Fenerbahçe’nin önü açıldı!

Kadıköy’de Galatasaray’a kaybetmemek, arada sırada kazanmak Fenerbahçe’yi yanlış havaya sokup büyük hedefler için önünü kapıyordu.

Fenerbahçe - Galatasaray... Ülkenin tartışmasız futboldaki en renkli buluşması...

Kimilerine göre de dünya derbisi... Katarlılar yayıncı kuruluş olup çalıştıkları ülkelere pazarlamadan önce yıllarca bu dünya derbisini yayınlayan dünya ülkesi yoktu... Aslında derbi ülkenin derbisiydi...

Neyse...

Uzun yıllardır bu derbinin Kadıköy’de malum bir kaderi vardı. Galatasaray Kadıköy’de kazandığında şöyleydi böyleydi diye malum bilgileri tekrarlamanın anlamı yok...  Şöyle tek bir örnek verelim... Galatasaray Kadıköy’de son kazandığında Fenerbahçe kalecisi Altay 1 yaşındaydı...

Bu sürede neler oldu... Fenerbahçe 6-0’ı yazdı tarihe... Galatasaray UEFA Kupası’nı... Her 2 kulüp çok şey yaşadı tarihlerinde ama bu derbi her defasında tüm yaşananların önüne geçti...

Mesela...

Belki Aziz Yıldırım çok daha kaoslu günler yaşayacakken bu derbi ona defalarca nefes aldırdı.

Galatasaray’da futbolculuğu döneminde hiç şampiyonluk yaşayamayan Fatih Terim, aynı kulübün hocası olarak büyük başarılar yaşarken hep Kadıköy’de galibiyet özlemi duydu...

Galatasaray şampiyonluk sayısında gerideysen öne geçti...

Bu tablo her 2 takım yandaşlarınca ‘kendilerince’ yorumlandı...

Kimi Fenerbahçeliler ‘Bize ne şampiyonluktan, Galatasaray’ı yenelim’ derken kimi ülke içi ve Avrupa’da başarıyı tercih ettiklerini söylediler...

Kimi Galatasaraylılar Kadıköy’de kazanmanın anlamsız olduğunu ve hedefin şampiyonluk, başarı olduğunu ifade ederken kimileri ‘Yeter artık. Kadıköy’de kazanmak istiyoruz’ görüşündeydi.

Galatasaray Kadıköy’de kazanmadan şampiyon olmuştu. Türk Telekom’daki ilk derbide Fenerbahçe galipti...

Her döneme ait süslemelerle dolu tarihiyle bu derbi için bu yazdıklarım, son 10-15 yılda hep benzer görüntüdeydi...

Bir yenisinde neler olacağını görmek için geldik Kadıköy’e...

Futbol olarak vasat... Profesyonellik adına rezil bir derbi daha izledik.

Tribüne oynayan, ortam germeye çalışan herkes sahadaydı...

Geçmiş derbilerden ortam olarak farklı bir sahne izlemedik...

Sonuç değişik oldu... Galatasaray bir gün bitecek olan seriyi 21 yıl sonra bitirdi ve Kadıköy’de kazandı...

Fenerbahçe cephesinde elbet bunun faturası birilerine kesilecektir... Kesilmeli de...

Ali Koç... Fenerbahçe yıllardır yaşamadıklarıyla karşılaşırken baştaki isim... Sürekli maddi sıkıntılar, veryansın derken kamera önünde ama yaptıkları yanlışları ‘Hatalarımız da var’ deyip geçiştiriyor...

Böyle olmamalı... İyi bir yapı oturtamadı. Transferler, teknik adamlar, futbol direktörleri çok kötü. Kulüp idaresi bile sıkıntılı.

Ersun Yanal... Teknik yorum belki bizi aşar ama tek isimde takılıp duruyor herkes: Jailson... İyi futbolcu ama stoper değil. Son haftalarda her maç takımı yakıyor. Adamı da bitiren Ersun Yanal. Sürekli kulübeye stoper alınıyor. Koç - Yanal ikilisi bir tarih de Adil’le yazdılar. Alıp adamı oynatmadan gönderdiler. En son Falette alındı. Sezonun en kritik maçında Falette yedek, Jailson stoper. Bu maçta da oynamayacaksa neden alındı? Ciddi bir şaşırmışlık söz konusu...

Futbolculara fazla laf olamaz. Zira bu oyuncuların büyük çoğunluğu Fenerbahçe futbolcusu olamaz...

Kadıköy’de Galatasaray’a kaybetmemek, arada sırada kazanmak Fenerbahçe’yi yanlış havaya sokup büyük hedefler için önünü kapıyordu.

Bu yenilgi belki de şampiyonluk, Avrupa hedeflerinde Fenerbahçe’nin önünü açar...

Bunun için de önemli olan uyanılan rüya sonrası yönetimden teknik adama, futbolcudan taraftara doğru yapılanma...

Şimdiki kafalarla bu zor...

En basitinden... Fenerbahçe başkanı tribünden atlayıp taraftar kovalamaz!

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi