Harmandalı Geri Gönderme Merkezi’nde bu kez de Filistinlilere işkence iddiası

Harmandalı Geri Gönderme Merkezi’nde bu kez de Filistinlilere işkence iddiası
Mültecilere yönelik kötü muamele iddiaları ile gündeme gelen Harmandalı GGM’nde bu kez Filistinli göçmenlere işkence yapıldığı iddia edildi. Detayları Avukat Ayşe Kaymak +Gerçek'e anlattı.

Seda TAŞKIN 


+GERÇEK- İzmir Harmandalı Geri Gönderme Merkezi sık sık hak ihlalleri ve işkence iddiaları ile gündeme geliyor. 14 Mayıs 2019 günü adli yardım görevini yerine getirmek için Harmandalı Geri Gönderme Merkezi’ne (GGM) giden 8 avukat ve bir tercüman, üç buçuk saat alıkonuldu. Avukatların, müvekkil dosyalarına erişimleri engellendi. Yaşanan olayda; tercüman ve avukatların olduğu görüşme odalarının bulunduğu koridorun her iki kapısı kapatıldı ve yardım çağrıları yanıtsız bırakıldı.

Bu yılın Haziran ayında da  GGM’ye çok sayıda itfaiye ve sağlık ekibi sevk edildi, müvekkilleriyle görüşmek isteyen avukatlar içeri alınmadı, göçmenlerin bir kısmı sınır dışı edildi, bir kısmı da araçlara bindirilerek merkezden uzaklaştırıldı. 

BU KEZ FİLİSTİNLİ GÖÇMENLERE İŞKENCE İDDİASI 

Harmandalı Geri Gönderme Merkezi bu kez de Filistinli mültecilere işkence iddiaları ile gündemde. +Gerçek'e konuşan İzmir Barosu Göç ve İltica Komisyonu’ndan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Av. Ayşe Kaymak, bu iddiaların detaylarını aktardı. 

Kaymak’ın aktardıklarına göre, 18 Temmuz'da aralarında çocukların da bulunduğu Filistinli göçmenler 9 gün boyunca kapalı tutularak haklarında bilgi verilmedi. Kapalı tutulan ve yetkililerle görüştürülmesi engellenen göçmenler, bilgi edinme talebiyle yemekhane önünde toplandı. Ancak jandarma, aralarında çocukların da bulunduğu Filistinli göçmenlere joplarla müdahale ederek, onları yerlerde sürükledi. İşkence ve kötü muameleye maruz bırakılan bazı göçmenlerin yüzünde ve vücutlarında darp izleri ve kırıklar oluştu.

Harmandalı Geri Gönderme Merkezi, mültecilere yönelik pek çok işkence ve kötü muamele iddiası ile gündeme geldi

‘GÖRÜŞMEMİZİN ENGELLENMESİ İŞKENCE İDDİASINI GÜÇLENDİRİYOR’

Kaymak, İzmir Barosu’na gelen bu ihbar üzerine göçmenlerle görüşmek üzere GGM’ye gittiğini ancak görüşmenin hukuka aykırı bir şekilde engellendiğini söyledi. Kaymak'a göre bu durum işkence iddialarını güçlendiryor: 

"Yabancılar ile görüşmemin engellenmesi ne yazık ki bu işkence iddialarını güçlendirmiş ve kaygılarımızı artırmıştır. Gerek işkence iddialarının soruşturulması ve aydınlığa kavuşturulması gerekse de avukat görüşünün engellenmesi nedeniyle görevi kötüye kullanan yetkililer hakkında suç duyurusunda bulunduk." 

‘EN TEMEL İHTİYAÇLAR VERİLMİYOR’

Avukat Kaymak, Filsitinli mültecilere yönelik işkence iddialarının açığa çıkan durumlardan sadece sonuncusu olduğunu, barolarına kayıtlı avukatlardan ve müvekkillerinden gelen bilgilere göre göçmenlerin sıklıkla fiziksel olarak olumsuz koşullarda tutulduklarını söyledi: 

"Zorunlu aydınlatmanın yapılmaması, avukat-aile görüşlerinde ve doktora erişimde sorunlar yaşanması, şampuan, sabun gibi en temel ihtiyaçların sağlanmaması, çok uzun süreler tutulma. Son olayın ise GGM kapasitesinin çok üzerinde insanın tutulması nedeniyle yüzlerce kişinin spor salonunda yerde uyumak zorunda kalması ve bu kişilerin tuvalet, duş, yemek ve temel ihtiyaçlara erişememesinden kaynaklı olduğu bize iltildi." 

‘BAĞIMSIZ KURUMLAR TARAFINDAN DENETİM YAPILMALI’

Kaymak, avukatların müvekkilleri ile görüştürülmemesine de dikkat çekti, bu durumun kaygılarını arttırdığını vurguladı: 

"GGM’de ne zaman bir hak ihlali gündeme gelse avukat görüşlerinde engellemeler başlamaktadır. Kişilerin avukata erişim hakkının bu şekilde fiili ve keyfi olarak engellenmesi, özellikle de hukuka aykırı şekilde toplu geri göndermelerde, işkence ve kötü muamele iddialarında ne yazık ki kaygılarımızı artırmakta ve iddiaları güçlendirmektedir. Eğer GGM’lerin bu iddialarla anılması istenmiyorsa yapılması gereken avukat-müvekkil görüşmelerinin engellenmemesi, iddiaların ve şikayetlerin aydınlatılması için başta barolar ve STK’lar olmak üzere bağımsız ve tarafsız kurumlar tarafından denetim ve tespitlerin yapılmasının, iddialar ile ilgili etkin bir soruşturma yürütülmesinin sağlanmasıdır."

İzmir Barosu Göç ve İltica Komisyonu’ndan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Av. Ayşe Kaymak

‘HUKUKUN GEREKLERİNE UYGUN DAVRANMALI’

GGM’de yaşanan sorunlara çözüm odaklı yaklaştıklarını ve buna dair raporlar ve ilgili kurumlara başvuru yaptıklarını anlatan Kaymak, "Başvurular, bir kurumu veya birilerini olumsuz göstermek için değil, ülkemizde insan hakları ile ilgili yaşanan sorunları birlikte çözmek, ulusal ve uluslararası hukukun gereklerine, tüm kişilerin ve kurumların uymasını sağlamak içindir. GGM gibi tutulma merkezlerinin insan hakları hukukunun gereklerine uygun davranması gerekmektedir" dedi. 

GGM’de çok sayıda göçmen-mültecinin ülkelerine gönderildiğine ilişkin iddialara da değinen Kaymak, baroya bu yönde başvuruların geldiğini ve Göç İdaresi’nin de kendi hesaplarından da hususa dair bilgilendirmeler yaptığını söyledi. Kaymak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"GGM’de tutulan yabancılara ‘gönüllü geri dönüş’ evraklarının zorla, işkenceyle imzalatıldığına ilişkin iddialar, insan haklarına ve mülteci hukukuna aykırı olduğu gibi ‘toplu bir geri gönderme işlemi’, halihazırda hukuka aykırıdır. Uluslararası ve iç hukuk mevzuatımızda da düzenlenmiş ve göç hukukunun temel ilkelerinden olan ‘geri gönderme yasağı’ ilkesi uyarınca ‘mülteci’ konumunda olan kişileri geri göndermeniz mümkün değildir." 

‘YARGILAMA DEVAM EDERKEN SINIR DIŞI EDİLDİLER’ 

Kaymak, avukatlar ve ailelerin sınır dışı etme kararlarına karşı dava açmalarına ve yargılamaların sürmesine rağmen, sınır dışı edilen mültecilerin olduğunu söyledi. Kaymak bu durumun yasalara aykırı olduğunu vurguladı: 

"Oysa ki; sınır dışı edilme işlemlerine karşı dava açılması durumunda bu işlemlerin durması yasa gereğidir. Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu uyarınca uluslararası başvuru sahibi, ‘Uluslararası koruma talebinde bulunan ve henüz başvurusu hakkında son karar verilmemiş olan kişi’yi ifade etmektedir. Yine kanunda ‘İtiraz veya yargılama süreci sonuçlanıncaya kadar ilgili kişinin ülkede kalışına izin verilir' hükmü yer almasına rağmen burada açıkça kanuna aykırı davranılmış ve sınır dışı edilme işlemlerine karşı dava açan ve yargılaması devam eden mülteciler sınır dışı edilmiştir,"  

"Geri gönderme merkezinde yaşanan en temel sorunlardan biri yabancıların adalete ve avukata erişim hakkı ile ilgilidir. YUKK m.57/7 ve m.81 hükmü gereğince, avukatlık ücretini karşılayamayacak olan yabancılar, mülteciler ve sığınmacılara yargı önündeki başvurularında, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun adli yardım hükümlerine göre avukatlık hizmeti sağlanacağı düzenlenmiştir. Görevlilerin kanun uyarınca GGM’de bulunan yabancıların haklarına ilişkin gerekli aydınlatmaları yapmaları, ihtiyacı olanlara tercüman sağlamaları zorunlu olduğu halde çok az yabancı, baroların adli yardım bürolarından avukat talebinde bulunabileceğinin bilgisine sahip. Bir şekilde bilgi sahibi olan ve avukata erişim sağlayan yabancılar ise bu kez avukat görüşmeleri için fiili ve hukuka aykırı engellemeler ile karşılaşıyor ne yazık ki."

'ADİL YARGILANMA HAKKINI KULLANDIRILMAMASI ANAYASA İHLALİDİR'

Kaymak, Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nda geri gönderme merkezlerinde yabancılara sağlanacak haklar arasında kişilerin avukatlarına erişebilmesi için gerekli imkanların sağlanacağı hükmünün mevcut olduğunun altını çizdi. Bunun yerine getirilmemesinin görevi kötüye kullanma suçu olduğunu vurguladı: 

"Temel bir hak olan adil yargılanma hakkının güvencesi olan ‘avukata erişim hakkı’nın engellenmiş olması, açıkça anayasa hükümlerinin ihlalidir. Ayrıca görevini kötüye kullanma suçunu da oluşturmaktadır. Biz baro olarak son yaşanan işkence ve kötü muamele iddiasından sonra yabancı ile görüştürülmemizin hukuka aykırı şekilde engellenmesi üzerine suç duyurusunda bulunduk ve dosyanın takipçisi olacağız"


 

Öne Çıkanlar