Tanık memur: Cebinden torpil çıktığını görmedim

Tanık memur: Cebinden torpil çıktığını görmedim
Berkin Elvan'ın öldürülmesine ilişkin görülen davada yine tutuklama çıkmadı. Duruşma 10 Mayıs'a ertelendi.

HABER MERKEZİ - Gezi direnişi sırasında Berkin Elvan'ı öldüren polislerin yargılandığı davaya İstanbul 17. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam ediliyor. Anne Gülsüm Elvan ifadelere tepki göstererek, "14 yaşında bir çocuk 16 kiloya düştü. O kilo hepinize ağır geldi, katiller" dedi. Elvan bir süre sonra baygınlık geçirmesi sebebiyle salon dışına çıkartıldı.

Mahkeme heyeti ara kararında, tanık polislerin dinlenmesi için talimat yazılmasına karar verdi. Jandarma Kriminal Bürosu'na rapor aldırılması için yazılan müzekkerenin beklenmesine ve sanığın tutuklanması yönündeki talep için daha önceden karar verildiği için yeniden karar verilmesine yer olmadığına hükmeden heyet, duruşmayı 10 Mayıs'a bıraktı.

Elvan ailesi, duruşma öncesi Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi önünde açıklama yaptı. Açıklamaya ÖDP Başkanlar Kurulu üyesi Alper Taş, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu da katıldı.

Aile adına Berkin'in ablası Gamze Elvan basın açıklamasını okudu. Berkin'in vurulduktan sonra 269 gün yaşam mücadelesi verdiğini hatırlatan Elvan, "Milyonlar olup uğurladığımız, bir halkın toprağına ve yüreğine değil, azmine ve umuduna emanet ettiğimiz Berkinimiz'in bugün 5. duruşması. İlk duruşma evladımızı kaybettikten 3 yıl sonra görüldü. Bu, davamızın sürüncemeye uğratılmasıdır. Milyonlarca insanın uğurladığı Berkin Elvan'ın davası yalnızlaştırılmaya çalışılıyor. Muktedirler geçmişten beri bu yöntemi kullanarak halkı yıldırma politikasını izliyorlar" dedi.

Uygulanan politikalara rağmen sonuna kadar mücadele edeceklerini belirten Gamze Berkin, "Başta oğlumuz Berkin Elvan gelmek üzere, Gezi'de yitirdiğimiz tüm evlatlarımız için devlet tarafından katledilen bütün evlatlarımız için adalet istiyoruz. Bizler evlatlarımızın ve faillerinin yargı önünde adil bir şekilde hesap vermesini istiyoruz. Bizler, hem tetiği çeken elin hem de emri verenin hesap vermesini istiyoruz" dedi.

Ardından konuşan baba Sami Elvan, "Katledilen bütün çocuklarımızın sorumlularının yargılanmasını istiyoruz. Bizim istediğimiz tek şey var; bütün sorumlular yargılansın" dedi. Baba Sami Elvan duruşma sonrasında da açıklama yapacaklarını ifade etti.

TANIKLAR DİNLENDİ

Duruşmaya Elvan ailesinin tanığı olarak Sinan Zincirli'nin dinlenmesiyle başlandı. Zincirli ifadesinde şunları söyledi: Gezi olaylarında Okmeydanı'nda çok polis şiddeti gördük. Hatta ben basını arayıp burada insanları öldürecekler dedim, telefonum 3 sene dinlendi, kayıtlarda vardır. Olay sabahı 15-20 kişilik polis grubuyla gençlerin arasında kaldım. Çok yoğun gaz atılıyordu. Birden bir çocuğun kafasını tuttuğunu, "anne" diye bağırdığını duydum. Ama çok gaz vardı, kim vurdu göremezdim. Hangi polisin Berkin'e doğrudan ateş ettiğini görmedim ama 3-4 kişi vardı. Fatih Dalgalı'yı teşhis edemem.

Sonra Elvan ailesinin ikinci tanığı Avukat Doğan Kıvılcım dinlendi. Kıvılcım şunları söyledi: Olay günü baro görevlendirmesi ile hastanedeydim. Berkin'in bilinci yerinde değildi geldiğinde. Ellerinden tuttum, yüksek sesle bağırdım ki bilinci belki yanına gelir diye. Berkin'in yanına doktordan önce ben gitmiştim. Ellerini tutup kasığına doğru bastırdım. Kesinlikle üzerinde patlayıcı herhangi bir şey yoktu. Sonra üzerinden patlayıcı çıktığı söylendi. Görmek istedim ama hiç bir şekilde göstermediler.

'BERKİN'İN ÜZERİNDEN HİÇBİR ŞEY ÇIKMADI'

Tanık avukatı Onur Bengenli de ifadesinde şunları dile getirdi: Meslektaşım Av. Kaan, doktordan önce gördü Berkin'i. Üzerinden bir şey çıksaydı o bunu görebilecek durumdaydı. Doktor muayene ederken de orada bulunuyordu, sonra ayrıldı. Hiç bir şey çıkmadı üzerinden. Israrımıza rağmen bize göstermediler.

Okmeydanı SSK hastanesinde olay günü görev yapan nöbetçi sivil memur Cemal Aksoy ifadesinde şunları söyledi: Berkin'in geldiği ve öldüğü gün de nöbetçiydim. Getirdiklerinde bilinci kapalıydı. Bizim hastaneye kim gelirse gelsin, hastanın bilinci kapalıysa nöbetçi memur eşliğinde üzerinden çıkanlar tutanağa geçilir. Bana teslim edilen esyalar arasında 9-10 tane maytap vardı. Kanlı tişörtü, pantolonu, ayakkabısı vardı. Ben bunları hastane polisine teslim ettim. Üzerinden çıkanları ben değil hemşire tutanağa geçirmişti. Biz avukat arkadaşlar ile tartıştık. 'Bizim kimseye bir şey gösterme yetkimiz yok. Kimseye eşya veremeyiz' dedim. Hastane polisini aradım eşyaları istiyorlar ya verelim ya da polise teslim edeyim dedim. Torpiller hariç verin dediler.

ANNE ELVAN FENALAŞTI

Anne Gülsüm Elvan bunun üzerine "Kaç tane topil vardı?" diye sordu. Aksoy, "Ya 9 ya 11" diye yanıtladı. Anne Elvan'ın "Bir çocuğun cebine kaç tehlikeli madde sığabilir?" sorusu üzerine Aksoy, "Ben cebinden çıkarken görmedim, bana teslim edildi" dedi.

Anne Gülsüm Elvan tepki göstererek, "14 yaşında bir çocuk 16 kiloya düştü. O kilo hepinize ağır geldi, katiller!" dedi. Elvan bir süre sonra baygınlık geçirmesi sebebiyle salon dışına çıkartıldı.

Duruşmanın devamında tanık Asaf Keşküloğlu dinlendi. Keşküloğlu ifadesinde şunları söyledi: Berkin'i mahalleden tanırım. 5-6 kişiydik. Berkin sonradan yanımıza geldi. Slogan attık vs. Ara ara saklanıyorduk. Bize doğru gaz fişeği atıyordu polis sürekli. Polis hedef alarak vurmaya çalışıyordu bizi. Berkin çıkmak istemiş. Arkadaşlar 'gitme' dedi. Yoğun gaz vardı ve sürekli gaz fiseği atılıyordu. 50-100 metre vardı. Berkin, 'Ekmek alıp eve gitmem lazım' dedi. Çıktı ve başından vuruldu. Berkin düştü vurulduktan sonra. Berkin'i vuran esmer biriydi. Emir veren ise sarışın biriydi. Bir kişi daha vardı bizi hedef alıp vuran. Berkin vurulduktan sonra, biz de hastaneye kaldırdık. Berkin'i vuran eli sargılı kişi sanık Fatih Dalgalı'ya benziyor.

Sanık Fatih Dalgalı ise tanık beyanlarına karşı şunları söyledi: 100 metre mesafeden kimse kimsenin yüzünü göremez. Tanık Berkin'in sokağa çıkmadan, kafasını uzatır uzatmaz vurulduğunu söyledi ama sokak krokisi düşünüldüğünde kafasının sağından vurulması imkansız.

Tanık Denizcan da ifadesinde Berkin'i vuran kişinin Fatih Dalgalı'ya çok benzediğini söyledi. Denizcan, Berkin'i vuran sanık polis için, "kolu sargılı olan, o gün ateş edenlerden biriydi. Takım elbiseli olan için %100 buydu diyemem ama çok benziyor ve anımsatıyor ateş eden polisi" dedi. Tanık Denizcan, görüntüleri izledikten sonra "Baktığım görüntüler içinde ikinci atış Berkin'in vurulduğu atıştır. Sonrasında atılan seri atışlardan belli. Berkin’in vurulduğu atış ikinci atıştır. Net olarak söyleyebilirim. Bizim vurulduğumuz yere yapılan atışlar paralel olarak hedef gözetilerek atılıyordu. Berkin vurulduğu anda yanındaydım" dedi.

Tanık Özgür Karagöz dinlendi, ifadesi şöyle: Berkin benim arkadaşımdır mahalleden. Berkin vurulduğu sırada oradaydım. Vurulma anını gördüm. Berkin vurulduktan sonra bilincini yokladık. Elimize pamuk aldık, tampon yaptık. Ateş edilme anını gördüm. Berkin'in vurulduğu yer karışımdaydı. Kim marketin önünden ateş ediyordu? Polisler. Sarışın biri vardı. Ateş eden kişi oydu sanırım. Büyük ihtimalle amirdi. Fatih Dalgalı bıyıklı sakallı şu anda. O yüzden teşhis edemiyorum. Görüntülerdeki eli sargılı kişi Berkin'i vuran kişiydi.

Tanık Sunay Yıldız ifadesinde, "Sabah 7 sularında Berkin'i kapısının önünde gördüm. 'Ekmek almaya gidecegim' dedi. Ben de 'Gel birlikte almaya gidelim' dedim. Fırının olduğu sokağa girdiğimizde kafasını çıkardığı anda vuruldu. Bir kaç adım önümdeydi. Vurulduktan sonra 'anne' diye bağırdı. Berkin hedef alınarak vuruldu. Doğrudan kafasına geldi gaz fişeği" dedi.

Duruşmaya öğlen arası verildi.

TANIK POLİSLER HATIRLAMADI

Verilen aranın ardından duruşmaya devam edildi. Diyarbakır'dan SEGBİS ile ifade veren polis memuru Mesut Çiftçi ifadesinde şunları söyledi: Evet ben araç koruma olarak o grupta çalıştım. Fatih Dalgalı ile aynı grupta görev yaptık, 2-2,5 sene beraber çalıştık. Grubun gazcı personeli sabit değildir. Gezi olaylarında günübirlik değişen görevlerdi. Gaz fişeği devamlı gazcıda durmazdı. O gün izinliydik ama E5'i kapatacaklar bilgisi gelince Okmeydanı'na gittik fakat tek bölgede durmayıp dolaştık. Bazılarımız köprü üstüne, bariyerlere bazısı mahalleye konuşlandık. Olay günü o muhitte bulunduk ama grup olarak Berkin'in vurulduğu iddia edilen noktaya hiç girmedik. Gazcılar önde durur, arada zırhlı araç bekler, biz geride dururuz.

Polis memuru Mesut Çiftçi görüntülerin izletilmesi üzerine şunları söyledi: Önde yürüyen polis değil ama arkadan gelen eli sargılı olan Fatih'e (Dalgalı) benziyor, olabilir ama emin değilim. Gaz maskesinden dolayı tam emin konuşamıyorum, Fatih o gün görev yaptı mı bilmiyorum, anımsamıyorum ama görüntülere bakınca simasını benzetiyorum.

İfade veren tanıkpolis memuru Şükrü Ersoy ise görüntülerin izletilmesi üzerine "Dalgalı'ya benziyor ama çıkaramadım. Teşhis edemiyorum" dedi.

Tanık polis Emrah Karaburç da görüntülerde Fatih Dalgalı'yı teşhis edemediğin söyledi.

Duruşma Berkin Elvan’ın öldürülme görüntülerini izlendiği sırada gülen sanık avukatlarına Elvan ailesinin avukatları tepki gösterdi. Elvan ailesinin "Bir çocuk öldürülmüş siz de buna gülüyorsunuz" sözlerine karşılık sanık avukatları, "O çocuk dediğiniz kişinin elinde bomba vardı" sözleri ile karşılık verdi.

DURUŞMA 10 MAYIS'A ERTELENDİ

Gezi direnişi eylemlerine ilişkin Okmeydanı'nda çıkan olaylarda 16 Haziran 2013'te kafasına gaz kapsülü isabet eden ve 269 gün sonra tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden Berkin Elvan'ın öldürülmesine ilişkin dava, 10 Mayıs'a ertelendi.

Mahkeme heyeti ara kararında, tanık polislerin dinlenmesi için talimat yazılmasına karar verdi. Jandarma Kriminal Bürosu'na rapor aldırılması için yazılan müzekkerenin beklenmesine ve sanığın tutuklanması yönündeki talep için daha önceden karar verildiği için yeniden karar verilmesine yer olmadığına hükmeden heyet, duruşmayı 10 Mayıs'a bıraktı.

Öne Çıkanlar