Fatsalı köylüler 3 gündür susuz: Adalet olmayan bir memlekette insanların yaşaması mümkün değil

Fatsalı köylüler 3 gündür susuz: Adalet olmayan bir memlekette insanların yaşaması mümkün değil
Sefaköy’de içme suları bir alabalık tesisine kiralanan köylüler 3 gündür susuz. Yakın köylerden bidon ve bakraçlarla su taşıdıklarını belirten köy muhtarı, 'Adalet neden sağlanmıyor?' dedi.

Ordu Fatsa ilçesine bağlı Sefaköy köyünde kullanılan tek su kaynağının bir alabalık tesisine verilmesi üzerine şirket askerlerle beraber 27 Temmuz günü suyu kesmeye geldi. Duruma tepki gösteren ve su deposunun önünde oturma eylemi yapan köylülere askerin müdahalesi sonrasında 11 köylü darp edilerek gözaltına alındı. Daha sonra köyün suyu kesildi. 3 gündür susuz kalan köylüler, yakın köylerden bidonlarla su taşıyor.

Köyün tek içme suyu olan aynı zamanda tarımda da kullanılan dere 2011 yılında Sağlık Alabalık Restaurant’a 25 yıllığına kiralandı. Daha sonra şirket 2014 yılında mahkemeye başvurarak köye giden suyun kesilmesini istedi. Fakat yerel mahkeme kamu yararını gözeterek suyun kullanımını mahalle sakinlerine verdi. Şirketin bir üst mahkemeye başvurması sonucunda 2022 Mayıs ayında Yargıtay suyun kullanım hakkını şirkete verdi. Ardından şirketin açtığı icra davasının da 26 Temmuz’da sonuçlanması üzerine yetkililer, ertesi gün suyu kesmek için köye geldi.

‘EN AZ 100 HANE BU KAYNAKTAN SU İÇİYOR’

 Sefaköy Muhtarı Yusuf Kaynar yaşananları ve bundan sonraki süreçte ne yapacaklarını Mezopotamya Ajansı’na anlattı.

 Bu suyu yıllardır kullandıklarını ifade eden Kaynar, yeni ev yapıldıkça bir boru atarak evlere su aldıklarını söyledi. Fakat 2014 yılında alabalık şirketinin ‘Buradan su alamazsınız. Biz kiraladık’ dediklerini aktaran Kaynar, "Şirket bizim içme suyumuzu ayırmadan, derenin debisini de fazla göstererek suyu kiralamış. ‘Bizden muvafakatname alınmadı. Nasıl kiraladınız’ dedik. Bunlar bizi mahkemeye verdi. Yerel mahkeme bizi haklı buldu. Samsun Bölge Mahkemesi ve Yargıtay bizim aleyhimize karar verdi. Bu kararı uygulamaya açtılar. En az 100 hane bu kaynaktan su içiyor. Daha sonra İcra Kurulu geldi. Dereden saniyede 13 litre su akıyor. Köyümüze dereden akan suyun saniyede 1 buçuk litresi yetiyor. Geri kalan kalanlar balık havuzuna gidiyor. Yine bizim depomuzdan artan su da oraya gidiyor. Ama yine de suyun tamamını kestiler" dedi.

 ‘ASKER HALKA ZOR KULLANARAK GÖZALTINA ALDI’

Şirketin suyu kesmeye askerlerle geldiğini de anımsatan Kaynar, "Halk suyunu korumak için benim tapulu arazimde bulunan deponun önünde oturdu. Asker beni karakola götürdükten sonra halka zor kullanarak gözaltına aldı. Bu kadar güç kullanılmasına gerek var mıydı? Bizim hem içme suyumuz bu halk burada ne içecek sorusu sorulmadan kesilecek. Hem de zor kullanılacak. Böyle bir ülke, böyle bir yönetim şekli var mıdır? Halk gerçekten çok küstün bir durumda" diye belirtti.

‘SİYASİ GÜÇ BU İNSANLARI DÜŞÜNMEDEN BU KARARI NASIL ONAYLADI?’

 "Bizim Sağlık Balıkçılıkla bir işimiz yok" diyen Kaynar, şöyle devam etti: "Bizim işimiz Yargıtay’da köyümüze içme suyu ayırmadan bu kararı verenlerle. Bu kararı nasıl verdiniz? Bu karar verildikten sonra yetkili mercilerle görüştüm. Ama herkes sessiz kaldı. AKP Ordu Milletvekili Metin Gündoğdu ile görüştüm. Köyümüzün su sorununu anlattım. Bana ‘Ben OSKİ müdürü değilim’ dedi. 5 yılda Yargıtay’dan gelmeyen karar 2 ayda geliyorsa bunun arkasında siyasi güç vardır. Bu siyasi güç bu insanları düşünmeden bu kararı nasıl onayladı? Halkın hizmetçisiyim diyen vekiller nerede. Bizi muhatap bile almıyorlar. Bu karar doğru değildir. Köyün suyunun ayrılması gerekirdi."

‘ADALET NEDEN SAĞLANMIYOR?’

3 gündür susuz olduklarını söyleyen Kaynar, yakın köylerden bidon ve bakraçlarla su taşıdıklarını belirtti. İhtiyaçlarının sudan çok adalet olduğunu kaydeden Kaynar, "Suyumuzu gerekirse eşekle taşırız. Gerekiyorsa banyo yapmayız. Sorun, bu adaletsiz kararın neden verildiğidir? Adalet neden sağlanmıyor? Adalet olmayan bir memlekette insanların yaşaması mümkün değil. Ezilen bir toplumun, sınıfın olmasını istemiyoruz. Biz bunun mücadelesini hep verdik, bundan sonrada vereceğiz. Hukuken bunu bir üst mahkemeye taşıyacağız. Yetkili mercileri, vali, belediye, OSKİ ile tekrar görüşeceğiz. Cumartesi günü Cumhurbaşkanı Ordu’ya gelecek onu pankartlarla karşılayacağız. Derdimizi anlatacağız. Madem bu milletin hizmetkarısınız milletinle görüşmeyi de göze alın. Biz vatandaşız, hakkımızı istiyoruz" ifadelerini kullandı.

Öne Çıkanlar