Gazeteci Canan Coşkun: Birol Yıldırım cinayeti kirli işlerin son halkasıydı

Gazeteci Canan Coşkun: Birol Yıldırım cinayeti kirli işlerin son halkasıydı
'Bunu ne kadar araştırsam da devamını getiremedim' diyen Coşkun, 'Sonra Esenyurt’taki Özyurtlar Sitesi’nin içerisindeki bir kafede bir uyuşturucu hesaplaşması olduğu söyleniyor' dedi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun yönettiği ÖFG TV’nin konuğu Gazeteci Canan Coşkun oldu. Her hafta Türkiye’de yaşanan hak ihlallerine dair konuklar alan Gergerlioğlu, Esenyurt Polis Merkezi'nde hayatını kaybeden Birol Yıldırım'ın ölümüyle ilgili yaşananları konuştu.

Coşkun, Yıldırım’ın ölümüyle ilgili, İstanbul Valiliği tarafından kalp krizi geçirdiğine dair açıklama yapıldığını hatırlattı. Bu tür açıklamaların "Münferit hale gelen polis şiddeti olaylarında çoğunlukla Valiliğin başvurduğu yalanlardan bir tanedir" diyen Coşkun, "Ben olayı takip ettikçe ve olayın görüntüleri ortaya çıktıkça olayın ne kadar vahim olduğu gün yüzüne çıktı" dedi.

‘SOĞUKKANLI ŞEKİLDE ÖLDÜRDÜLER’

Coşkun, Yıldırım’ın, 5 Haziran gecesi mesai arkadaşının gözaltına alındığı Esenyurt Karakolu’na gittiği andan itibaren polislerin hem kötü muamelesine maruz kaldığını hem de usulsüz bir gözaltı işlemine maruz kaldığını hatırlattı. Coşkun olayla ilgili ortaya çıkan görüntülerle ilgili şu ifadeleri kullandı: "Birol Yıldırım’ın tutulduğu mutfağın kapısının önünde bir öbek polis bekliyor, kimisi giriyor içeriye göz atıyor sonra devam ediyor. Etrafı kolaçan ederek güvenlik kameralarının olmadığı alan arıyor ve telefonu eline alıp birilerine telefon ediyor. Sonrasında bazı polislerin bileği acıdığı için buz koyduklarını görüyoruz. Gerçekten hiç saklanmaya gerek duymadıkları bir şekilde dövdükleri belliydi. Çok soğukkanlı bir şekilde bunu yapmışlardı, uzunca süre gelişme olmadı."

'2 POLİSİN GÖZALTINA ALINDIĞINI DUYDUK'

Polislerin Yıldırım’ı öldürdükleri karakolda görevlerine devam ettiğine vurgu yapan Coşkun, "Haklarında hiçbir idari soruşturma yapılmadı, yapıldıysa bile bunun karşılığında hiçbir yaptırıma maruz kalmadılar. Ağustos’un sonlarına doğru 2 polisin gözaltına alındığını duyduk haberlerden, Sabah Gazetesi gibi mecralardan öğrendik. Gözaltına alınanlardan bir tanesi eline görüntülerde buz kompresi yapan polislerden bir tanesiydi. Sonrasında o kişinin adli kontrol ile serbest kaldığını öğrendik. İsmail Alper Salman isimli komiser yardımcısı tutuklanarak cezaevine konulmuştu" ifadelerini kullandı.

‘KİRLİ İŞLERİN SON HALKASI’

Yıldırım’ın karakolda öldürülmesinin, "Bir takım kirli işlerin son halkası" olduğunu değerlendiren Coşkun, "Bunu ne kadar araştırsam da devamını getiremedim ama şöyle bir şey olduğunu biliyoruz; Birol Yıldırım’ın mesai arkadaşları gözaltına alınıyor. Esenyurt’taki Özyurtlar Sitesi’nin güvenliğini sağlıyorlar ve sonra o sitenin içerisindeki bir kafede bir uyuşturucu hesaplaşması olduğu söyleniyor. Orada bir polis yaralanıyor, bunun üzerine Birol Yıldırım’ın mesai arkadaşı ve kafenin sahipleri gözaltına alınıyorlar. Bu kapıya gelen adliyenin kapısında bekleyen Kurtlar Vadisi tipli insanlar da bu uyuşturucu hesaplaşması olayı ile ilintili olduklarını belirtiyorlar ama bu işlerde tabii ki adli bir mesele değil, gerisini bilmiyorum" diye konuştu.

'YÜKSEKOV'DA SİSTEMATİK KAZI YAPILIYOR'

ÖFG TV’nin ikinci konuğu ise İnsan Hakları Derneği (İHD) Hakkari Şube Başkanı Yusuf Ozan Çobanoğlu oldu. Çobanoğlu Yüksekova’da yaşanan hak ihlalleri ile ilgili İHD tarafından hazırlanan rapora ilişkin konuştu. Çobanoğlu, 2015’ten itibaren Yüksekova merkezli kent merkezinde düzenli sistematik bir şekilde, her yaz döneminde kazılar yapıldığını ve Yüksekova’nın 6 yıldır şantiye alanı görünümü içerisinde olduğunu söyledi.

Çobanoğlu, "2015’ten itibaren fiber altyapı bahanesiyle hemen akabindeki 2016’da kanalizasyon sistemi yapılacağı, her seferinde farklı farklı bahanelerle yollarımız kazıldı ve biz her sene hem sağlık hakkı açısından hem ulaşım hakkı açısından kendi hakları, ticaret hakları, mülkiyet hakları açısından çok büyük hak ihlallerine maruz bırakıldık" diye ekledi.

İHALELER ŞEFFAF DEĞİL

Hakkari’de, çok büyük rantların döndüğünü ve ihalelerin ne şekilde yapıldığının şeffaf bir şekilde açıklanması gerektiğini vurgulayan Çobanoğlu, "Bu yol yapım çalışmalarının en kısa sürede bitirilmesini istiyoruz. Bu yol yapım çalışmalarına verilen ihalenin süresi bu ihalenin bitirilme süresinin ne kadar zaman aldığını, kaç ay kaç gün olduğunu şeffaf bir şekilde bildirilmesini istiyoruz. Biz artık buradan yetkililere çağrıda bulunuyoruz. Bu hak ihlalleri artık bir son bulsun bizim kaderimiz bu değildir. Biz birçok hak konusunda mağduriyet yaşıyoruz" diye konuştu. (MA)

Öne Çıkanlar