Hanau saldırısını gerçekleştiren kişinin Münih polisinde kaydı vardı

Hanau saldırısını gerçekleştiren kişinin Münih polisinde kaydı vardı
Yeşiller Partisi'nin, Hanau'daki katliam ile ilgili verdiği soru önergesinde, saldırıyı gerçekleştiren Tobias Rathjen hakkında yeni bilgiler ortaya çıktı.

Süheyla KAPLAN


ARTI GERÇEK- Almanya'nın Hanau kentinde 4'ü Türkiye kökenli 9 kişiyi öldüren Alman saldırgan Tobias Rathjen'in, daha önce çeşitli olaylara karıştığı için çeşitli sabıkasının bulunduğu ve Münih Emniyeti tarafından tanındığı ortaya çıktı. 

Yeşiller Partisi Bavyera eyaleti Meclis Grubu Başkanı Katharina Schulze ve Yeşiller Partisi eyalet Milletvekili Cemal Bozoğlu tarafından "Hanau saldırganı ile Münih arasındaki bağlantılar" konulu önergeye, Bavyera Eyaleti İçişleri Bakanlığı'nın verdiği yanıta göre Hanau saldırganının ev adresinin resmi kayıtlara göre Hessen eyaletinde görülmesine rağmen, Münih kentinde de ikamet ettiği ve kulüpte silah atış dersleri aldığı kaydedildi. 

Önergeye verilen yanıtta ayrıca Hanau saldırganını gerçekleştiren Tobias Rathjen'in gerek polis teşkilatlarında, gerekse savcılıkta çeşitli suçlara ilişkin sabıkası bulunduğu ifade edildi.

2018 yılında silah ruhsatı aldığı ortaya çıkan Alman saldırgan Tobias Rathjen'in aynı zamanda psikolojik tedavi gördüğü de belirtildi.

Yeşiller Partisi Meclis Grubu Başkanı Schulze, Tobias Rathjen'e Ekim 2018'de Bavyera Atıcılık ve Avcılık Spor Klüpleri Birliği'nin onayı ile ruhsatlı silah verilmesiyle ilgili olarak "Federal eyaletler dışındaki bilgi alışverişin açıkça iyileştirilmesi gerekiyor. Silah yasasına göre, silah sahibinin güvenilirliği her üç yılda bir kontrol edilmelidir. Söz konusu Silah Atıcılık Spor Klüpleri Birliği Tobias Rathjen ile ilgili olarak hiçbir şey fark etmediğini iddia ediyor. Her resmi kurum sorumluluğun kendisine ait olmadığını belirtiyor. Irkçı saldırılar aydınlatılmalı" dedi. 

'SALDIRGANIN DAHA ÖNCE MÜNİH'TE YAŞADIĞI BİLGİSİNİ DUYMAMIZ ÜZERİNE HAREKETE GEÇTİK'

Hanau'daki ırkçı saldırıyı gerçekleştiren Alman saldırganın daha önce Münih'te yaşadığı bilgisinin gelmesi üzerine olayı araştırdıklarını ve bu konunun aydınlatılması için Şubat ayında eyaletin İçişleri Bakanlığı'na soru önergesi verdiklerini hatırlatan Bozoğlu "Daha önce Münih'te polis ve savcılık tarafından kayıtları olan birinin ırkçı saldırıyı tesadüf  olarak gerçekleştirdiği düşünülemez" dedi. 

Almanya'daki ırkçı saldırıların tek bir fail gibi ya da psikolojisi bozuk insanların yaptıklarına dair kamuoyu algısı oluşturulmaya çalışıldığını ifade eden Bozoğlu "Bugüne kadar Almanya'daki ırkçı saldırganların eski hikayelerine bakmak gerekiyor. NSU cinayetlerinde olduğu gibi kararlı organizasyonlar var. Saldırganlar internet ağı üzerinden örgütlenip, çeşitli dernekler aracılığıyla radikalleştikten sonra bilinçli ve bir biçimde saldırıyı gerçekleştiriyor. Hiçbir ırkçı saldırı birbirinden kopuk değil' dedi.

Bozoğlu konuşmasını şöyle sürdürdü:

NSU 2.0 tehdit mektuplarını gönderen kişinin yakalanması iyi bir gelişme. 115 Tehdit mektubunda hedef olarak seçilen insanların bir kısmının adresleri veya haklarındaki özel bilgiler sadece polis bilgisayarlarından elde edilebilecek bilgiler. Yakalanan kişinin polis olmaması nedeniyle bu bilgileri başkalarından almış olma ihtimali yüksek. Bu durum bu kişinin yalnız olmadığı ve başka bağlantılarının olduğunu gösteriyor. Soruşturma bu kişinin NSU terör çevreleriyle ilişkisi ve güvenlik kurumlarından kişilerle bağlantıları tespit etmesi yönünde derinleştirilmesi zorunlu.  Kısa süre önce Nürnberg yakınlarında içinde mermi bulunan altı adrese tehdit mektupları gönderen; camilere, sinagoglara ve tanınmış siyasetçilere yönelik saldırı hazırlığı yapan Susanne G., saldırı hazırlığı yaparken yakalanmıştı. Bu kişinin NSU çevresiyle ilişkisi tespit edildi. Bu gelişmeler NSU konusunun tamamen ortaya çıkarılamadığını gösteriyor. Halen Almanya’nın iç güvenliğini ve azınlıkların yaşamını tehdit ediyor. Bu yapılar ve diğer aşırı sağcı terör odakları kararlı adımlarla kurutulmak zorunda."

19 Şubat 2020 tarihinde Ferhat Unvar, Mercedes Kierpacz, Sedat Gürbüz, GökhanGültekin, Hamza Kurtović, Kaloyan Velkov, Vili-Viorel Păun, Said Nesar Hashemi ve FatihSaraçoğlu, Hanau şehrinde aşırı sağcı Tobias Rathjen tarafından vurularak öldürülmüştü.

Saldırgan, olay mahaline yakın olan ailesinin dairesinde polis tarafından ölü olarak bulundu. Şahıs intihar etmeden önce kendi annesini de öldürmüştü. Saldırıdan önce internette komplo teorileri ve ırkçı görüşler içeren yazı ve videolar yayınlamıştı. 43 yaşındaki saldırgan, silah atış eğitimi almış aktif bir nişancı olmakla birlikte 2012’den beri Frankfurt Diana Bergen-Enkheim Atış Kulübü’nün bir üyesiydi. Psikolojik rahatsızlığı olmasına rağmen neden silah ruhsatına sahip olmasına izin verildiği ise hâlâ aydınlığa kavuşturulmuş değil.

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar