Hacı Halil’le övünme zamanı

Hacı Halil’le övünme zamanı
'Sarkisyan’ın ailesini ve yüzbinlerce Ermeni’yi ortadan kaldıran katiller değil, hayatını riske atıp onlara kol kanat geren Hacı Halil’lerdir'

Can DÜNDAR


ARTI GERÇEK- Geçtiğimiz yüzyılın başında, marangoz Hacı Halil’in Urfa’da Krikor adlı bir ortağı varmış. 1915’in kara bulutu yaklaşınca Ermeni ortak, Hacı Halil’e, "Bana bir şey olursa, ailem sana emanet" demiş. Nitekim korkulan olmuş; Krikor, ailesinin gözleri önünde idam edilmiş. Çoluk çocuk toplam 7 kişi, Hacı Halil’e kalmış. Çeteler her yerde Ermenileri ararken Hacı Halil, aileden geri kalanları çatı katında saklamış. Dokuz ay boyunca dikkat çekmeden aşından artırmış, ekmeğini paylaşmış. Çocuklardan ikisi o arada ölmüş; Hacı Halil, onları gece gizlice gömmüş. Geride kalanları da Halep trenine bindirip kaçırmış. Aile, Halep’ten Beyrut’a geçmiş.

Hayatta kalanlardan birinin oğlu Creg Sarkisyan, yıllar sonra Kanada’da Zoryan Enstitüsü’nü kurmuş. Ailesinin başına gelenleri, Türklerin Ermenilere uyguladığı zulmü bütün dünyaya anlatmış. 1915’in 70. yıldönümündeki bir sempozyumda, Zoryan Enstitüsü adına yaptığı konuşmada ailesinin yaşadıklarını anlatırken Taner Akçam da dinleyiciler arasındaymış. Panelden sonraki ayinde 1915 kurbanlarını anarken, Hacı Halil için de gözyaşı döküp anısına birlikte mum yakmışlar. 
İlk dinlediğimde çarpmıştı bu öykü beni…

Düşünün ki, belki de sonunda Başkan Biden’a "soykırım" dedirten Ermeni lobilerinin en güçlülerinden birini yöneten kişi, dedesini yitirmesini de, kendisinin bugün hayatta olmasını da bizden birilerine borçlu…

O "bizden birileri"nin bir kısmı can alanlar, bir kısmı cankurtaranlar… Şimdi bir toptancı anlayış, Türkleri topyekün, "Ermenilerin soyunu kıranlar" diye lanetliyor, bir başka toptancı anlayış, "Bizim atalarımız asla katil değildi" diye kendini savunmaya çalışıyor.

Bizim gibi "Gelin tarihimizle yüzleşelim" diyenler de, "atalarına hakaret"le suçlanıyor. Kimse kusura bakmasın: Benim övündüğüm atalarım, Sarkisyan’ın ailesini ve yüzbinlerce Ermeni’yi ortadan kaldıran katiller değil, hayatını riske atıp onlara kol kanat geren Hacı Halil’lerdir.

Türkiye’yi dünyada yapayalnız bırakan bu asırlık husumeti, bu büyük utancı bitirip bizi dünya ailesi içinde onurlu bir koltuğa oturtacak olan da, bu inkârdan vazgeçmek, bu katliamı yapanlarla değil, komşusunu korumak uğruna canını ortaya koyan Hacı Halil’lerle övünmektir. Bugün, Biden’ın ağzına bakma günü değil, Türkiye-Ermenistan sınırına ortak bir anıt dikip 1915’in tüm kurbanları ve ASALA terörünün canına kıydığı diplomatlar için saygı duruşunda bulunma günüdür. Bunu yapabildiğimiz gün, Hacı Halil’in ve Sarkisyan’ın torunlarının torunları yine Urfa’da buluşacaklar.

O zaman, ne Avrupa hükümetlerinin vereceği soykırım kararları etkileyecek bizi, ne de Biden’in ağzından çıkacak soykırım kelimesi…


 

Öne Çıkanlar