Gergelioğlu: Cezaevlerine koronavirüsün sıçradığı haberleri geliyor

Gergelioğlu: Cezaevlerine koronavirüsün sıçradığı haberleri geliyor
Meclis İnsan Hakları Komisyonu Üyesi Gergerlioğlu, 'Şu an Silivri ve Edirne'de karantina koğuşlarının yapıldığını biliyorum. Cezaevlerine koronavirüsün sıçradığı haberleri geliyor' dedi.

Koronavirüse karşı korumasız olan yerlerin başında gelen cezaevlerinde risk her gün biraz daha artıyor. Salgının cezaevlerine yayıldığı haberlerin geldiğini bildiren Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kocaeli Milletvekili ve Meclis İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Üyesi Ömer Faruk Gergerlioğlu, tutukluların acilen serbest bırakılmasını istedi.

‘KARANTİNA KOĞUŞLARI OLUŞTURULUYOR’

Mezopotamya Ajansı’ndan Semra Turan’a konuşan HDP’li Gergerlioğlu, hükümetin şu anda cezaevlerinde aldığı tek tedbirin kapalı görüş yasağı olduğunu hatırlatarak, ayrıca cezaevinde karantina koğuşu oluşturulmaya başlandığı bilgisini paylaştı. Ancak oluşturulan koğuşlar hakkında bilgi verilmediğini belirten Gergerlioğlu, yeni tutuklananların ilk 14 gün boyunca karantinaya alınacağını söyledi. Gergerlioğlu, "Şu anda karantina koğuşlarının Edirne ve Silivri’de yapıldığını biliyorum. Cezaevlerine koronavirüsün sıçradığı haberleri geliyor. Ancak kesinleşmiş bir vaka yok elimizde. Kepsüt Cezaevi'nde bir tutuklunun hastaneye kaldırılmasını cezaevi müdüründen öğrendim. Ancak koronavirüsün olup olmadığı noktasında bir açıklama yapılmadı" dedi.

‘YETKİLİLER BİR İKİ HAFTAYA GEÇER KAFASINDA’

Cezaevlerinde oluşturulan karantina koğuşlarının çözüm olmadığını vurgulayan Gergerlioğlu, "İktidar koronavirüse geçici olarak bakıyor. Üst düzey yetkililerle yaptığım görüşmede ‘Ya bir iki hafta da geçer bu salgın… zaten görüş yasağı getirdik’ diyor. Kafalar böyle çalışıyor. Ciddi bir salgınla karşı karşıyayız. Cezaevleri konusunda en kötü karamsar bir tablo ve senaryo üzerine hareket ediyorlar. Şuan getirilen kapalı görüş yasağı kalıcı çözüm değil. Acil tahliye edilmesi gereken binlerce tutuklu var. Ancak Adalet Bakanlığı’nın umurunda değil" diye konuştu. 

‘GÖRÜŞ YASAĞI KAYGIYI ARTIRIYOR’

Toplumdaki panik havasına dikkat çeken Gergerlioğlu, "En büyük panik ise cezaevinde yakını olan yüzbinlerce aile. Bu kişiler çok panik ve tedirginler. Getirilen görüş yasakları da bu durumu daha da kaygılandırıyor. Çünkü yakınlarından bilgi alamıyorlar.  Normal şartlar da bile Türkiye’deki cezaevleri koşulları çok kötü iken şimdi bu durum nasıl olacak bilmiyoruz. Dolayısıyla şu anda en çok tedirgin olan kişiler tutuklular ve yakınları" diye konuştu.

‘CEZAEVLERİNDE SU BİLE KOTAYLA KULLANILIYOR’

Bu konuda Adalet Bakanlığı’nın rahatlatıcı açıklamalar yapması gerektiğini ifade eden Gergerlioğlu, şöyle devam etti: "Geçen kısa bir bilgilendirme açıklaması yaptı. Önlemler alındı dedi.  Ancak içeriye kolanya hijyen malzemesi bile verilmiyor. Tutuklular cezaevlerini dezenfekte etmek istiyor. Buna bile izin verilmiyor. Su kotası var biliyorsunuz. Tutuklular suyu bile kota halinde kullanabiliyor. Çok önemli giderilmesi gereken sıkıtılar var. Cezaevleri şu haliyle insanların tedirginliğini karşılayacak halde değil. Türkiye’nin bir an önce çocuklar, hasta, yaşlı, çocuklu anneler başta olmak üzere tüm tutukluların tutuksuz yargılanmasına karar vermelidir. Bu çok zor bir şey değil. Şu andaki durum devleti de zor durumda bırakıyor."

‘TELAFİSİ OLMAYAN TABLO’

Haluk Gergerlioğlu, koronavirüsün cezaevlerine sıçraması durumunda telafisi mümkün olmayan bir tabloyla karşı karşıya kalınacağı uyarısında bulunarak şu hususlara dikkat çekti:

"Ülke olarak bunun altından kalkamayız. Bir an önce acil müdahaleler yapılmalı, tutukluların tahliyesine karar verilmelidir. Cezaevlerinde her an sıkıntı çıkabilir. Çok geç olmadan harekete geçilmeli. Yaşanacak en ufak sıkıntının altından Türkiye kalkamaz. Şimdiden bunun tedirginliğini yaşayan bir Adalet Bakanlığı var karşımızda. Çünkü kendileri de biliyor ki gereken önlemleri almadıklarını. İnsanlar cezaevi içinde ve dışında tedirginler. Türkiye ne yapacağını bilmiyor. Ailelerin büyük kaygısı var. Bu kaygıyı anlayacak bir yetkili yok." 

Öne Çıkanlar