan aleyhine değiştirilemeyeceğini ifade etti.

Coronavirus gibi zorlayıcı bir nedenle bir süre evden çalışıp sonra iş yerine dönen çalışanların, "evden çalışan" olarak değerlendirilemeyeceğini vurgulayan Çelik, bu durumun mekânsal bir değişiklik olduğunu, işçilerin toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan hakları bakımından bir değişiklik olmadığını söyledi.

COVID-19 pandemisiyle birlikte yaygınlaşan evden çalışma uygulamasının gazetecilik, satış, ofis gibi işletmelerde kalıcı olmaya başladığından söz eden Çelik, bu çalışma şeklinin Türk hukuk sistemine önce Borçlar Kanunu ile, sonra İş Kanunu ile girdiğini hatırlattı

'GAZETECİNİN KABUL ETMEME HAKKI VAR'

"Uzaktan çalışmanın söz konusu olabilmesi için daha önce ofiste standart çalışma biçiminde çalışan işçinin yeni iş sözleşmesini kabul etmesi gerekir. Uzaktan çalışmaya geçiş tek taraflı olmaz." diyen Çelik, sözleşmede esaslı bir değişiklik olacağı için bunu gazetecinin de kabul etmesi gerektiğini belirtti. Çelik gazetecinin bunu kabul etmeme ve sözleşmeyi sonlandırarak tazminat talep etme hakkının olduğunu da hatırlattı.

OFİSTEKİ GAZETECİYLE, EVDEKİ ARASINDA FARK YOK

Doç. Dr. Çelik, ofiste haber hazırlayan gazeteciyle evde haber hazırlayan gazeteci arasında temel esaslar itibariyle bir fark olmadığını, her iki durumda da gazetecinin işverenin sorumluluğunda olduğuna dikkat çekti. Evden çalışan gazetecinin haftalık ve yıllık izinlerinin olacağını ve bu izinleri kullanacağını belirten Çelik, gazetecinin 45 saatten fazla çalışması halinde bunun fazla mesai sayılacağını dile getirdi.

Çelik, "İşveren, evden çalışmada da çalışma süresine uymak zorundadır. Fazla çalışma uygulaması çerçevesinde fazla çalışma ücreti ödemek zorundadır. Bu konuda herhangi bir tereddüdün olmaması gerekir" diye konuştu.

'1 HAZİRAN SONRASI YENİ BİR SÖZLEŞME YAPILMALI'

1 Haziran tarihinden itibaren idari olarak kapatılan iş yerleri dışında, evden çalışmanın devam etmesi halinde yeni bir sözleşme yapılması gerektiğinin altını çizen Çelik, "Yoksa işverenin keyfi olarak, süresi belirsiz, kurala ve gerekçeye dayanmayan bir biçimde çalışanları uzaktan çalışma sözleşme yapmaksızın uzunca bir süre evden çalıştırmasının hayatın olağan akışına aykırı kabul edilmesi gerekecektir" dedi.

'İŞÇİYİ KISA ÇALIŞMA ÖDENEĞİNDE GÖSTERİP TAM ZAMANLI ÇALIŞTIRMAK SUÇ'

Söyleşiye katılan Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi (İLEF) Öğretim Üyesi Dr. Gökhan Bulut’un birçok medya kurumunun "kısa çalışma ödeneği"ne başvurduğunu ve gazetecilerin evden çalışma sürecinde hak kayıplarına uğradığını hatırlatması üzerine Çelik, uzaktan çalışmanın denetlenmesi açısından Yönetmelik’te bir düzenleme olmadığına işaret etti. İşverenin işçiyi "kısa çalışma ödeneği" kapsamında gösterip tam zamanlı çalıştırmasının suç olduğunu söyleyen Çelik, bu durumun uyuşmazlık ve iş davalarının sayısını artırabileceğini ve bunun tespiti için yasa dışı yollarla elde edilmeyen, işe yarayabilecek her türlü delilin değerlendirilebileceğini belirtti.

Uzaktan çalışmanın bazı yönleriyle iş yerinden çalışmaktan daha zor olduğunu vurgulayan Çelik, işverenlerin işçileri her an çalışmaya hazır kabul etmesini, işçilerin iş yükünün artmasını ve işçinin mahremiyetinin kalmamasını buna örnek gösterdi.

'MALİ YÜK KARŞILANMALI'

Evden çalışmanın diğer bir boyutunun işverenlerin sabit giderlerinin azalması olduğunu aktaran Çelik, "İşveren ofis kirası vermeyecektir ama çalışan ev kirası verecektir. İşveren elektrik parası vermeyecektir ama çalışan elektrik ve internet fatura ödemesi yapacaktır" diye konuştu.

Çelik bu durumda işverenin karşılaması gereken maliyetlerin çalışana yüklendiğini, bu konuda düzenleme yapılması gerektiğini vurguladı.

Evden çalışma sırasında gazetecilerin geçirebileceği kazaların iş kazası olarak kabul edilmesi gerektiğini vurgulayan Çelik, "Uzaktan çalışma sırasında meydana gelebilecek kazalar iş kazası niteliği taşır. İş kazası niteliği, işverenin sorumlu olup olmamasıyla ilgili değildir; iş sırasında meydana gelmesiyle ilgilidir. İş sırasında meydana geldiği için sosyal güvenlik hukukundan iş kazası olarak yararlanması söz konusu olacaktır" dedi

Öne Çıkanlar