Garzan Mezarlığı'ndan çıkarılan cenazeler: Aileler AYM'ye bireysel başvuruda bulunuyor

Garzan Mezarlığı'ndan çıkarılan cenazeler: Aileler AYM'ye bireysel başvuruda bulunuyor
Avukat Emrah Baran: Bir anne, 'Her şeyi affedebilirim ama çocuğumun cenazesinin saklama kabıyla kaldırımın altına gömülmesini affedemem' demişti.

ARTI GERÇEK- Bitlis'in Tatvan ilçesine bağlı Yukarı Ölek köyünde bulunan Garzan Mezarlığı’ndan çıkarılarak İstanbul’da Kilyos Mezarlığı’nda kaldırıma gömülen cenazelerle ilgili Anayasa Mahkemesi’ne başvuran Özgürlük İçin Hukuçular Derneği'nden (ÖHD) Avukat Emrah Baran detayları ARTI TV yayınında anlattı.

'261 CENAZENİN KALDIRIMIN ALTINA SAKLAMA KAPLARIYLA DEFNEDİLDİĞİNİ TESPİT ETTİK'

"Çözüm süreci döneminde farklı tarihlerde vefat eden PKK gerillarının cenazeleri Garzan Mezarlığına defnedilmişti. Daha sonrasında 19 Aralık 2017 tarihinde bu mezarlık tamamen tahrip edildi. Daha sonra ailelerin yaptığı başvuru üzerine 2 Ocak 2018 tarihinde savcılıktan bir açıklama yapıldı. Bu cenazelerin kimlik tesiyi için İstanbul Adli Tıp Kurumu'na sevk edildiği ve toplamda 282 cenazenin bulunduğu belirtilmişti." diyen Baran, "O süreçten Mayıs 2020'ye kadar cenazelerin Adli Tıp'ta olduğunu biliyorduk. Daha sonra bir cenazenin DNA eşleşmesi sonrası ailesine teslim edilmesi sırasında cenazelerin kaldırım altına gömüldüğü şeklinde görüntüler yansımıştı. Bunun üzerine Özgürlük İçin Hukuçular Derneği (ÖHD) olarak bir gözlem ver tespit raporu hazırlamıştık. 261 cenazenin Kilyos'taki kimsesizler mezarlığının dışındaki kaldırmın altına saklama kaplarıyla defnedildiğini tespit ettik. Bunun üzerine hukuki başvurularımız yaptık, sonuç alamayınca Anayasa Mahkesimesi'ne bireysel başvurularda bulunduk." bilgilerini verdi.

'KÜRTLERİN MEZARSIZ BIRAKILMA POLİTİKASININ BİR PARÇASI'

Mezarların taşınmasıyla ilgili olarak Baran, "Savcılık ilk açıklamasında mezarların tahrip edilme gerekçesi olarak 'yasa dışı sembollerle süslenmesini' gerekçe göstermişti. Biz bunu kabul etmiyoruz. Kaldı ki, böyle olsa bile söz konusu durum ortadan kaldırılabilirrdi, mezarların tahrip edilme toluna gidilmeden. Bunun genel olarak Kürtlerin mezarsız bırakılma politikasının bir parçası olduğunu düşünüyorum." şeklinde konuştu.

'AİLELER İÇİN İŞKENCE VE EZİYET'

"Bu aileler için ciddi bir işkence ve eziyete dönüşüyor. Bir anne, 'Her şeyi affedebilirim ama çocuğumun cenazesinin saklama kabıyla kaldırımın altına gömülmesini affedemem' demişti. Kürtler de diğer halklar gibi ölülerini kendi inanç ve geleneklerine göre gömmek istiyor." diyen Baran, AYM'den beklentilerini şöyle özetledi: 

"Öncelikle etkili bir soruşturma yürütülmedi. İddialarımızın hiçbiri savcılık tarafından incelenmedi. Biz AYM'den şunu bekliyoruz: Ortada ciddi bir suç var, bunu kamu görevlileri işlemiş. İşkence ve kötü muamele yasağının etkili soruşturma yükümlülüğüyle bağlantılı olarak ihlal kararı verilmesi gerektiğini düşünüyoruz." 

Öne Çıkanlar