Moralsizlik, formsuzluk, ceza ve yorgunluk derken Fenerbahçe Hatayspor karşısına değişik bir onbirle çıktı… Gelinen noktada Fenerbahçelilerin de istediği bir kadroydu. Özellikle Arda ve Çağtay’ın sahada olması heyecan vermişti…

Özellikle Arda son dönemde yandaşlarını heyecanlandıran bir isim. Ancak konuşulması gereken kendisine bu yük verilirken yaratılan ortam. Takımda ona destek verecek kalitede moralli bir isim yok. Buna karşın ayağına her top gelişinde tribünlerin beklenti doğrultusunda çıkardığı uğultu Arda’nın da heyecan seviyesini arttırıyor. Ancak Arda gerçekten soğukkanlı. Örneğin Ozan’ın protesto edildiği anlarda abisine destek veriyor. Top istiyor, alıyor veriyor, mücadelesini sürdürüyor. Beklentilerin yükseklik derecesinden minimum etkileniyor. Yeteceği zaten ortada. Böyle giderse Fenerbahçe genç bir yıldıza sahip olabilir. Geçmişte çok böyle isimler kaybolup gitti. Bir yerden başlayacaksa bu Arda ile başlayabilir!

Çağtay için bu görüşü savunmaya sanki henüz erken…

Beklendiği üzere Fenerbahçe taraftarı takımını eksik bırakmaya devam ediyor… Hatay maçı için tribünlerdeki 7-8 bin kişinin varlığı, 12. adam ruhuna pek yetmiyor.

Fenerbahçe Hatayspor karşısına da istekli çıktı. Diğer maçlardan farkı, panik yoktu. Sakin oynayıp üstünlüğü ellerinde tuttular. Pozisyon yakaladılar, kopmadılar, küsmediler. Gerçi en ciddi pozisyonu devrenin sonunda konuk ekip yakaladı ama sahanın hâkimi Fenerbahçe gözüktü. İyi bir golcünün olmaması, kanatların etkisiz olması ve Fenerbahçe takımının genel anlamda oyuncu kalitesi, Hatayspor karşısında gol bulmasına engel oldu.

İlk 45 sonrası Hatayspor biraz kabuğundan çıkmaya çalıştı. Ancak Arda’nın ustaca çaldığı top sonrası ortası ve penaltı Fenerbahçe’ye aradığı golü getirdi.

Penaltı sırasında topun başına Serdar geçmişken tribünlerin ‘Arda’ temposu ilginç oldu. Evet takıma destek veya protesto olur ama talep biraz garip oldu. Hem Arda’ya hem Serdar’a haksızlık, gereksiz yük oldu…

Ardından kazanılan bir penaltı ile fark ikiye çıktı, Fenerbahçe rahatladı…

Fenerbahçe için sezonun kalan kısmında hedef malum: Sıralamada Avrupa kapısı açacak bir yer. Bir yandan da Arda ve Çağtay gibi gençlere sık sık ama olabildiğince deneyimli isimlerin yanında yer vermek, genç kazanmak açısından olumlu bir politika olur… İnsanın içinden ‘Keşke Muhammed ve Fatih de kalsaydı’ diye geçiyor…

Bu galibiyet dileriz Slavia Prag maçı öncesi bir moral olur. İsmail Kartal ‘Üst üste 2 galibiyet alırsak, bazı şeyler değişir’ demişti. Fenerbahçeli bu değişimi Slavia deplasmanında görmeyi istiyor ve hak da ediyor… Bu kadar çileden sonra Avrupa’da bir tur yüzlere tebessüm getirir…