Fitch: Türkiye'nin sorunu büyüme değil, büyümenin sürdürülebilir hale getirilmesi

Fitch: Türkiye'nin sorunu büyüme değil, büyümenin sürdürülebilir hale getirilmesi
Fitch Kıdemli Direktörü Paul Gamble, Türkiye'nin büyümeyi sağlama sorunu olmadığını belirtti, zorluğun büyümenin sürdürülebilir hale getirilmesi olduğuna dikkat çekti.

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Kıdemli Direktörü Paul Gamble, Türkiye'nin büyümeyi sağlama sorunu olmadığını, zorluğun büyümenin sürdürülebilir hale getirilmesi olduğunu söyledi. Gamble, Fitch'in Türkiye not güncellemesinin ardından Foreks'in sorularını yanıtladı.

Türkiye'nin kredi notu görünümünün durağan olduğunu hatırlatan Gamble, bu kapsamda notta gelecek 12-24 ayda pozitif ya da negatif değişiklik beklenmeyeceğinin altını çizdi. "Notta pozitif harekete yol açabilecek üç gerekçe sıraladık. Bunların ilki dış kırılganlıklarda azalma. Örneğin cari açıkta istikrarlı bir azalma, daha güçlü dış likidite pozisyonu ve azalan dolarizasyon olabilir. İkincisi enflasyonda istikrarlı gerileme ve para politikası kredibilitesinin yeniden inşası. Sonuncusu ise jeopolitik risklerde azalma. Bunun için örnek Suriye'deki gerilimin ve ABD ile anlaşmazlıkların azalması olabilir" ifadelerini kullandı.

Enflasyonda Fitch'in yıl sonu beklentisinin yüzde 16,9 ile halen yüksek seviyede olduğunu hatırlatan Yetkili, "Enflasyonun yıl sonunda yüzde 16,9 düzeylerine gevşeyeceği yönündeki beklentimizin nedenleri olumlu baz etkisi ile yavaşlayan iç talep. Yavaşlayan iç talebin nedeni kısmen daha sıkı finansal koşullar nedeniyle yavaşlayan kredi büyümesi, 2020 yılı kredi teşviklerinin süresinin dolması ve perakende kredi büyümesini hedefleyen makro-ihtiyat tedbirleri. Enflasyon beklentilerinde kötüleşme ve ücret anlaşmaları gibi endeksleme araçları ise enflasyonist  riskleri artırabilir" şeklinde konuştu.

Gamble, Türkiye'ye IMF SDR haklarından gelecek 6,4 milyar dolarlık kaynağa ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:

"Türkiye'nin SDR payı toplam brüt rezervler ya da genel dış finansman ihtiyacı açısından değerlendirildiğinde küçük ölçekte. SDR payı Türkiye'de rezervlerin arttığı bir döneme denk gelecek. Rezervlerin artışı Çin ile döviz swap anlaşması, ihracat reeskont kredileri ve net dış borçlanma gibi unsurlar tarafından desteklendi. Türkiye'nin rezervlerinin bu yıl 109 milyar dolara çıkmasının ardından 2022-23 yılında 100 milyar dolara inmesini bekliyoruz. Düşüşte cari açık, yüksek finansal dolarizasyonun etkili olmasını bekliyoruz. Buna ek olarak uluslararası rezervlerin temel pozisyonu zayıf olmaya devam ediyor. Net rezervler temmuz sonunda 25 milyar dolara yükselse de rakam halen 2019 sonundaki 41,1 milyar doların epey gerisinde. Yerel bankalar ile yapılan swap anlaşmaları hariç rezervler ise negatifte kalmaya devam ediyor."

FED ADIMLARININ ETKİSİ

Fed'in atacağı muhtemel adımların Türkiye bankalarına etkisi konusunda ise Gamble şu açıklamada bulundu:

"Fitch tahminlerinde Fed'in maksimum istihdama odaklanacağı ve enflasyonu gelecek yıllarda hedef düzey olan yüzde 2'nin bir miktar üzerinde tolere edeceği ana varsayımı temel alınıyor. Fed politika faizini 2023'e kadar artırmayacak ve sonrasında da kademeli adımlar atacak. Varlık alımlarının da 2022'nin önemli bölümünde devam edeceğini düşünüyoruz. Fed'in politika adımlarının ve iletişiminin piyasaları ürküterek riskten kaçınma eğilimi yaratması riski var. Türkiye'nin büyük ölçekli dış finansman ihtiyacı dikkate alındığında ülkenin dış finansman şartlarına bağımlılığı yüksek. Bu nedenle küresel piyasalarda bozulma maliyetleri ve/veya fonlamaya erişimi etkileyebilir."

Türkiye'de yöneticilerin büyümeyi sağlama sorunları olmadığını da söyleyen Gamble, esas zorluğun ise büyüme patikasını daha sürdürülebilir hale getirmek ve son yıllarda yaşanan aşırı ısınmayı önlemek olduğunu kaydetti.

Analist, "Türkiye'nin 2021 yılı büyüme performansı güçlü olacak. Haziran ayında yüzde 6,3 olan büyüme tahminimizi yüzde 7,9'a revize ettik. Bunun temel nedenleri başta birinci çeyrekte görülen güçlü performans olmak üzere kalan bakiye etkisi ve devam eden ekonomik aktivite direnci. 2020 yılında büyümeyi başaran az sayıda ülkeden biri olan Türkiye'nin 2021 performansına ilişkin tahminlerimiz de yüksek. 2022 yılında büyümenin yüzde 3,5'e ineceği tahminimiz iç talepte gevşeme ile başta para politikası olmak üzere ekonomi politikası karışımını temel alıyor" yorumu yaptı.

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar