Halil Gündoğan’a baskıya son

Halil Gündoğan, kaldığı kamptan alınıp, ülkelerine iade olunacakların yerleştirildiği bir mülteci kampına konuldu.

Halil Gündoğan bir devrimci, bir yazar (*), bir mahpus, hem de 30 küsur yılı bırakmış arkasında. 35 yıl hapis yatan Cuma Özkan ve Hasan Gülbahar, 28 yıldır hapis yatan roman yazarı Edip Yalçınkaya ya da 22 yıl hapis yatan İlhan Çomak gibi. Halil Gündoğan, bırakıldıktan sonra, 2015 darbe sonrası başlatılan yeni baskı politikaları nedeniyle ülkeyi terk etmiş ve evrensel iltica hakkını İsviçre’de kullanmak istemiş.

"Tarafsız" ülke İsviçre’nin 1789, 1848 devrimlerinin ardından ve 20. yüzyıl dünya savaşları ve devrimleri, darbeleri sonrası, iltica etme hakkını verme geleneği var; hatta daha oraya ayak basmadan "iltica" hakkını başvuran kişinin ülkesinde verme gibi bir uygulaması bile var. Ama bütün dünya gibi İsviçre’de de bazı şeyler terse gitmekte. Özellikle neo-ırkçı, popülist eğilimin baskın konum kazanmaya başladığı kantonlarda. 12 Eylül toplama kamplarının baskılarına pes etmemiş Halil Gündoğan’ın, kaldığı mülteci kampında dayatılmak istenen yeni baskıcı uygulamalara demokratik tepki koyması doğal. Bu nedenle kaldığı kamptan alınıp, ülkelerine iade olunacakların yerleştirildiği bir mülteci kampına konuldu.

İsviçre’de iltica hakkını sınırlandıran uygulamalara karşı, yakın dönemde protestolar da yapıldı. Örneğin, 2018 Aralık ayında başkent Bern’de, İsviçre’nin "Dublin Sözleşmesinden" çıkması ve mültecilerin zorla geri gönderilmesi uygulamasının durdurulması için bir gösteri yapıldı. İnsan Hakları Derneği aktivistlerinden, Göçmen Dayanışma Ağı üyesi Avukat Fazıl Ahmet Tamer de bu olumsuz gelişmelere dikkat çekmişti. (**) Halil Gündoğan’ın durumu çok acil tepki gösterilmesini zorunlu kılıyor. Aşağıda Halil Gündoğan için imzaya açılan metne yer veriyorum:

Yazar Halil Gündoğan’a İsviçre İltica Kamplarında Baskı uygulanıyor! (16 Mart 2020)

Politik görüşleri nedeniyle Türkiye’de 30 yıl hapiste tutulan, PEN Yazarlar Derneği üyesi Halil Gündoğan 2019 yılında iltica talebinde bulunduğu İsviçre’de baskı altında tutuluyor./ Bir süredir St. Gallen kantonuna bağlı Oberbüren mülteci kampında kalan Halil Gündoğan, 2020 Şubat ayında "Uyulması zorunlu" ikazı ve "Yeni Yaşam Sistemi" başlığıyla kamp yaşamını düzenleyen uygulamalara itiraz ettiği gerekçesiyle zor kullanılarak bir geri gönderme merkezine nakledildi./ Zorla sürgün öncesinde Halil Gündoğan kampta yaşayan mültecilerin çoğunluğu ile birlikte yeni uygulamanın demokratik bir şekilde tartışılmadığı ve özünde insan hak ve özgürlüklerine aykırı olduğu, kışla yaşamına benzer içerik taşıdığı gerekçesiyle kamp yönetimine bir dilekçeyle (13.02.2020) başvuruda bulunmuşlar ve koşulların düzeltilmesini talep etmişlerdi./Mülteciler kendilerine dayatılan çalışma programının entegrasyon için bir fayda sağlamadığını, kendilerine bir beceri kazandırmadığını ifade ederek, dayatılan düzenlemenin tersine, kendilerinin toplumsal yaşama, siyasi, kültürel etkinliklere katılmalarını sınırlamak veya engellemek amaçlı olduğunu, iş bulup çalışma imkanlarını ortadan kaldırdığını belirtmişlerdi. Mülteciler ayrıca ucuz iş gücü olarak kullanılmak ve sömürülmek istendikleri görüşünü paylaşmışlardı./Kamp yönetimi ise mültecilerin sabah 08.30 – 16.30 arası saatlerini iradeleri dışında, kendilerinin kararlaştırdığı bir programla belirleyen yeni uygulamanın "merkezi" olduğunu İsviçre toplum yaşamına ve devlet nizamına uyum sağlamak amacını taşıdığını ileri sürmüştü./Kamp sakinlerinin (39 kişi) itiraz dilekçesinden yaklaşık bir hafta sonra "Göçmenlik Dairesi"nden gelen yetkili ile yapılan görüşmeler de sonuç getirmemişti./Bu gelişmelerin ardından yetkililer mültecilerle konuşup görüşlerini almak yerine "elebaşı" olarak gördükleri Halil Gündoğan üzerinde baskı uygulayarak sindirme politikası uygulamaya çalışmışlardır./24.02.2020 tarihinde Halil Gündoğan’dan görüşme talep eden kamp müdürü kendisini iki sivil polise teslim etmiştir. /Resmi polis merkezine gittiğini düşünen Halil Gündoğan’ın avukat talepleri karşılanmamış ayrıca resmi bir bina yerine sivil bir binada, özel bir daireye götürülmüştür. /Kendisini "Kanton emniyetinden polis memuru" olarak tanıtan bir görevli ve bir tercüman eşliğinde geçmiş siyasi faaliyetleri kapsamında sorgulanmak istenen Halil Gündoğan avukatsız ifade vermeyeceğini belirterek konuşma taleplerini reddetmiştir./Bunun üzerine kampa dönen Gündoğan kamp müdürüne yaptığının yasal olmadığını belirterek tepki göstermiştir. /Sonraki günlerde tekrar yönetime çağrılan Halil Gündoğan’dan sorunları dinlemek yerine kendisine neden diğer mültecileri etkilediği sorulmuştur. /Sorunları dinlemek yerine kendisinin kasıtlı olarak hedef gösterildiğini anlatan herkesin gelişmelerden rahatsız olduğunu, kendilerine yönelik tutumun üstenci ve ırkçı olduğunu, çalışmaya, üretmeye karşı olmadıklarını ancak önerilen işlerin sadece kendilerini baskı altına almayı ve zamanlarını öldürmeyi hedeflediği ifade etmiştir. /Kamp yönetimi mültecilerle birlikte tartışarak soruna çözüm aramak yerine 03.03.2020 tarihinde Halil Gündoğan’a başka bir kampa sürgün kararını imzalatmak istemişlerdir. Halil Gündoğan belgeyi imzalamayı reddetmiştir. /Bunun üzerine kendisi eğitilmiş bir köpekle kampa gelen polis ekipleri tarafından elleri acı verecek kadar sıkı bir şekilde arkadan kelepçelenerek kamptan çıkarılmıştır. /Karakolda bütün eşyaları alınan Halil Gündoğan’ın telefonunu kullanmasına, ailesine ve arkadaşlarına haber vermesi engel olunmuştur./İki buçuk saat karakolda tutulan Halil Gündoğan yine elleri kelepçeli bir şekilde arka bölümünde tek kişilik hücresi olan bir polis aracına bindirilip, bir buçuk saatlik bir yolculuğun ardından başka bir kampa götürülmüştür. Kendisine hiçbir kişisel eşyası verilmemiş, hepsi eski kampta bırakılmıştır./Yeni kamp dağ başında bir tecrit yeri olmasının yanı sıra, iltica talepleri reddedilmiş, kimlikleri olmayan, sınır dışı edilecek veya ülkelerine geri gönderilecek mültecilerin tutulduğu bir toplama merkezidir. Kendisi hukuksuz ve anti demokratik biçimde günlerdir bu kampta tecritte edilmektedir. Kamp yetkilileri bile Halil Gündoğan’ın neden buraya getirildiğine anlam verememektedir./İsviçre gibi demokrasi ve hukuk devleti iddiasındaki bir ülkenin kamplarında neler oluyor sorusuna yanıt bulmakta zorlanmaktayız. /Uzun yıllar hapiste tutulmuş 60 yaşında bir yazarın maruz kaldığı polisiye uygulamaların kabul edilir ve yasal olmadığını düşünüyoruz. /St. Gallen Kantonu’na bağlı Vilters Kasabası’nda "Ausreise und Nothilfezentrum Sonnenberg" kampında tutulan Halil Gündoğan’a yönelik keyfi ve anti demokratik uygulamaların son bulmasını talep ediyor ve Halil Gündoğan ile dayanışma içinde olduğumuzu beyan ediyoruz.

(*) Halil Gündoğan, "Metris'ten Munzur'a Bir Firarinin Öyküsü" Telos Y. 2005; "Dersim Dağlarında", Peri Y. 2016; "Mao Zedung Değerlendirmeleri Üstüne", Güneş Sofrası Y. 2009; "Tarih Muhasebesinde Öznelcilik ve Dogmatizm", Berdan M. 2004; "Demokratik Cumhuriyet Kimin Cumhuriyetidir?", Bellek Y. 2011.

(**) Fazıl Ahmet Tamer, İrlanda barış sürecinin mimarlarından Sinn Fein lideri Gerry Adams’ın anılarını, ANZ’nin isteği üzerine Türkçeye kazandırmıştı: "Falls Anıları" Belge Y. 1998; 1972 Derry Kanlı Pazarı’na ilişkin tercümesi ise ne yazık ki hala yayınlanamadı. İnsan Hakları çalışmaları nedeniyle, serbest bırakıldığı, sümen altında tutulan bir dava devreye sokularak, Yargıtayın ünlü 9. Dairesi müebbet hapse hükmetti.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi