Faik Öztrak: Tek adam rejiminin Türkiye'yi getirdiği yer fiili diktatörlüktür

Faik Öztrak: Tek adam rejiminin Türkiye'yi getirdiği yer fiili diktatörlüktür
'Enis Berberoğlu'nun milletvekilliğinin düşürülmesi, 20 temmuz sivil darbesinin yeni bir adımıdır.'

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, gündeme dair açıklamalar yaptı. Öztrak, sadece Enis Berberoğlu'nun milletvekilliğinin düşürülerek tutuklanmasına sert sözlerle tepki gösterdi. Öztrak "Tek adam rejiminin Türkiye'yi getirdiği yer fiili diktatörlüktür" dedi.

CHP Sözcü Faik Öztrak, düzenlediği basın toplantısında dün gece açıklanıp, bugün iptal edilen sokağa çıkma yasağı kararını eleştirdi.

Öztrak'ın açıklamasından satır başları şöyle:

"İlginç zamanlarda yaşayasın" diye bir Çin deyişi var. Aslında bu bir beddua. İnsanlık işte böyle ir zamandan geçiyor. Bir yandan sağlığı tehdit eden Korona salgını, diğer yandan hızla tırmanan sosyal tansiyon 2020'yi şimdiden son birkaç yüzyılın en ilginç zamanlarından biri yaptı.

Dünya adeta b ir araftan geçiyor. Bu işin sonunda nasıl bir durumla karşılaşacağımız konusunda kafalar karışık. Ancak öyle anlaşılıyor ki, beşeri ve fiziki sermayesini koruyabilen, üretim kapasitesine sahip çıkabilen, sorunları demokrasiyle ve toplumsal dayanışma ile çözebilen, istişare ile sorunlara çözüm üretebilen ülkeler bu dönemin sonunda rakiplerine fark atacak. 

"BU NASIL BİR GAYRI CİDDİLİK"

Türkiye bu talihsiz döneme, beceriksiz, basiretsiz, kibir hastalığı ile malul baskıcı bir yönetim anlayışının elinde yakalandı. Dünyada diğer hükümetler milletine kucak açarken, şu salgın döneminde Saray hükümeti milletimiz tek başına bıraktı. 5 maskeyi bile milletimize bedava dağıtamadılar.

Daha dün 'normalleşme sürecine girdik' dediler, bugün yaşadıklarımıza bir bakın. Sağlık Bakanı iki gün önce çıkıyor, 'sokağa çıkma yasağı yönünde bir önerimiz yoktur' diyor. Esnaf da Bakan'ın ve Saray'ın açıkladığı normalleşme takvimine inanıyor, hafta sonu için hazırlığını yapıyor. Ama dün gece 15 ilde hafta sonu sokağa çıkma yasağı uygulanacak diye bir İçişleri Bakanlığı genelgesi yayınlanıyor. Biz de tam bugün, hafta sonu için hazırlık yapan esnafın durumu ne olacak, hafta sonu yolculuk yapmak için bilet alan vatandaşın durumu ne olacak diye sormaya hazırlanırken, bu karardan önce ortalarda görünmeyen AK Parti genel başkanı, öğlene doğru çıktı, kararı iptal etti. Hem de 'gönlüm razı olmadı' diyerek .

Böyle bir ileri iki geri adım atarak bu süreci nasıl yöneteceksiniz? Ülkeyi nasıl yöneteceksiniz? Bilim Kurulu bu kararın neresinde? Sizin planlarımız, programlarınız yok mu? Bu nasıl bir gayrı ciddilik.

"HANGİSİNE İNANACAĞIZ"

Önce Sağlık Bakanı çıkıyor, 'böyle bir düşüncemiz yok' diyor, sonra AK Parti genel başkanı çıkıyor, 'Sağlık Bakanlığı önerdi' diyor. Sonra Recep Bey çıkıyor, 'günlük vaka sayısı yeniden yükselince bu kararı aldık' diyor, Tayyip Bey çıkıyor 'gönlüm razı olmadı' diyor, Erdoğan 'sokağa çıkma yasağını iptal ettim' diyor. Şimdi bunun hangisine inanacağız, hangisine güveneceğiz? Recep Bey'e mi, Tayyip Bey'e mi yoksa Erdoğan'a mı? Bu ülke yönetimindeki savrulmayı çok açık seçik biçimde ortaya koyuyor. Ucube rejim, böyle dönemlerde ne çok ihtiyaç olan güveni bitiriyor. tek bir kişinin aklını herkesin aklının önüne koyarsanız işte böyle olur.

Milletin feryadını duymuyorlar. Bu kibir hastalığı ile malul olmuş yönetim, milletin derdine derman bulamadıkça çareyi siyasi tuzaklarda ve kumpaslarda arıyor. Toplumu kutuplaştıran, muhalefeti düşman gibi gösterip öcüleştirmeyi amaçlayan bu iktidar, gerçek ötesi popülist siyasetle ayakta kalabileceğini zannediyor. Hızla otoriterleşiyor, ülkemizi her geçen gün biraz daha dünyadan koparıp içe kapatıyor.

"AÇIKÇA CHP DÜŞMANLIĞIDIR"

Enis Berberoğlu'nun milletvekilliğinin düşürülerek tutuklanması hakkında konuşan Öztrak, "Dün TBMM'de bu müflis bezirgan siyasetinin yeni bir senaryosu sahneye kondu. Demokrasi ve milli irade ayaklar altına alındı. Enis Berberoğlu'nun milletvekilliğinin düşürülmesi, 20 temmuz sivil darbesinin yeni bir adımıdır. 

Meclis tutanaklarına da yansıdığı gibi, Enis Berberoğlu hakkında yapılan siyasi ve askeri casusluk iddiaları düşmüştür. Verilen cezanın gerekçesi, gizli kalması gereken bilgileri açıklamaktır. Ama her zamanki gibi, Saray'ın mafyatik trolleri gece devreye giriyor ve arkadaşımızı mahkemenin bile delil bulamadığı casusluk suçlaması ile sabaha kadar sosyal medyada linç etmeye çalışıyorlar.Enis Berberoğlu'nun milletvekilliği, bu davalarla ilgili yargılanan diğer şahıslarla ilgili suçlama kalmamışken, Anayasa Mahkemesi'ne başvurmuş karar beklerken Meclis'in geçmiş içtihatları ve uygulamaları da yok sayılarak düşürülmüştür. Hele gece yarısı arkadaşımızın apar topar evinden gözaltına alınması tam bir zulümdür. Şahsi bir garezle yapılmıştır ve açıkça CHP düşmanlığıdır. Hiç kimsenin şüphesi olmasın, ip koptuğu yerden bağlanır ve hak, batıla galip gelir. Millet iradesi ile inatlaşanlara, millet sandıkta gereken dersi verir." dedi.

"AMERİKALIYA HAK GÖRDÜĞÜNÜ NEDEN KENDİ VATANDAŞINA HAK GÖRMEZSİN"

ABD'de yüzbinlerce insan 'nefes alamıyorum' diyerek sokağa döküldü. Bu olaylar bizim ülkemizdeki Saray hükümetinin siyasi riyakarlığını görme imkanını da verdi. Başkentin göbeğinde Kızılay'da es kaza 20 kişi bir araya gelse gaza ve tazyikli suya boğan Saray, Amerika'daki gösterilerden sonra barışçıl protestonun bir hak olduğunu söylemeye başladı.

Türkiye'de muhalif gördüğü her basın kuruluşunun başına RTÜK ve Basın İlan Kurumu sopası ile vuran hüküğmet, Amerika'daki gösterilerden sonra basın özgürlüğünün öneminden söz etmeye başladı. Türkiye'de eşitlik, özgürlük ve adalet taleplerine demir parmaklıkla cevap veren Saray hükümeti, Amerika'da ortaya çıkan bu talepleri meşru görmeye başladı. Peki sormazlar mı, 'Amerikalılar için istediğin bu haakları kendi vataandaşların için neden istemezsin. Amerikalı'ya hak gördüğünü, Türkiye Cumhuriyeti vatadnaşına neden hak olarak göremezsin. Yapılan iş ortada. Tek adam rejiminin Türkiye'yi getirdiği yer fiili diktatörlüktür."

BERAT ALBAYRAK'IN ÇİN ÖRNEĞİNE TEPK

Berat Albayrak'ın Çin'i örnek göstermesine tepki gösteren Öztrak, "Şimdi Saray'ın damadı, bu fiili diktatörlüğün milletin işine, aşına verdiği zararı örtebilmek için 'dünyada en fazla sermaye çeken ülkede demokrasi yok' demiş. Heralde kastettiği ülke Çin. Ama bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak işte böyle  bir şey. Saray sosyetesinni başıan ve damadına tavsiye ederim, arada bir Türkiye'nin de üyesi olduğu uluslararası kuruluşların veritabanlarına bakmaya da zaman harcasınlar.

Sadece TÜİK'e bakmasınlar, kendi ürettikleri istatistiklere bakmasınlar. O zaman fikir sahibi olmadan önce bilgi sahibi de olurlar. Dünya üzerindeki 185 ülke içinde Çin, milli gelirine oranlar en çok doğurudan yabancı sermaye çeken ülkeler liginde 124. sırada, Türkiye ise hemen ardından hemen onun ardında. Yerimiz zaten Çin'in hemen arkası.

Hadi Saray'daki  ve damadı okumayı ve araştırmayı sevmiyor, danışmanları baksınlar. Dünya'nın insani gelişmişlik seviyesi en yüksek hangi ülkesinde -bırakın bizdeki gibi tek adam rejiini- başkanlık sistemi var? Ben söyleyeyim sıfır. Dünyanın en müreffeh 10 ülkesinden 9'u parlamenter demokrasi ile, geriye alan İsviçre ise doğrudan demokrasi ile yönetiliyor. İnsani gelişmişlikte sona kalan 10 ülkeden hiç biri parlamenter sistemle yönetilmiyor. Ya başkanlıkla ya da yarı başkanlık sistemi ile yönetiliyor."dedi.

Öne Çıkanlar