Güldem Atabay enflasyon oranını değerlendirdi, 2022 nereye varacak?

Güldem Atabay enflasyon oranını değerlendirdi, 2022 nereye varacak?
‘Enflasyon rakamları ekonomi yönetiminin kontrolü kaybettiğini gösteriyor’ diyen Atabay, 2022’nin zor geçeceğinin altını çizdi

+Gerçek yazarı Güldem Atabay, açıklanan 2021 enflasyon oranını değerlendirdi. Aralık 2021 enflasyon verilerini en yumuşak tabirle "ürkütücü" bulduğunu belirten Atabay, "Son 19 yılın en yüksek enflasyon seviyesine denk gelen 2021 rakamları aynı zamanda AKP döneminin de en yüksek seviyesi. Aralık ayı enflasyonunda asgari ücret zammı ve beklenen memur/emekli maaş artışları ile yılın son günü yapılan enerji fiyat artışları yok. Dolayısıyla önümüzdeki altı ayda TL sabit kalsa dahi TÜFE enflasyonun %20 ve üzeri daha artması makul bir beklenti" dedi.

Ortaya çıkan enflasyonun "faiz neden enflasyon sonuç" tezinin paramparça olması anlamına geldiğini söyleyen Güldem Atabay, Paranaliz’deki değerlendirmesinde bu enflasyonun 2022’de neler getirebileceğini şöyle özetledi:

"Enflasyon rakamları ekonomi yönetimin kontrolü kaybedişinin açık ilanı olarak görülebilir.  Ekonomi biliminin sunduğu gerçekler yerine düşük faiz politikasında ısrar önümüzdeki aylarda enflasyon tarafında işlerin daha kritik bir aşamaya dönüşeceğini anlatıyor. Basit bir analizle ne kadar zor bir 2022 olacağını anlamak mümkün: 

- TL’deki değer kaybının enflasyona yansıma hızı ve oranı beklentilerdeki bozulma ve yönetim hatalarında ısrar eşliğinde hızlanmış durumda. -Kamunun TL’ye müdahalesi sonrasında 14,00 civarına oturmuş görünen TL/dolar aylarca burada kalsa dahi, TL’deki değer kaybının maliyet etkisi, yapılan enerji zamları, vergi artışları ve maaş artışları tempolu bir şekilde 2022 ilk altı ayında enflasyonu yukarı itmeye devam edecek.

- Ocak 2022 enflasyonunun da çift hane gelmesi beklenmeli.

- ÜFE-TÜFE arasında rekor seviyeye çıkan makas (%80 üretici fiyatları enflasyonuna karşılık %36 tüketici fiyatları) maliyet baskılarının boyutunun daha net anlaşılmasını sağlıyor.

- 2022 ilk üç ayda mevcut resmi TÜFE enflasyonu seviyesine (%36) en az 20 puan daha eklenecek. ENAGrubu TÜFE seviyesinin yıllık olarak üç hanelere yükselmesi gerçekçi.

- Reel faiz seviyesi eksi %20’nin üzerinde. Bu enflasyon seviyesi ve bu reel faiz ile TL’nin de yeniden baskı altına girmesi ve değer kaybetmesi kaçınılmaz. Bunu söylemek ekonomik gerçeklik, manipülatörlük değil.

- Tüm bu gelişmelere rağmen TCMB Erdoğan’ın ekonomi yönetiminde faiz indirmeye devam edecektir.  Açıklamalardan aksi anlaşılmıyor. Merkez bankasının ilk üç ay izleyeceğiz sözüne karşın Cumhurbaşkanı’nın faiz indirimlerine devam beyanatı var. Bu da reel faiz seviyesini görülmemiş yerlere düşürürken, TL’nin üzerindeki baskıları da artıracaktır.

- Kur Korumalı Mevduat, ilk açıkladığında TL’nin kamu marifetiyle baskılanmasının ardından TL’den dövize geçiş hızını yavaşlattı. Ancak aralık enflasyonu ile netleştiği üzere aynen eleştirildiği gibi enflasyona karşı koruma sağlayamıyor. Bu da KKM’ın bir anlamda baştan ölü doğmasına neden oluyor. 2021 son hafta itibarıyla döviz mevduatlarında çözülme yok.

- Hafta sonu Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi Başkanı’nın demeçlerinden izlediğimiz üzere TÜFE’ye endeksli tahvil ihraçlarına ağırlık verilmesi bu döngünün kesilmesine fayda sağlamayabilir. TÜİK yıllık TÜFE enflasyonu %36 iken ENAGrubu %82’de. Dolayısıyla endekslenecek enflasyonun gerçekliğinin tartışıldığı ortamda TÜFE’ye endeksli tahviller de KKM’den daha fazla ilgi görse de, döviz mevduatlarında çözülme için yeterli olmayabilir.

- Diğer yandan, enflasyon düşerken değil yükselirken TÜFE ye endekslenmesi Hazine adına önümüzdeki yıllarda çık hızla faiz giderlerinin artması anlamına gelecektir.

- AKP/Erdoğan’ın bu bozulmanın seçim geri sayımında politik maliyetini hafifletmeye çalışması beklenebilir.  Bilinen yöntemlerden uzaklaşılma, daha da maceracı ekonomi politikalarına yönelinmesi halinde enflasyonun da daha yüksek seviyelere ulaşması ne yazık ki mümkün görünmekte.  Kredi Garanti Fonu’nun genişletilerek kullanılacağının açıklanması TCMB’nin parasal genişlemesinin hız kazanacağını ve enflasyonu besler hale dönebileceğini anlatıyor.  Nebati’nin söylediği sektörel vergi indirimleri kısa vadede enflasyonda düşüş yaratsa da bu etkinin tek seferlik olacağını da atlamamak gerekli.

- Bu resim içinde: 2022 sonu TÜFE enflasyonunun TÜİK verileri ile en az %50 civarında olması hayli muhtemel. AKP döneminin en yüksek enflasyon yılı olarak tarihe geçecek. Çekirdek enflasyonun geldiği seviye bunun mesajını rakam olarak çok net göstermekte. Faiz indirimlerine devam ölümcül hata olarak tarihe geçer. Bir an önce reel faizi en azından nötrleyerek, hatta artıya geçirerek bu kanamanın önüne geçilmesi gerekli. Yoksa uzun yıllarla devam edecek bir enflasyon sarmalı içinden çıkmak çok zor olacak.

- TL açısından ise faiz indirimlerine devam edilmesi, enflasyonun varacağı seviye belirleyici olacak. Kamu aracılığıyla TL’yi değerli tutma çabasının sürdürülemez olduğunu 24 Aralık haftası itibarıyla swap hariç net döviz rezervlerinin -60 milyar dolara varmasından anlamak mümkün. Fed faktörünü de atlamamak gerek. 
 

Öne Çıkanlar