Giyimdeki fiyat artışı yurttaşı ikinci el pazarına yöneltti

Giyimdeki fiyat artışı yurttaşı ikinci el pazarına yöneltti
'Mağazadan almak istediğim tüm ürünler son aylarda neredeyse yüzde 40 kadar arttı. Çocukların ihtiyaçları hiç bitmiyor. Yeni ürünlere maddi olarak erişebilmek artık çok zor.'

Yurttaş için yeni kıyafet almak lüks haline gelince ikinci el kıyafet satışı yapan online sitelere ilgi arttı. Aile bütçesine katkı yapmak isteyen özellikle kadınlar kendi ikinci el ürünlerini satıp, giyim ihtiyaçlarını da ikinci elden karşılıyor.

Pandemiyle iş ve gelir kaybı yaşayan yurttaş, enflasyon yüzünden fiyatlar da artınca giyimde çareyi ikinci ele yönelmekte buldu. Sosyal medya hesapları üzerinden online ikinci el kıyafet satışları hızla artıyor. Yurttaş ikinci el pazarında kendi ürünlerini satarken, ihtiyaçlarını da buradan elde ettikleri gelirle karşılıyor.

Hazır giyim üreticilerinin mart ayında yüzde 16.2 olarak açıklanan enflasyonu henüz etiketlere yansıtmadıklarını söylemelerine rağmen tüketiciye göre hazır giyimde bir yılda yaklaşık yüzde 40’lara varan zam oldu. Kısa çalışma ödeneği, ücretsiz izin gibi uygulamalarla da çalışanların gelirleri düştü. Bu arada pandemi en çok kadınları vurdu. Aile bütçesine katkı yapmak isteyen birçok kadın da ikinci el giyim ticaretine yöneldi.

Cumhuriyet’in haberine göre 2 yaşında bir çocuğu olan 27 yaşındaki Neslihan Gençoğlu, kızını dünyaya getirdikten sonra iş hayatından koptuğunu belirterek, pandemi nedeniyle eşinin geliri azalınca da ikinci el piyasasına girdiğini anlattı. Gençoğlu şunları söyledi:

"Son bir yılda almak istediğim ürünler bütçeme uymaz oldu. Kızım 2 yaşında hızlı büyüdüğü için eşyaları eskimeden yenisine ihtiyaç duyuyor. Beğendiğim ürünü mağazadan almak mevcut bütçemle mümkün olmuyor. Bu nedenle internet ortamında kızımın eşyalarını satıp elde ettiğim gelirle iyi durumdaki ikinci el kıyafetleri alıyorum. Sezonda alamadığım ürünleri takip ediyorum."

‘YENİ EŞYA ALMAYACAĞIM’

Otel işletmecisi olan Ferda Kanan ise pandemi nedeniyle gelirinde ciddi azalma olduğunu söylüyor. İkinci el kıyafete neden yöneldiğini şu sözlerle anlatıyor:

"Covid-19 pandemisi ve kısıtlama kararları tüm otel işletmecileri gibi benim işletmemin de maddi olarak zorlanmasına neden oldu. Bu dönemde yeni kıyafet almak adeta lüks haline geldi. Kısıtlama kararlarında evde geçen vakitte internette kullanılabilir durumdaki kıyafetlerin alınıp satıldığını keşfettim. Benim ve 12 yaşındaki oğlumun iyi durumdaki eşyalarını internet ortamında satıyorum ve elde ettiğim gelirle istediğim iyi durumdaki ikinci el ürünleri alıyorum. Kısıtlama kararları ve turizm sektöründeki kısıtlamalar devam ettiği sürece de çok gerekli değilse yeni eşya da almayacağım."

‘FİYATLAR YÜZDE 40 ARTTI’

Çocuk gelişimi öğretmeni 29 yaşındaki Çağlanaz Derya ailesine ekonomik katkı için ikinci el eşya satışına başvurduğunu belirterek şunları söyledi:

"Ben kullanmadığım çeyizlerimi, kenarlı havlular, kanaviçe işli yatak takımlarımı sattım. Şimdi de çevremdeki insanların kullanmadığı sandık ya da bohçalarda duran yer kaplayan ürünlerini alarak satıyorum. Benim 2 küçük çocuğum var onların özellikle üst grup giyim ihtiyaçlarını bu şekilde karşılıyorum. Mağazadan almak istediğim tüm ürünler son aylarda neredeyse yüzde 40 kadar arttı. Çocukların ihtiyaçları hiç bitmiyor. Yeni ürünlere maddi olarak erişebilmek artık çok zor." 

DÜNYADA DA BÜYÜYOR

İkinci el giysi pazarı dünyada da hızlı büyüyen bir trend. Türkiye’de de otomobilden sonra ikinci el giysi satan platformlar bir adım öne çıktı.

SONBAHARDA YÜZDE 30 ZAM GÜNDEMDE

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Hazır Giyim ve Konfeksiyon Sektör Meclis Başkanı Şeref Fayat ise, enflasyondaki yüzde 16.2’lik artışın henüz hazır giyimdeki fiyatlara tam olarak yansıtılmadığını belirterek, sektördeki sorunları şöyle özetliyor: "Konteynır krizi, hammaddenin yerinde çok pahalı olması, TL’nin dolar karşısında değer kaybetmesi nedeniyle oluşan maliyet artışlarımız var. Yüzde 50 ila yüzde 100’ü bulan kalemler var. Pandemi nedeniyle cirolarımızda yüzde 70’e varan azalma var.  2-3 ay içinde yüzde 20-30’luk farkı tüketiciye yansıtmak zorundayız."

Öne Çıkanlar